fransizlar kahramanmarasta nene hatunun basortusune el atmis bunun uzerine savas cikmis diyor bu neyse ne. fatih altayli da erzurum ile karistirdiniz diyor. bu da diyor ki neyse iste bir kadinin basortusune el uzatilmis sutcu imam da bunun uzerine savasmaya baslamis.
simdi ben de bu kiza diyorum ki; siktir git ulan savunmani bile yalan yanlis seylerle yapiyorsun, neyi savundugunu bile bilmiyorsun, tarihi bilmeden ahkam kesmeye calisiyorsun ve utanmadan universiteliyim ben okuluma giremiyorum diyorsun. allah'in cezasi...
tüm başörtülülere maal edilmeye çalışılan kendini bilmez, tarihini sadece nenehatun'dan, sütcü imamlardan ibaret sanan kişinin abuk sabuk söylemi.
28 şubat öncesinde fadime şahin isimli bir kadında ekranlarda sürekli boygöstermişti. sonra neler olduğunu hepimiz gayet iyi biliyoruz umarım bu pis bir tesadüftür. yok tesadüf değilde büyük bir oyunun parçası ise bu dönemlerde hiç borçlanmamak gerek.
*ozgur dusunce ortaminda soylenebilinecek bir soz. ama bu sozu soyleyin kimse bunun devaminda humeyni yi seviyorum dedi. analiz edelim, neden bir kiz boyle konusur diye? yani neden ataturk u sevmiyorum ama humeyni yi seviyorum der birisi?
1) humeyninin gerceklestirdigi islami devrim kendisini etkilemistir, ve bu sahis seriati benimseyen biridir. ataturk u sevmemesinin nedeniyse yasadigimiz topraklardan islami yonetimi kaldirmasidir. burayi aciklamak lazim biraz, birincisi bir bolgede islami bir devrim oldu diye o bolgedeki insanlarin hepsi dini butun muslumandir diye bir kriter yok. kaldi ki iran halkinin cogunlugu dini butun muslumanlardan olusmuyor, serbest takilan veya takilmaya calisan insanlardan olusuyur. bilmiyorum bu bayan hangi islam alimlerini takip ediyor ama dinsiz bir ulkeyi evliya bir insan yonetse oradan birsey cikmaz. once halki egitmen lazim, hangi amaci guduyorsan o sekilde egiticeksin tabi. islam devrimi istiyorsan halki islam ile yasamayi ogreteceksin, islami sevdireceksin ama zorla degil ondan sonra halk sen istemeden islami yasar. ayni sekilde eger ki bir ulkede tam bir laiklik isteniyorsa once laiklik halka sevdirilmelidir, zorla uygulanmamalidir, ama maalesef turkiye de laiklik zorla uygulanmaya calisiliyor, iran da ise islam zorla sevdirilmeye calisiliyor.
2) islamin en basit olgularindan birisi kendini once kendini kurtarmandir, yani once kendini iyi bir musluman ve iyi bir insan olarak yetistirmendir. bu durumda benim hangi rejim altinda yasadigim onemli degil, *, ben dinimi istedigim gibi yasayabilirsem ve kendimi bu sekilde gelistirebilirsem ne mutlu bana. her has muslumanin ilk hedefi bu olmalidir, yani once kendine ceki duzen verecen, ben bu bayanin evliya bir insan oldugunu dusunmuyorum *, bu bayan dinini istedigi gibi yasayabilmek istiyormus, tamam hakli, turkiye de buna musade yok. bu bayanin her insan gibi okuma hakki vardir, ve istedigi sekilde okunmasina musade verilmiyor. cozumu kendisi bulmus, gitmis kanadaya orada okumustur ya da okumamistir orasini bilemem. ama kendi sorununu cozmus, bundan sonra yapacagi tek sey turkiye deki mevcut duzeni degistirmek degil, kendisini dini olarak mukemmellestirmeye calismakdir. sen diyorsun ki benim ideolojimi temsil eden parti turkiyede kurulamaz. o zaman sende kurma, senin ideolojini temsil edecek partinin kurulmasini saglayacak ortami hazirla. insanlara islami sevdirt, islamin guzelliklerini anlat, yasam tarzini ve kendi mutlulugunu anlat. sen diyorsun ki bizi zorla laik yaptilar bizde onlari zorla musluman yapariz, yok olmaz. bir devrim istiyorsan bunun sureclerini iyi calisip ogrenmen lazim, yoksa otur oturdugun yerde ve atese benzin dokme.
