geldigi zaman sihirli degnek ile beraber gelecek olan sistemdir. ben degil baskan olmak icin yanip tutusan sahis ve kurmaylari soyluyor. dolar dusecekmis teror bitecekmis ekonomi duze cikacakmis vs vs. sanirim bunlarin onundeki tek engel binali bey cunku bu sistem ondan kurtulmak icin malum sahis soyluyor ya cift bas olmuyor diye. Kendi atadigi basbakani ekarte etmeye calisiyor sonra biz laf soyleyince yalakalar kuduruyor..
olayı sadece tayyip başkan olacak anamızı si*icek boyutuna indirgememek, daha geniş bir pencereden bakmak gerekir. insan güç ile sınanır. Bu kadar güç ve yetki babama da geçse bir işkillenir, endişelenmeye başlarım. dolayısıyla hayır'cıların meseleyi tayyip karşıtlığı üzerinden değil de daha rejimsel sebepleri öne sürerek bir kampanya yürütmelerinin daha hayır'lı olacağına inanıyorum. Çünkü evetçiler meseleyi tamamen tayyip üzerinden görüyorlar. Tayyip başkan oldu ondan sonra kılıçdaroğlu başkan olacak deseler millet bir düşünür evet verirken. Böyle bir atmosferde gidilecek bu başkanlık sistemi oylamasına.
akıllı hamleler yapılırsa başkanlık sistemi türkiye'ye gelmez.
sabaha kadar hayır deyin. sadece aa nın bir açıklamasına bakar. aa= akp olduğuna göre geçmiş olsun hepimize. ilk seçimlerden beri akp kaç seçmi kaybetti. sfır efendim hiç seçim kaybetmedi. yıllardır söylüyorum akp seçimlerde hile yapıyor diye. umarım ölmeden şunların yaptığı tüm hilelerin tek tek açıklandığı günleri görebiliriz.
devlet yönetiminde tek bir kişinin başkanlığında hükûmet etme ve devleti yönetme esasına bağlı siyasi sistemdir.Başkanlık sisteminde yasamanın yürütmeyi fesh etme yetkisi yoktur. Günümüzde sıklıkla tartışılır.
devletimizin yeniden cihan-şumul bir devlet olmasının en önemli adımlarından biri olacaktır. Ve de bu sefer laiklerin baltalayamayacağı bir sistem olacaktır!
Savunduğum bütün değerler ve yurtseverlik anlayışım, tek adam rejimini anayasallaştırmayı hedefleyen referandumda hayır dememi gerektiriyor.
Bu tercihin yazdıklarımı bunca zamandır okuyanları şaşırtacağını tabii ki düşünmüyorum.
Dahası, bu yanıyla neden açıklama gereği duyduğum merak edilebilir bile.
Bana göre “hayır” ile yurtseverlik arasında bir bağ kurmak, nedenlerin daha açık paylaşılmasını gerektiriyor.
Cep doldurma, makam-koltuk hırsı, iş kaybetme korkusuyla motive olan iktidar kontrolündeki büyük propaganda makineleri ve bunların ürettiği yalan üzerine kurulu tekrarların, toplumsal belleği tahrip eden kıyıcı gücü karşısında da bu bir ihtiyaç çünkü.
SiYASET
♦Olağanüstü Hal koşullarında referandum yapmak yanlış olduğu için.
♦Özgürlüğün olmadığı ortamda seçme özgürlüğünden söz edilemeyeceği için.
♦“Hayır” diyecekler, korkutma ve yıldırmayla hizaya getirilmek istendiği için.
♦Anayasa değişikliği TBMM’de vekillere angarya yaptırılarak geçirildiği için.
♦Gizliliği anayasa kuralı olan oylama göstere göstere yapılıp, uyarılar kabalıkla, meydan okumayla karşılandığı için.
♦6 milyon oyu temsil eden bir siyasi partinin, HDP milletvekillerinin tutuksuz yargılanması mümkünken, tutuklu yargılanmaları demokrasiye uygun olmadığı için.
♦Üç çocuktan sezaryene, kürtajdan evde çocuk bakımına kadar toplumsal hayatın gericileştirilmesine dönük hamleler aile kutsallığı makyajı altında kadınların üzerinden tasarlandığı için.
