sözlerin bir türlü tutulmadığı klüp. altyapı takımıyla maça çıkacağız derler çıkamazlar, iboları affetmeyeceğiz derler affederler, çarşı kapandı derler 2 ay sonra geri döner. işte böyle bir klüptür beşiktaş.
15 yıl boyunca süleyman seba gibi futbol camiasının görüp görebileceği en düzgün adamın yönettiği camiadır. peki sizce tek erdemi dürüstlük ve doğruluk olan, para babası olmayan biri diğer büyük kulüplerde bu denli uzun süreli başkanlık yapabilir miydi ? beşiktaş camiasının farkı da bu noktada ortaya çıkıyor sanırım.
fakir edebiyatı yapmaya bayılan yönetim ve taraftarlara sahip olan futbol takımıdır. hatta şöyleki ortamda pek tanınmayan birisi, ileriden ileriden bu ligde bize çok haksızlık ediliyor vesaire gibisinden muhabbet ediyorsa, bilin ki beşiktaşlıdır...
ancak ligin son haftasında sivas'ın yerine uefa kupasına gitmesi bir sürü kişinin kafasında soru işareti bırakmıştı, üstelik 3lü averaj gibi komik bir uygulama ile... daha sonra bugünlerde çıkmıştır ki, 20 ekim 2007 tarihinde 3-2 yendikleri trabzonspor maçında, 18 kişilik takım kadrolarında, 3 tane paf takımdan futbolcu bulunması kuralını ihlal etmiş, hükmen yenik sayılması gerekirken hem haluk ulusoy hem de hasan doğan federasyonu tarafından kollanmış ve bugün sivas'ın yerine uefa kupasına girmeye ve kasasına 5-6 milyon dolar koymaya yakın olan futbol klubudur...
kötü bir yönetime sahip olunca kötü yönetilmeye mahkum olan kulüp. serdar bilgili zamanında galatasaray - fener rekabetine ve medyadaki önemine bir nebze olsun katılabilmişlerdi. fakat şu sıra ne medyada ne de rekabette yer bulamamaktadırlar. bunun baş sorumlusu çakma aziz yıldırımyıldırım demirören'dir.
20 ekim 2007 tarihinde 3-2 yendikleri trabzon maçında 18 kişilik takım kadrolarında 3 tane paf takımdan futbolcu bulunması kuralını ihlal etmiş takım. aynı maçta kalecisi haksız yere ihrac edilmiş, maçı forvetinin kaleye geçmesiyle bitirmiştir. pardon "haksızlık" mı dediniz?
uefa kupası 1. turunda metalist kharkiv ile eşleşerek 2008-09 sezonu başında ülke futbolu açısından önemli bir görev üstlenmiştir. zira, avrupa ülkeler sıralamasında ukrayna 28,350 puanla 10. sırada, yani tam üstümüzde bulunuyor (türkiye'nin puanı 27,475). şayet beşiktaşımız bu ekibi şöyle iki maçta da tokatlayarak geçerse hem ukrayna'nın 2008-09 sezonundaki aktif takım sayısı 2'ye iniyor; hem de puan farkımız kapanıyor. metalist takımı son iki yıldır liginde 3. oluyor ve belirli bir istikrar yakalamış bir ekip, kabulüm. ancak avrupa kupalarında sadece 6 maç yapmışlar tarihlerinde. 128 maçı bulunan beşiktaşımız'ın tecrübesi tabi ki ağır basıyor. ancak inönü'deki ilk maçta gol yememek ve 1-0 olsa dahi kazanmak çok önemli.
14 eylül 2008 tarihinde sezonun şimdilik en önemli maçına çıkacak takımdır.
(bkz: 14 eylül 2008 trabzonspor besiktas maçı)
maçın önemli olmasının sebebi tabiki de şampiyonluk yolunda alınacak 3 puan değildir. bu 3 puan kaybı ligin kalan 31 haftasından karşılanabildiği gibi, alınacak 3 puanda beşiktaş ı şampiyon yapmayacaktır. ancak şu ana kadar hazırlık maçları da dahil olmak üzere 10 galibiyet, 1 mağlubiyet almış, kardeşlik ve başarı havalarının sert rüzgarlar eşliğinde estiği bir takımda olası bir yenilginin ve galibiyetin yaratacağı etki çok önemlidir. mağlubiyet etkisi diyebileceğimiz olay arkasına rüzgarı almış bir takımın yavaşlayabileceği, moralin tavan yaptığı ortamdaki morali düşürebileceği gibi bizlerin takımına olan özgüvenini de düşüreceği etkidir. ancak bir galibiyet ise beşiktaş ı şampiyon yapmayacak ama oldukça yüksek moral depolatacak ve seri galibiyetlerin gelmesine çok büyük bir imkan yaratacaktır. çünkü beşiktaş ı bu maçın ardından iki metalist kharkiv maçı ve gaziantepspor maçı beklemektedir. uefa kupasında ve ligde başarı bekleyen bir beşiktaş ın kazanması gereken üç karşılaşma yani. o yüzden önemlidir trabzonspor maçı.
2008-09 sezonu için kombine satışları 11 bini geçmiş ve noktalanmıştır. bu performans 13 bin kombinenin satıldığı 2007-08 ve 20 bin kombinenin satıldığı 2006-07 sezonları açısından parlak görünmese de fena da değildir.
her aklıma geldiğinde, amblemini gördüğümde, formasına dokunduğumda tüylerimi diken diken eden takımım. siyah ile beyazın kalbin derinliklerine işlemesi.