su anki surec beni cok korkutuyor, eger ki bazi seyler degismez ise turkiye de basortusu takan herkese bir dusmanlik beslenecek, ve basortusu takmayan her bayanada dinsiz denilecek. bu dediklerim zaten olmaya basladi, sozlukde din hakkinda birsey yazsak, hemen yobaz oluyoruz. ataturk u ve laikligi oven insanlarda hemen dinsiz oluyor ve herkes bu etiketlenmeden mutlu oluyor. yani oyle birsey ki ben ataturkcu isem musluman olma ihtimalim yok, ya da basortusu takiyor isem vatansever olma ihtimalim yokmus gibi lanse ediliyor ve etiketi vuran da etiketi yiyende sesini cikartmiyor. oyuna gelmemek lazim.
ben herzaman dunyada insanlarin istedigini elde ettigi gorusunu savundum, nedir bu gorus? eger ki bir bolgede yasayan insanlarin ortak bir istegi varsa bu istek bilincalti gerceklesir. yani bir bolgede yasayan insanlar islami yonetim istiyorsa o bolgeye islami yonetim gelir ve huzurlu olur. ayni sekilde bir bolgede laiklik ilkesiyle yonetilmek isteyen insanlar varsa bu istekde gerceklesir. ama turkiyede olan bu degildi, ataturk laikligi zorla halka kabul ettirmeye calisti, * ve bunu militarist baskiyla devam ettirdi, bugunde ayni sey yasaniyor, laiklik militarist bir baskiyla halka sevdirilmeye calisiliyor. zamanla halkin buyuk bir kesimi ataturkun ilkelerini kabul etti ve bunu bir standart olarak gormeye basladi ve bu ilkelere gore yasamayanlari da gerici, bolucu, irticaci diye isimlendirdi. su anda ayaklanan ve islami bir yonetim tarzini benimseyen insanlarda ayni mantaliteyi savunuyor, islami zorla uygulatmaliyiz. yukarida da acikladigim gibi insan once kendini mukemmel bir musluman yapmali veya ugrasmali, ondan sonra baskalarina bunu kabul ettirtmeye calismali. bu suna benzer, az bir bilgisi oldugu bir dersden daha kendisi dersden gecer not almadan baskala ogrencilerin evine gidip o ders hakkinda onlara ogretmenlik yapmaya benzer. ogrenci once o dersi kendi gecmeli ondan sonra baskalarina ogretme hakkini kendine aramali.
kim ne derse desin turkiyede laiklik ilkesi ordu sayesinde ayakda kaliyor, yoksa ordu olmasa emin olun ki turkiye cokdan ataturk unutmustu. ordu kimlerden olusuyor; halkdan, eger ki orduyu olusturan halk duruma mudahele etmek isterse 10-15 tane komutanin da artik sesi cikamaz olur ve laikligin tek ve zorunlu bekcisi olan ordu teslim olur. zorunlu bekci dedim cunku laiklik ilkesi turkiyede en cok ordunun isine yariyor, tsk'yi su anda aktif kilan tek unsur pkk'dir. ama abdullah ocalan yakalandigi zaman pkk pekala bitirebilinirdi, ve bunca seneden sonra pkk tekrardan orgutlenmis bir sekilde hortlamazdi. pkk bitirilmedi cunku pkk'nin olmadigi bir zaman tsk turk siyasi hayatinda bir rol oynayamazdi. tsk herzaman elinde teror kartini tutmaya calisir, pkk olmasa baska birsey bulunurdu. bu da tsk'nin nasil bir ironi icinde oldugunu gosterir, laik olmayan askerlerden olusan bir orduyla lailigi dolayli bir yol ile savunmak. aslinda baya da zavalli bir durum. dedigim gibi kitlelere bir ideolojiyi baskiyla uygulatmayacaksin, sevdireceksin. herhangi birseyi ise insanlara sevdirmenin en onemli unsuru ise sen onlara birsey vereceksin, onlarda sana birsey verecek.