♦Başkanlığı savunan hiç kimse şu basit soruya ikna edici cevap veremediği için:
“15 yıl boyunca ne isteyip yapamadınız?”
ÇOCUKLAR VE EĞiTiM
♦Milli Eğitim Bakanlığı, Atatürk’ü müfredattan çıkarmayı planladığı için.
♦Evrim teorisi müfredattan kaldırılıp bilimsel ve laik eğitim reddedildiği için.
♦Türkiye’nin adını dünyanın her köşesinde temsil etmesi gurura vesile olması gerekirken Fazıl Say adı eğitim müfredatından çıkarıldığı için.
♦Cezaevlerinde devlete emanet çocuklar dövülerek öldürüldüğü için.
♦Kız çocuklarının okulda başörtü örtmesini mümkün kılan kurallar Bakanlar Kurulu kararıyla değiştirildiği ve dinsel saiklerle yapılan bu değişiklik özgürlük olarak sunulduğu için.
♦Aladağ’da yanarak ölen 11 kız çocuğunun mahkûm edildiği derme çatma yurtlar yerine, inşaat teknolojisi, bütçesi, uygar mimarisiyle pırıl pırıl devlet yurtları yapmak pekâlâ mümkünken bu temel ihtiyaç, tarikatlara taşere edildiği için.
HUKUK
♦15 Temmuz darbe girişimini planlayan darbecilerle mücadele etmek ve olası tehditleri ortadan kaldırmak amacıyla ilan edilen OHAL rejimi kalıcılaştırıldığı için.
♦OHAL, iktidarı eleştiren kesimler üzerinde tasfiye aracına dönüştürüldüğü için
♦OHAL kararnameleriyle, OHAL ile hiç ilgisi bulunmayan onlarca yasa ve yaşam alanı yeniden düzenlendiği için.
♦OHAL KHK’leriyle avukat hakları, dolayısıyla savunma hakkına büyük kısıtlamalar getirildiği için.
♦Fotoğrafları rahatlıkla servis edilen gözaltında işkence meşrulaştırıldığı için.
♦Gazetemizden 98 günü 10 arkadaşımız, 37 günü de bir arkadaşımız olmak üzere toplam 11 arkadaşımız haber, manşet, yayın politikası gibi nedenlere dayalı sorular dışında bir maddi delil olmaksızın tutuklu olduğu için. 11 arkadaşımızla ilgili iddianame hâlâ hazırlanıp doğal hâkim önüne çıkarılmadıkları için.
♦Kadın cinayetlerinin sıradanlaşması ile toplumu “evdeki kadın” “anne kadın” üzerinden yeniden inşa politikası arasında politik bağ olduğu için.
♦Yasadışı yeraltı faaliyetleriyle bilinen tanınmış bir isim “hayır” diyecekleri videoyla tehdit etme cesaretini bulabildiği için.
♦Suçu ve cezası sabit uluslararası üne sahip bir katilin kanbağı olmayan kişilere cezaevi ziyareti mümkünken, haberlerinden başka delil sunulamayan cezaevindeki gazetecilere meslek örgütü ziyareti yapılamadığı için.
♦Roboski’de 34 çocuğun terörist sanılarak savaş uçaklarının bombardımanıyla parçalandığı davada adalet sağlanamadığı için.
EKONOMi
♦Bugün itibarıyla vatandaşların kullanılabilir gelirinin yarısından fazlası borca gittiği için.
♦Büyük altyapı projelerine döviz kuru üzerinden garanti verildiği halde, “Devletin cebinden bir kuruş çıkmadı” denildiği için.
♦Şehir hastanelerinde devlet her bir hastane için, hastaneyi yapan şirketlere 25 yıl kiracı olmayı kabul ettiği, yatak garantisi verdiği ve toplamda ne ödeyeceğini açıklamayıp bunu ucuz bir yol gibi sunduğu için.
♦Köprü ve tünel projelerinde araç geçişi, havalimanında 10-15 yıl sürelerle yolcu garantileri verildiği için.
♦Bu yolla, Türk Lirası üzerinden hazırlanan milli bütçelere, peşin peşin müteahhit şirket paraları ayrıldığı için.
♦ Az sayıda şirket iktidar aktörü haline getirildiği için.
♦Çocuklarımızın geleceği, şirket çıkarlarına rehin edildiği için.
