bir zamanlar bendim bu... peki hayatında biri varken insan neden başkasına aşık olur ki? sevmediğin biriyle laf olsun diye sevgili olursan elbette gözün hep dışarda olur. beklediğin aşkı onda bulamazsan başkasına yönelmen normal gibi geliyor. ama yine de karşı taraf için hiç hoş bir durum değil. ağır küfürler yiyebiliyorsunuz çünkü...
empati yaptıgınızda haklı bulabileceğiniz insandır. fakat o sözleri duyduğunuzda bırakın empati yapmayı düşüp kalmıyorsanız şanslısınızdır. çok zordur.
dürüstlükle yakında uzaktan alakası olmayan sevgilidir. zira sevgilisinden gizlice başkasını kalbine almış, sonra da vicdanını rahatlatmak için söylemiştir. bu ancak ve ancak kendini kandırmadır. terk edilen ise daha geç başına gelmeden olduğu için en azından kendini kurtarmış. tabi kalan ömründe "güven duygusu" olmadan.
bunu diyebilecek cesareti varsa; o kişiye kızmak yerine saygı duymak gerekir.ne de olsa karşısındakini oyalamamış, daha fazla hayal kırıklığına uğramasını engellemiştir.acıda olsa hakikati bilmek en sağlıklısı...
açık sözlü olması takdir edilir olsa da; insanın ilk görüşte aşk için devam eden bir ilişkiyi silip atması zordur. eğer aşık oldum diye size geliyorsa, bunun önceki evreleri de vardır büyük ihtimal. diğer insanla tanışıp (veya önceden gelen bir tanışıklık olsa bile) duygularından emin olduğu zamana ve bunu gelip size söyleyene kadar arada geçen sürede yine de sizi aldatmıştır. üç günlük dünyaya ağlamaya gelinmiyor, yolu açık olsundur.
robot olmadığımızı kanıtlayan kişidir.
aşık olma şalterinin kapatıl(a)madığını yaşayarak görendir.
başkasına aşık oldum demeyip boynuzlayan sevgiliye yeğdir.
açık sözlülüğü takdire şayan olsa da insanı sinir eden sevgilidir. ne kadar dürüst olsa da aşık olması için zaman gerekir, demek ki muhterem kişi biz sevgiliyken o kişiyle yakınlaşmaya başlamış. bu da bir çeşit aldatma değil midir sonuçta?
yine de çok kurcalamamak lazımdır. "take your gloves and get out, better get out, while you can" diyerek gönderilir.
artık sevgili değildir. hayatta başarılar dilenir. güzellikle ayrılınır. kaldırabilirse arkadaş da kalınabilir. dürüstlüğü için tebrik edilir. aldatılmak da olabilirdi işin ucunda. sevinilmelidir.
- başkasına aşık oldum rıza!
- aşk ne güzel birşey dimi aysel , insan bulutların üstünde filan..
- anlamadın galiba rıza başkasını seviyorum diyorum, ayrıten şehvet var işin içinde.
- bunlar çok kutsal duygular aysel, saygı duyulası bir durum yani.
- ayy ne diyosun sen salak ya, elin adamı domaltıyo, 69, bacak omza, her posizyonda çatır çatır kayıyor, diyorum sana.
- haa! o derece yani.
evvela bu kişiye (başkasına aşık oldum diyen sevgiliye) bu açıklaması karşısında aşırı sayılabilecek hiçbir tepki verilmemesi gerekir. dışardan gayet medeni, cool ve 'benim derdim bana yeter' görünümü verilerek, iç dünyada o sevgiliye derin ve planlı bir öfke beslenilmeli. bu talihsiz açıklamanın ardından, her şey eskisi gibiymişçesine sevgiliye yine rutin istekler, angarya görevler vermeler (hele bir de meslektaş veya sınıf arkadaşıysanız) ve her zamanki sosyal aktiviteler devam ettirilir. bu başkasına aşık olma mevzusu özellikle hiç açılmaz. başkasına aşık olduğunu açıklayan sevgili, sizin bu tepkisiz ve sanki kendisine deli gibi aşıkmışsınız da, onu kaybetmemek için bu durumu(onun ilişkiniz sırasında başkasına aşık olmasını) içselleştirmişsiniz gibi görünen havanıza kısa bir süre içinde deli olacak, bir dediğinizi iki etmeyecek ve ilişkinin ilk günlerindeki hevesli ve deli divane moduna hatta daha abartılı bir biçimde geri dönecektir.
öte yandan, siz bu talihsiz açıklamayı duyduğunuz andan itibaren içinizde çikolatalarla, kuş sütleriyle, waffle'larla besletip büyüttüğünüz öfkenizi hala muhafaza etmektesinizdir. evet, artık bu hikayenin can alıcı sonuna yaklaşıyorsunuz. başkasına aşık olduğunu açıklayan sevgili, bu açıklamasının sizde hiçbir hasar yaratmaması ve bilakis, kendisine daha da bağlanmış gibi görünmeniz neticesinde, yediği (ya da yemediği) haltın altında iyice ezilmiş, günden güne size daha da bağlı bir hale gelmiştir. muhtemelen size bu talihsiz açıklamayı yapmasının üzerinden de birkaç hafta geçmiştir.
işte tam sırası. artık gönül rahatlığıyla onu güzelce paketleyip kendinize en uzak olan yerleşim birimine postalamanızın zamanı geldi. durduk yere, üstelik her şey de yolunda gidiyor gibi görünürken, "ya neclacım bak ben artık sana karşı bir şey hissetmiyorum, elimden bir şey gelmiyor, vs." şeklinde başlayan olabildiğince nazik kelimelerle ancak anlam olarak en yıkıcı olanlarını seçerek ona güzel bir ders vermenizin tam zamanıdır. bu çılgın ayrılık manifestonuzun ardından haftalarca, hatta aylarca türlü numaralarla size ulaşmaya çalışacak olan 'eski' sevgiliye iyi veya kötü hiçbir biçimde cevap verilmemesi, o hiç yaşamıyormuşçasına yola devam edilmesi, bu çalkantılı süreçteki kişisel başarınızı perçinleyecektir.
aşkın ne olduğunu bilmeyen sevgilidir. sürekli tutunacak bir yerler arar böyleleri, tutunamıyorum diyerek de çoğu zaman kaderlerini beğenmezler...
evet yukarıda da söylendiği gibi aşk belli bir zaman ister, yoktur yıldırım aşkı diye bir şey. yani siz ona sevgilim derken de, o aslında başkasının kollarındadır. ve aldatmıştır nihayetinde.
dürüstlük bu değildir, bu dürüst insanların yapacağı iş değildir.
ama dürüstlük nedir ki? iyilik nedir ki? bundan sonra hep söyleyeceğim gibi;
asık olmak belirli bir süre gerektiren ve tanıma tanısma evreleriyle sonuca ulasan zahmetli bir eylem olduğundan, dürüstlük ayağına kendi vicdanını rahatlatmak amacıyla yediginiz boynuzu itiraf eden sevgilidir. aslında coktan gitmistir de siz farkedememissinizdir. ya da kim bilir,* sizin icin de artık bir değeri kalmamıstır.