dunyadaki hangi sistem olursa olsun, eger ki yonetim insanlarin malina ve ozel hayatina karismaz ise o insanlar o yonetime hicbir zorluk cikartmaz.* bu yuzden amerika degilde sovyetler birligi cokdu. bu yuzden arabistanda veya dubaide yasayan insanlar kraliyet ailesine birsey demiyor. cunku hem ticaret serbest, hemde yasayiz bicimi. yok arabistanda baskici bir hukumet var, namz kilmayanlari asiyorlar diyenler ise kendi cehaletinde ve onyargisinda bogulup gidecek insanlardir zaten.
son diyecegim sudur, insanlara birseyi zorla sevdirtmeyin elinizde patlar.
toplayıp sınırdışı edeceksin bu ve bunun gibi vatan hainlerini. iran ı mı seviyor ingilizi mi yollayacaksın oraya ne bok yerse yesin. bu memleketin havasını solumak bile haram bunlara. ulan bir de ingilizler olsaydı filan diyor utanmadan ya. o sevmediğin atatürk kurtardı seni bugün gavur dölü olmaktan kızıııım...eeey gidi insan ziyanı.
bazı konularda fikir özgürlüğü kesinlikle savunulmayan bir ülke olan türkiye'de söylenilmesi doğal replik. olay atatürk'ü sevme sevmeme değildir, olay çoğunluğun dışında bir görüşü destekleyememektir. hiç kimse birisini sevmek zorunda değilse onun ideolojisini, görüşlerini, yaptıklarını beğenmeyebilir ve bunu açıkça söyleyebilmelidir eğer düşünce özgürlüğünden söz ediyorsak. söyleyen kişinin söylediklerinin ona başkaları tarafından ezberletilmesi, beyninin yıkanmış olması veya bunun onun kötülüğüne olması hiçbir şeyi değiştirmez çünkü özgürlük her koşulda özgürlük olmalıdır.
beyin nedir, kimlere verilir, ve herekese verilir mi acaba? diyerek insanların oluşumunu tamalayamadığının belki de gerçekten kimisinde olmadığının açık bir göstergesi olduğunu kanıtlamaya aday sözdür.
O zaman T.c Anayasasına göre sizi boşuyorum şeklinde bir cümle ile istenilenin yerine getirilmesi uygun olan itiraf cümlesidir. " Örtmenim kızmayacaksınız bir şey söliceeemmm " edasında mevcut anaokul çocuğu ifade biçimlerini terkedin artık . Zira anlaşılıyor ki fetoş amcanızın ulusal elçileri ışık evlerinde sizi eğitmeye yeni başlamışlar , olgunlaştığınızı zannedip piyasaya salmışlar. *
çok uç noktalarda dolaşan bir millet olduğumuzu gösteren bir cümledir bu.
benim için bahsi geçen insanın söyledikleri çok bir şey ifade etmiyor. ama ülkenin geneli böyle algılamıyor bu durumu. ben bu kızla oturup tartışmayı tercih ederim, ama bu ülkede kafadan 20 milyon insan sayabilirim bu kızı ilk gördüğünde dövmeye çalışacak. burası böyle çünkü, ne kadar öyle gözüksek de aslında gerçekten özgür bir ülke falan değiliz. kendimizi bir ideolojiye kaptırmak zorunda hissediyoruz hep, ve bu ideolojiyi ateşli bir şekilde savunmak zorunda bırakılıyoruz. fanatiklik ruhumuza işlemiş bizim, şu an yaşanan bu kavgaların aslında bir taraftar* kavgasından hiç farkı yok.
