--spoiler--
yargıçsınız: önünüzdeki sanığın suçsuz olduğunu biliyorsunuz. fakat emir almışsınız. mahkum edersiniz bile bile.
doktorsunuz: önünüze işkence evlerinden getirilen bir hasta çıkartırlar. verilen emirlere uyar, sahte raporlar düzenlersiniz.
memursunuz, amirsiniz: bir altınızdaki memurun sicilini bozmak için verilen emirleri körü körüne yerine getirirsiniz.
belki sivilsiniz. terfi bekliyorsunuzdur.
belki de albaysınız. generallik sırasındasınızdır.
hemen bozarsınız sicilleri. başkalarının mutsuzluğu üzerine kendi mutluluğunuzu kurmak istersiniz.
kimler gelir kimler geçer, böylece...
aynı çark insanları öğütür. dönme dolap gibidir yaşam:
bakarsınız yüksektesiniz, bir bakmışsınız inmişsinizdir o yükseklerden.
geriye sadece insanın kişiliği ve onuru kalmıştır.
aslında çok kötü birşey olsa da bazen insan kendisini bunu yapmaktan alıkoyamaz. aslında biraz düşünse yaptığının çok yanlış olduğunu anlayacak ve kendisine kızacaktır ama bir anlık duygu seli sonucu olur bu. engellenmesi zordur.
"aglayanin mali gülene kalmaz", "yuva yikanin yuvasi olmaz" deyimleriyle ayni anlama gelir. aslinda baskasinin mutlulugunun üzerine mutsuzluk kuruluyorda farkina biraz gec variyorlar. ne demek istedigimi herkes gayet iyi anladi. insan kendini ilk basta böylece mutluluk buldu zanneder ama aslinda birkac ay yada yil sonra beter olunca ne halt ettiginin farkina o zaman varir. burda su söz gedige oturur: "alma mazlumun ahini, cikar aheste aheste"
tam başlık altında ki entryleri okumayı bitirmiştim ki, yanıma gelen arkadaşım neye baktığımı sordu. sonra aramızda şöyle bir diyalog geçti.
celsus: sen başkasının mutsuzluğu üzerine mutluluk kurmak ne demektir bilir misin?
loch: evet, bilirim.
celsus: yapma böyle şeyler olm. kimseyi kırma, gün gelir kırdığın yerden kırılırsın.
loch: abi sen şimdi, fenerbahçe, galatasaray'ı yendiği zaman sevinme mi diyorsun? şu kombine kartını gördün mü sen, üç bin tl saydım ben buna!.
celsus: sieerelee!...
Schopenhauer'e göre merhametsizliktir. Çünkü Schopenhauer ''insanlar, diğer insanlara karşı merhamet duygusu içindedir. Bu her zaman vardır. Başka insanın üzüntüsü bizi üzer, sevinci ise mutlu eder'' gibi bir sözle başkasının mutsuzluğunun bizi üzdüğünü söylemektedir. Eğer Schopenhauer'in dediği doğru ise başka insanın mutsuzluğu üzerine mutluluk kurmak merhametsizliktir.
aslında çok yönden bakılacak bi olaydır. örneğin ayrıl biçift var diyelim ve anlaşamamalarına rağmen bir taraf çok üzgün diğeriyse anlaşabilceği biriyle birlikte. bu durumda ki olay hayatta her zaman herkes mutlu olamazdır. mutlaka birileri üzülecektir. durumda ayrılmamak yerine beraber olsalardı belkide durumları daha kötü olacaktı ve ikisi içinde daha zararlı olacaktı. bu yüzden bazen acı cekmek de gerekebilir ve nasıl mutlu olmak cok doğal karşılanıyorsa buda öyle doğal karsılanmalıdır.