♦Cerattepe’de olduğu gibi Çevresel Etki Değerlendirme raporları, çiğnenip geçilen birer formaliteye dönüştüğü ve doğal zenginliklerin talanına engel olmaktan çıkarıldığı için.
♦Sadece ocak ayında 161 iş cinayeti yaşandığı için.
♦Kamunun dövizli alacaklarında döviz kuru sabitlenerek, iktidar eliyle kamu zararı yaratıldığı ve şirketlere servet transferi yapıldığı için.
♦Kamu kurumlarına TL’ye dön baskısı yapıldığı halde, davetli kamu ihaleleri hâlâ döviz üzerinden bağlandığı için.
iFADE ÖZGÜRLÜĞÜ
♦insan Hakları Evrensel Beyannamesi ve anayasada yer verilen “herkesin düşüncelerini anlatma ve açıklama özgürlüğü vardır” ilkesi hemen her alanda ağır biçimde rafa kaldırıldığı için.
♦Yüz binlerce üyeyi temsil eden Kamu- Sen Başkanı, “hayır” vereceğini açıkladıktan sonra saldırıya uğradığı için.
♦15 Temmuz darbe girişimi ardından, etkili soruşturmalar yapılmaksızın kararnamelerle kapatılan medya kuruluşunun ardından 2300 medya çalışanı işini kaybettiği, 131 gazetecinin 2017 yılına cezaevinde girmesi umut vermediği için.
♦Akademisyenler, bir daha geri dönmemek üzere ve özlük hakları da kaybettirilerek ihraç edildiği için.
♦Hâkim ve yargıçların maddi delil gösterilmeksizin bir gecede ihraç edilmesi hukuka güveni sarstığı için.
♦OHAL KHK’leriyle ağır baskı altına alınan sanat, milli ve milli olmayan diye bölündüğü için.
15 temmuz tarihinde Yurtta sulh konseyi tarafından deruhte edilen,
yönetimden el çektirilen iktidarın yüce divanda yargılanmalarını sağlayacak,
sözde anayasa teklifi.
gündeme alınarak amacının dışında kömür madenlerindeki ölümler, diploma meselesi, bakan çocuklarının yaptıkları yolsuzluklar, işsizlik, suriyelilerin ülkeye alınması ve durdurulamayan, mehmetçiklerimizin şehit olması durumu gibi bunlar ve daha fazlasını unutturan gündemdir. aklıma gelmişken söyleyim dedim...
başkanlık sistemi ; yasama yürütme ve yargı organlarını sert biçimde ayıran sistemdir. koalisyon gibi oluşumlara yer vermemesinden mütevellit istikrar açısından olumlu sistemdir. cumhurbaşkanı-başbakan ikiliğine yer vermediğinden ikiliğe bir oranda daha az yer verir bir parlamenter sisteme göre . fakat bunun ucu diktatörlüğe dokunur mu? her ne kadar diktatörlük(totaliter yahut otoriter) kuvvetlerin yürütmede birleşmesinden doğsa da , her ne kadar başkanlık sistemine en uzak sistem olarak tasnif edilse de başkanlık sistemindeki başkanın genişletilmiş yetkileri diktatörlüğe kapı aralayabilir.
bir devletin başkanı, o halkın iradesinin sonucudur. halk kendi ahlak yapısı, zihniyeti, ülküsü doğrultusunda tercih yapar. başkanlık sistemin de tıpkı parlamenter sistem,meclis hükumeti sistemi, yarı başkanlık sistemi(şu anki sistemimiz), diktatörlük sistemlerinde de olduğu gibi avantaj ve dezavantajları mevcut elbette. önemli olan bizim ülkemizde olumlu ve olumsuz taraflarını ne ölçüde yansıtacağı. bunun için sistemin özelliklerinin yanı sıra toplum yapısını, yönelimini, isteklerini irdelemek de gerekir. başkanlık sisteminin abd hükumetinde başarıyla uygulanması bu topraklarda da başarılı yahut başarısız uygulanmasıyla bağdaştırılmamalıdır. takdir edersiniz ki abd toplum yapısıyla türkiye toplum yapısı pek benzerlik göstermemekte.
darbe sonucu topluma dikte edilmiş ve günümüzde yürürlükte olan 1982 anayasasını da bu bağlamda es geçmemek gerekir. toplumun gelişimine ayak uyduramamış bu kazuistik anayasanın değiştirilmesi de toplumun acil ihtiyaçlarından. bu anayasanın kaderi de başkanlık sistemiyle değişebilir mi? bu soruları da göz önünde bulundurmak elbette referandumda iradesini yansıtacak her birey için görev.
baskanlik ile yonetilen 42 ulke var. bunlardan 41 i safti kaymis yatagi yemis ulkeler. geriye de bi abd kaliyo, onda da halkin yarisi bok cukurunda yasiyor. bizim akapeliler cikmis baskanlik gelince her sey guzel olcak diyor.