benim kendi kafamdaki insan portresi, sorgulamayı gerektirir. kayıtsız şartsız önüme sunan herhangi bir şeyi ben kabul edemem. ama sırf benim kafamdaki insan portresine karşımdakinin uymaması, karşımdakinin insan olmadığı anlamına gelmez. düşünce yapımız farklı der, geçer giderim. bu bağlamda ben humeyni'nin yaptıklarını sorguladığım gibi atatürk'ün yaptıklarını da sorgularım. bu en doğal hakkımdır.
ama sorun şurada doğuyor işte, bu ülkede atatürk'ü sorgulamaya kalktığınız an yanarsınız. daha ilkokula giderken çocuklar atatürk ile yatıp kalkıyor bu ülkede. okullarda okutulan tarih kitaplarında ciddi bir subjektiflik söz konusu. böyle bir okul hayatı geçirdikten sonra zaten herkes bir anda atatürkçü kesiliyor. ve bu insanlarla konuşurken kesinlikle atatürk'ün negatif bir yanını söyleyemiyorsunuz.
olay tek taraflı değil tabii ki. örneğin şeriat isteyen bir insanın yanında da şeriata karşı laf ederseniz yanarsınız. halbuki demokratik bir düzenden şeriat düzenine geçişin o insanın özgürlüğüne büyük bir darbe vuracağının çok belli olmasına rağmen.
301 işte. alın size 301.
bu ülkede insanlar tartışamıyor ki. gaza gelmek için yanıp tutuşuyoruz. aman adamın teki bir laf etsin de ben gerek verdiğim ayarlarla gerek atacağım yumruklarla onu darmaduman edeyim diyoruz. kutuplaştıkça kutuplaşıyoruz. fatih altaylı'nın söylediği bir cümle çok önemliydi gerçekten, "sizli bizli konuşuyorsun, biz ve onlar diyorsun" dedi. işte bu kutuplaşmanın olduğu bir ülkede hangi konunun sağlıklı bir şekilde tartışmasını bekleyebilirim ki ben sorgulayıcı ve tartışmayı savunan bir insan olarak?
tekrar üstüne basa basa, altını çize çize söylüyorum. bu kızın söyledikleri benim için çok bir şey ifade etmiyor. içerik önemli değil, bu kafada düşünen ilk insan da değil, son insan da olmayacak. beni asıl kaygılandıran, bu kızın söyledikleri üzerine oluşan tepki. bu insanlar acaba müslüm gündüz televizyonda şeriat edebiyatı yaparken neredeydiler? ki o adamın canlı yayında söylediklerini bu kızın söyledikleriyle kıyaslarsak kız resmen melek gibi kalıyor.
ben atatürk'e saygı ve sevgi duyuyorum, vatanı için her zaman en iyi işleri yapmaya çalıştığını ve bazen başaramadığını da biliyorum. ama atatürk'e aynı şekilde bakmayan insana da öcü gözüyle bakmıyorum, çünkü farklı düşüncelerin bir arada olabildiği bir ülkede yaşamak istiyorum ben.
dandik bir televizyon programında bir kızın yaptığı açıklamalar yüzünden ortamın bu kadar gerilmesini istemiyorum.
atatürk'ü sevmeyipte söylemekten çekinen insan söylemidir.
