insan kendini kalıplara dayalı düşündürmeye zorlar ilk başta. sonra düşünür ve bulur ki aslında kalıpları yıkan düşüncelerin daha doğru olacağını anlar. zinanın şuyu buyu yoktur. yapmak isteyen yapar istemeyen yapmaz. bu tuvalet gibi ya da su gibi hayatsal önemi olmayıp zevki sefaya bağlanan bir konudur. herkesin görüşü ayrıdır. bana kalırsa ne tam köstek olunmalı ne tam destek verilmeli. çünkü her yaşam kendinden sorumludur.
efendim mesele başının açık olup olmaması değil terbiyesinin açık olup olmamasıdır. tanıdığım bir çok başı açık kadın, sizin namus timsali olarak gösterdiğiniz başı kapalı kadınlardan daha namuslu. bunu yazan arkadaşın başı kapalılara haddinden fazla bir güven yüklememesi gereklidir. başı kapalı ama bir tek başı kapalıdır. namus saçın görünmesinde ya da bacak arasında değildir. kafaların içinde ve vicdandadır.
kapalı açık tartışması hoş değildir. sonuçta başörtüsünden kaynaklanmıyor.
yine de; ben sinema da en önde neredeyse sevişmek üzere olan başı açık kız görmedim. ama kapalı gördüm.
Bu bir realite olamaz. Tam bir yobazlık göstergesidir. Kapalı ya da açık kişinin içinde varsa yapar, bunu başın açıklığına bağlamak aptalca bir düşüncedir. Allah akıl fikir versin.