Hayırcılar başkanlık sistemininin madde madde sakıncalarını anlatıyor, evetçilerden biri evet diyorum sana ne deyip Doğu Perinçek'e sallıyor, ötekileri hayır diyen teröristtir diyor bu bile değişikliğin nasıl birşey olduğunun göstergesi. En büyük sıkıntı AKP seçmeninin büyük bir kısmının bunu AKP hizmetlerinin onaylanıp onaylanmaması ve RTE'yi seviyorum o zaman evet demeliyim bakışına sahip olmaları,bu bakıştan sıyrılan zaten hayır demeye başlar ki başlayanları da var.
türkiye'yi 1923'ten beri ait olduğu demokrasi ülkesi konumundan, gelişmemiş 3. sınıf başkanlık ülkeleri konumuna düşürecek sistem. bizi sayarken ermenistan, nijerya, meksika, brezilya, panama gibi sikik ülkelerle bir tutacaklar akıl alır gibi değil.
bugün demokrasi ülkesi denen abd bile trump ile ne kadar yanlış bir sistemin içinde olduğunu farketmişken biz güle oynaya başkanlığa götürülüyoruz.
çok manidardır ki fetullah gülen bu sistemin gelmesini istiyordu. fakat bu sistem değişikliği olduğundan devletin büyük bir olay geçirmesi gerekiyordu. boru mu lan bu? başkanlık geliyor. savaş hali, iç savaş gibi birşey gerekiyordu. darbe yapılmaya çalışıldı, ohal ilan edildi. memurların yarısı hapse girdi vs. yani zemin hazır oldu. artık başkanlık için tek engel var: referandum.
fetullah gülenin görüşü: https://scontent-amt2-1.x...77f5d1e5c&oe=58A5EFB4
amerika haricinde dünyada başarı ile uygulanabilen örneği yok denecek kadar az olan sistemdir. hatta yok bile diyebiliriz. amerikanın ise öyle bir sistemi var ki en son trump ın göçmen çıkışında gördüğümüz gibi başkana "sen hayırdır bilader" diyebilecek bir hukuk sistemi var. medyası tam bağımsız başkan ile makara yapmaya kadar götürebiliyorlar işi. elbette başkanları da bush hariç esprilere gülecek tıyniyette insanlar oluyor genelde..
bizdeki oturtmaya çalıştıkları sisteme bakalım ; başkan veya cumhurbaşkanı adı her ne olacaksa ülkedeki tüm önemli kurumlara atamaları yapacak, vatana ihanet etse dahi yargılanamayacak, eleştirilemeyecek ( böyle bir şey yok diyen şu anda çıksın bir televizyona eleştirsin maçası yiyiyorsa ) yargı neredeyse tamamen ona bağlı olacak, silahlı kuvvetler ona veya onun seçtiği bakanlara vs bağlı, emniyet zaten hali hazırda ona bağlı.. eğitim sistemine kadar her şey elinden geçecek zaten hali hazırda tüm medya emrinde korkudan ufacık eleştiri bile yapamıyorlar sistem değişince nasıl yapacaklar.
gerçekten bir kesimin gözü kapalı evet dediği ki bu kesim neden evet dediğine dair en ufak bir bilgileri bile olmayan sistemdir. bu konuda önemli olan hayır diyenlerin neden hayır dediklerini güzelce, anlaşılabilir şekilde anlatılması önemlidir. malum ülke insanımız pek fazla anlama yeteneği yüksek olan bir toplum değil, daha çok cahilce inanmaları seçen bir toplumuz. bu yüzdendir ki hayırı çok iyi dile getirip, anlatmalıyız insanlara. bu ülke kolay kurulmadı bu kadar cahilce kaybolmamalı.