insan atatürk'ü sevmeyebilir. kendi fikridir fakat ben henüz şu kısa ömrümde atatürk'ü sevmediği için başına bir iş gelen birini duymadım. atatürk'ü sevenler öldürülüyor da demiyorum. biraz provakatif bir söylemdir. memlektin hal-i hazırda bulunduğu "kaos" ortamında kendine rant elde etmeye çalışıyor gibi. gündem değiştirme oyunlarından biri daha.
atatürk'ü sevmiyor diye bu memleketten kovmak olmaz tekrarlıyorum bu şahsi bir duygudur*. ama "ingiliz mandası"nı yeğlerim diyorsa manda boku altında kalmasını temenni ederim. hürriyetini bir bez parçasına * satan insanın türban taksa da takmasa da haysiyetini sorgularım arkadaş.
demek ki neymiş; türban takınca namuslu, haysiyetli olunmuyormuş. şimdi bu kız bakiredir de allah bilir. ama bekaret, namus ve haysiyet ölçütü değilmiş. artık tecrübeyle sabit.
ayrica basiniza bir is gelmez. cunku biz ataturk'u sevmiyorum diyenlere, bunu davranislariyla gosterenlere hicbir sey yapmadik bugune kadar. hatta devletin tepesine bile cikarttik. ama siz hani cok dindarsiniz ya dine gore en buyuk gunahlardan birini isleyip can aldiniz. atarturk'u sevenlerin canini aldiniz, onlari oldurdunuz. yani kizim senin boyle bir sey demeye hakkin yok!
can dündar'ın "cumhuriyeti inananlar mı kurdu?" diye bir yazısı var (aşağıda). şimdi bu yazıyı islam inancından bazı nasslar ile karşılaştıralım. karşılaştıralım da görelim atatürk'ü sevip-sevmemek bir hak mı, bir görev mi? buyurun:
"biliyorum; şimdi yine kızanlar olacak.
"bu tartışmanın ne yeri, ne de zamanı" diyenler çıkacak. birilerinin ekmeğine yağ sürüldüğünden dem vurulacak. ama ben, tartışmak için geç bile kalındığını düşünüyorum. şu "inananlar-inanmayanlar" dayatmalarına son vermek için herşeyin açık açık tartışılması ve tarihin tahrif edilmesine daha fazla kayıtsız kalınmaması gerektiğine inanıyorum.
başbakan erbakan, "cumhuriyeti inananlar kurdu" diyor ve alkış alıyor.
oysa biz, cumhuriyet fikrini ortaya atan kadroyu tanıyoruz. o kadro, bir özelliği ile tanımlanacak olsa, herhalde bu özellik, "inançlı" olma özelliği değildir. elbette ki, halkın anti-emperyalist bilincine ve direniş gücüne inanıyorlardı; elbette pozitif bilimin, çağdaş düşüncenin, aydınlanmanın ışığına inanıyorlardı, ama erbakan'ın kasdettiği anlamda bir din inancının cumhuriyet hareketine damgasını vurduğunu söylemek hiç mümkün değildir.
hatta tersini öne sürmek için yeterli kanıt vardır:
cumhuriyetçi kadro, dini, "işini bitirmiş, vazifesi tükenmiş, yeniden hayatiyet bulamayan bir kurum" (1) olarak görmüştür.
mustafa kemal'in 1 kasım 1937 tarihli meclis açış konuşması, bu konuda bir manifesto niteliğindedir. lütfen aşağıdaki cümleleri dikkatle okuyunuz:
"(chp programı)nın kapsadığı siyasetler idarede bizi aydınlatıcı ana hatlardır. bu prensipler, gökten indirildiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutulmamalıdır. biz, ilhamlarımızı gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz". (2)
cumhuriyet'in önderleri, bu tavrı sağlamlaştırmak için konuşmakla kalmadılar, kağıdı kalemi ellerine alıp okullar için ders kitapları yazdılar.
