ilk entryi doğru düzgün okumayanların ne olduğunu anlayamadıkları mevzudur.
özetleyeyim: önce birbirinden bağımsız iki haber çıktı. birinde başörtülü kızların ateizme, diğerinde imam hatiplilerin deizme kaydığı bildiriliyordu. ilgili linkler ilk entryde.
şimdi bu haberlerden deizme kayma ile ilgili olanına tepki geldi. son entrym onunla alakalı.
sonuçta ne fark eder ki? muhafazakar olması beklenen gençlerin deizme kayması ile ateizme kayması arasında çok mühim bir fark mı var?
islam adına kaç yıldır yapılan pisliklere, rezaletlere göz yumarsanız elinde internet olan, dünyayı iyi okuyan gençler ''demek ki bu din rant aracı, pis işleri örtme aracı'' deyip uzaklaşır o dinden.
yarın aileden uzaklaştıklarında başörtüyü de atacaklar. örneklerini gördüm ben de.
yıllar önce nevizadede işlettiğimiz restorana ikindi vakti bir çift geldi. kadın 40'lı yaşlarında başörtülüydü ve kocasıyla beraber bira içiyordu. çok şaşırmıştım. bu şoku atlattıktan sonra o kafamda bir yerlere oturttuğum başörtülü kadın fenomeni bambaşka bir yere evrildi. şimdi hiç şaşırtıcı gelmiyor bu kızların agnostizme, ateizme kaymaları.
bunda siyasi iktidara yaslanarak din bezirganlığıyla ceplerini dolduran hacı hoca takımının net etkisi var. bu gibi adamlara dikkat edin. bolca dinden bahsederler ama örnek bir hayatları yoktur kesinlikle. tüm yaptıklarını ise paraya tahvil etmek için yaparlar. işte allah bunların belasını verecek bir gün.
ha bu kadar ciddi entry benim anlayışıma ters. o yüzden başörtülü bir kızın bekaretini aldığımı belirterek entrymi sonlandırıyorum ehehheh.
fransız menşeili türkiyede de faaliyet gösteren bir reklam/pazarlama ajansı ile çalışan almanya bağlantılı uluslarası bir grubun ( parasıyla ) ittire ittire çıkarttığı haberlerdir. bu uluslararası grubun ( facebook ve instagram(?) da hisseleri olduğunu belirtmekte fayda var ) .
ayrıcainsanlar deist de olur, ateist de. bugün öyle düşünür yarın böyle. sorun kimin neye inandığı değil, kimin bu haberleri çıkartmaya çalıştığı. reklam ajansı gezi olaylarında da örgütlüydü. hatta geziyle ilgilenen 5 çalışanını hemen ardından amerika'da ki ajansa aldılar/kaçırdılar neyse.
demem o ki bu haberler, bize birilerinin bi yerleri kaşımaya çalıştığını haber veriyor. Yoksa haberlik değerleri yok.
Bir dine inanmanın en büyük şartı, din hakkında bilgi sahibi olmamaktır,
insanların bir çoğu yaratıcıya inanmak adı altında dinlere tabii olur,
dinlerin yaratıcı inancı değil, yaratıcıyla görüştüğünü öne sürenlerin iddiaları olduğunun farkına varılmalı,
Aksi taktirde, insanlar tanrıya inanmak adı altında, onunla görüştüğünü iddia ederek tanrı maskesi arkasından istek ve arzularını sunmuş eski hükümdarlara itaat etmeye devam edecek.
Türkçe kuran okuma oranı %7 bu da gösteriyor ki, müslümanlar dine değil, yaratıcıya inanıyor, ve bunu bölge dinine itaat ederek ifade ediyorlar, ki bu doğru değil.
Din hakkında bilgi sahibi olduktan sonra, bir şeylerin farkına varmış olmaları çok doğal, zira dine inanmanın en büyük şartını yok ettiler, bilgisizlik şartı.
