soner yalçın'ın sayısız yazısında altını çizdiği gerçektir. olabildiği kadar kısa bir özet geçeyim:
hepimizin bildiği üzere abd'nin ve ab'nin niyeti suriye'nin kuzeyinde bir pkk devleti kurmaktır. basiretsiz sucukçu muhasebecisi'ni osmanlı hayalleriyle tavlayıp, malum ortamın oluşmasını sağladılar ama şimdi yüzüne bile bakmıyorlar.
sucukçu muhasebecisi basiretsiz olabilir ama vatan haini değildir. basra harap olduktan sonra topa girdi, fırat kalkanı ile bu planı durdurmaya çalışıyor. fakat gördüğünüz gibi pkk bölgelerine giremiyor. diğer taraftan girdiğimiz yerlerde ilelebet durmamız da bu şartlar altında mümkün değil.
bunu zamanında nasıl osmanlı hayalleriyle tavladılarsa, şimdi de durduk yere ortaya fırlayan atlantikçi karanlık şahıs bahçeli aracılığıyla başkanlık sistemi ile tavladılar.
plan şudur: sucukçu muhasebecisi başkanlık sistemi ile birlikte idam getirmek, toplumun muhalif kesimlerine, medyaya baskısını arttırmak gibi olaylara girecek kaçınılmaz olarak. bu noktada batıda şimdiden başlayan "diktatör bu" eleştirileri tavan yapacak. tabi başta sadece bol bol konuşacaklar. fakat sıra türkiye'nin suriye'den çekilmesini ve pkk devletine eyvallah etmesini talep etme noktasına geldiğinde, "bu diktatör kendi halkına zulmettiği yetmiyormuş gibi, suriye topraklarını da işgal etti. kurtaralım bunun halkını" diyerek sucukçu muhasebecisi'ni suriye'den çekilmesi için ekonomik yaptırım uygulamakla tehdit edecekler.
bu noktada sucukçu muhasebecisi suriye'den çekilip, pkk devletine eyvallah ederse -ki muhtemeldir- kesinlikle vatana ihanet etmiş olur.
yok direneyim derse bilin ki türkiye ne rusya'dır, ne petrol zengini iran... ekonomik yaptırımlara dayanacak gücümüz kesinlikle yok. memleket tarihinin gördüğü en büyük ekonomik krizle ve iç kargaşalarla yüzleşir.
bu tuzağı bozmak için yapılması gerekenler:
1- hayır demek.
2- sucukçu muhasebecisi'nin "diktatörlük" olarak yorumlanabilecek, halkın bazı kesimlerini kendisine düşman edecek her türlü tutumdan uzak durması.
3- arkasındaki halk desteği ile suriye'deki pkk devleti kurma taleplerine sonuna kadar karşı çıkması, taleplerimiz karşılanana kadar suriye'den çekilmemesidir. eğer "kendi halkına zulmediyor" algısını kırabilirse kimsecikler türkiye'ye ambargo uygulayamaz.
adam hayır propagandası yapıyor ama hala aşağılamayı da elden bırakmıyor, "neymiş sucukçu muhasebeci" he sen böyle diyince ben seni çok samimi buluyorum.
bir takım küfürbaz çomarların sövmesine vesile olan analizdir.
vatan haini senin yedi sülalendir a köpek!
bunları yazdıysam sizin gibi ücretli troller okusun, anlasın, hayır desin diye yazmadım. yandaş ve ülkücü tayfadan vatansever insanlar okusun diye yazdım.
"cevab" veremediğiniz için sövüyorsunuz. haksızların telaşı içindesiniz...
"sucukçu muhasebecisi"ne gelince... bin kere anlattım, bir kere daha anlatayım (size değil; yanlış anlamayın):
sucukçu muhasebecisi'nin siyasete atılmadan önce yaptığı iş bir sucukçuda muhasebecilikti. her meslek gibi muhasebecilik de saygın bir meslektir elbette. fakat ben sizin gibi ezik ve de ezikliğimi kendim gibi ezik gördüğüm birilerinin başa geçmesine katkıda bulunmakla tatmin etmeye çalışacak hıyarlardan olmadığım için ve de vatansever olduğum için, ülkeme siyasete atılmadan önceki en büyük başarısı bir sucukçuda muhasebecilik yapmak olan bir kişi tarafından yönetilmeyi reva görmüyorum.
bana göre ülkemiz, aynen gelişmiş ülkelerde gibi, devlet adamı kumaşı olan, parlak bir eğitim ve de iş geçmişi olan, basiret sahibi, aldatmayan, aldatılamayan kişiler tarafından yönetilmelidir. sizlerden farklı olarak, başa geçecek kişinin benim gibi olmasını değil, benden kat be kat üstün nitelikleri olmasını isterim.
sucukçu muhasebecisi'ne hep sucukçu muhasebecisi derim ki bir ihtimal birileri, kifayetsizliği, muhterisliği, habire düştüğü hataları ve basiretsizliği ile geçmişi arasında ilişki kurmayı başarır, böylesine bulunmaz hint kumaşı muamelesi yapmaktan vazgeçer.
sıradan bir vatandaş olarak benim bile uyanabildiğim mevzulara (bkz: güvenli bölge saçmalığı) uyanamıyorsa, ne dememi bekliyorsunuz?