bu kitaplardan biri, liseler için hazırlanan tarih ıı kitabıdır. ilk kez 10 yıl önce saçak dergisinde yayınlanan, mustafa kemal'e ait bu el yazısı notların "muhammed'in peygamberliği" bölümünde aynen şöyle yazar:
"muhammed'in bir melek ile ve allah ile hakikaten konuşmuş olduğu kanaatinde bulunanlar olduğu gibi, muhammed'in isteyerek böyle söylediğini ileri sürenler olmuştur. bu faraziyeleri bir tarafa bırakmak ve meseleyi ilim ve mantık çerçevesi içinde mütalaa etmek daha doğru olur. (..) muhammed, 'allahın resulüyüm' diyerek ortaya çıkmamıştır; bunu düşünmemiştir. bu düşünce, senelerce mücadele ettikten ve fikirlerini neşreyledikten sonra kendisinde hasıl olmuştur." (3)
doğu perinçek "din ve allah" kitabında, mustafa kemal'in kurmaya çalıştığı cumhuriyet'te dini değil, gerçeği ve bilimi lüzumlu gördüğünü, kendi el yazısından belgelerle kanıtlar. (4)
mustafa kemal'in bazı demeç ve el yazıları gibi, tevhid-i tedrisat kanunu, hilafetin kaldırılması, tekke ve türbelerin kapatılması türünden reformları da, hep dinin önüne bilimi ve aklı koyma çabasının ürünleridir.
* * *
bu örnekler de gösteriyor ki, cumhuriyet'i kuranları erbakan gibi "inananlar" diye kategorize etmek güçtür.
"o dönem 'inananlar', cumhuriyet istiyorlar mıydı?" diye sorarsanız buna da olumlu yanıt vermek çok güçtür. dönemin gazetelerini tarayan, herkes, cumhuriyet ilanından ve özellikle de hilafetin kaldırılmasından sonra "sofu müminlerin muhalefetini" açıkça görebilir. (5)
çünkü cumhuriyetin ilk dönemi, bugün yansımalarını hâlâ yaşadığımız "dinin siyasetteki etkisinin azaltılması" çabasının örnekleriyle doludur. bu çabanın doğruluğunu veya yanlışlığını tartışabilirsiniz, ama bu politikayı yok sayamazsınız.
tabii şimdi her zaman olduğu gibi, atatürk'ün belli dönemlerde ve çoğu zaman taktik nedenlerle verdiği bazı demeçler karşı argüman olarak sürülecektir. ama ortada bir de görmezden gelinemeyecek reformlar ve el yazısı notlar var. her konuşmasında atatürk adını dilinden düşürmeyenlerin, şimdi din eğitimi ve imam hatiplerdeki müfredat konuları tartışılırken mustafa kemal'in kendi yazdığı tarih kitabına atıf bile yapmamaları ne tuhaf değil mi?
yazıldıktan 70 yıl sonra bu notları, bırakın kendi kurduğu cumhuriyetin okullarında okutmayı, ortaya çıkarıp yayınlamaya bile cesaret edemeyen bir rejimle karşı karşışayız bugün... öyle olduğu için de cumhuriyet'i kimlerin kurduğu konusunda herkes istediğini söyleyebiliyor.
şu konuyu cesaretle ortaya koyup; ilhamını gaipten değil, hayattan alan mustafa kemal'i, erbakan'ın elinden almanın zamanı gelmedi mi hâlâ?"
(1) içişleri bakanı şükrü kaya 'tun 3 aralık 1934 tarihli meclis konuşması
(2) atatürk'ün söylev ve demeçleri ı, s.405
(3) saçak dergisi, sayı 26, mart 1986
(4) din ve allah, doğu perinçek, kaynak yayınları, ist. 1994
(5) islamcılık cereyanı, prof.dr. tank zafer tunaya, baha matbaası, ist. 1962
********************************************************************
şimdi bu karşılaştırmaya göre atatürk bir müslüman için "sevilecek" bir insan mıdır, "buğzedilecek" bir insan mıdır aklı olanlar, akıllı olanlar karar versinler.
********************************************************************
basina asil gelecek islerin ataturk'u sevmemekle (yani o ozledigi seriat duzeni ile) geleceginin farkinda olmayan beyni yikanmis bir salak cumlesidir. islamin dibine kadar yasandigi, laik olmayan ulkelere bakalim :
- sudan'da kizlarin 5-6 yasinda clitoris'i kesilir.
- iran'da 9 yasinda evledirilirler (erkegin yasi 80-90 da olabilir sorun yoktur).
- suudi arabistan'da amcasinin tecavuz ettigi 8 yasindak kiza yapildigi gibi, ''tecavuz kurbanlari'' *
cinsel organi kesilerek oldurulur, normaldir.
- cezayir'de yuzu gorunen kadinlara sorgusuz ates edilir.
- recm cezasi malum, bircok ulkede uygulanmaktadir.
- suudi arabistan'da carsafsiz diye polis zoru ile yanan binadan çıkartılmayan 15 kiz öğrenci yanarak
feci şekilde can vermiş, suudi arabistan'da hayat normal devam etmistir.
- 3 x boş ol şaka degildir, beş parasiz kapida kalir koca koca kadinlar, gencecik anneler...cocuklari da
baba evinde kalir.
- kadin dovmek yasaldir, seriat kuralidir, tartismasizdir.
(bazi mercimek beyinliler 4 kadin almak okey ama cok zor kurallarla belirlenmis, efendim bos ol dogru ama ozel sartlari var, kadin dovmek aslşnda hafifce vurmak demektir oyle pata kute dovulmez yani falan filan diye debelenirler, ama serbest olan birsey uygulanacaktir, kim siker bunlarin zehirli hapi yutturma bahanelerini)
ay benim kafasiz kizim, ataturk'u kaybettiginde seni ve butun sulaleni oyle bi zükeceker ki, bu kadinlara eziyet etmeyi normal kabul eden yobaz zihniyetin egemen oldugu ulkede, kulaklarindan fiskiracak, haberin yok!
Başına bir iş gelmiştir. 4.5 Yıl hapsi istenmiştir. Atatürk'e hakaretten açılmıştır dava. Götümle mi gülsem neremle gülsem karar veremedim. Atatürk gibi biri şu ülkede Hitler miş gibi kullanılıyor ya ben de ona yanıyorum arkadaş...
Atatürk yaşasa o dava dilekçesini kıvırır o savcıya bir güzel monte ederdi onu da tahmin edebiliyorum.
edit: Bunu eksileyen kişi ; sen o küçücük beyninle beni de atatürk ve cumhuriyet düşmanı ilan ettin kendince eminim. Bil ki sanada gülüyorum ...
beyni ve ruhu devşirilmiş, araptan çok arapçı, acemden çok acemci olmuş bir zavallının hezeyan dolu sözleridir.
gerçekten de düşünüyorum bir insanın soyunda eğer türkten gayrılık yoksa atatürk'Ü nasıl sevmez; yani yakup kadri karaosmanoğlu'nun yaban'ındaki türk subayı ahmet celal'in dediği gibi, bir insan türk olupta nasıl kemal paşa'dan yana olmaz. anlamak mümkün değil.
başındaki türbanı çıkarda baynine biraz oksijen gitsin denilesi insancık modelidir.sen kimsin ki atatürk hakkında böyle konuşabiliyorsun ki? sinirden elim ayağım titriyor vallahi. sen git humeyniye o sana özgürlüklerini bilmem kaçıncı karısı olarak verir. ha yetmezse bi de fetullaha git o da sana arkadan önden bir ayar versin. belki ozaman ülkemizde yaşayanların, atatürkün yanında olanların değerini anlarsın ! seni gidi zavallı. zaten senin gibi gerizekalılar yüzünden bu türban meselesi, türban takıp da atatürkün yanında olan vatandaşlarımıza da patlıyor.