"sana, bana, hısım akrabaya dair"
içimde parlayan bir deniz feneri var
bu fener bir de bizim Zahit'in banka hesabında parlar
çünkü o eğlenirken RTÜK'le
kapı arkasında Eoroları istifler neşeyle
ya da kirli çamaşırları hasır altı ederken
birden alıverir mutlu haberi
takipsizlik kararı verilmiştir 6 aydan beri
Bir de gencecik çocukların girişimci yüreklerini bilirim
Bizim abdullahın oğlu misal
Okulda, bir teneffüs sırasında
Yanınca ampül kafada
isyan eder öğrenciliğe
Parlak fırsatlarına dalar sanal alemin
Cemaate bir yol verin
Ağabeylerim, ablalarım
Bardakta mısır getirdim
Tavan yapsın Malezya borsa endeksim
Nice Unakıtanlar bilirim
Yumurta sarısını yeşil dolara çeviren
Rabbi sağlık ocağı yerine Cleveland;ı işaret eden
Kalbini Amerikalı doktorlara emanet eden
Mesut hastalar bilirim
Bir de baharlar bilirim
15 ay askerlik yapan Mehmetçiğin bilmediği
Washingtondan kalkıp Burdura inen
Uçaklar bilirim
içinde bedelli Bilalimin olduğu
Yan gelip yatan Bilalimin
Gel 21 gün gel, diyen
Türküsünü dinlerim
Delikanlılar bilirim ülkeme ait
Yürekleri okyanus gibi geniş
Gemicikleri akdenize salınan
Ülkemin sevdalısı işadamları bilirim
Rixos otelini başbakana sunan
Yaslandın mı çınar gibidir onlar, sarıldın mı umut gibi
Hamarat gelinler bilirim
Pamuk ellerine pırlantalar taşıyan
Durmak yok yola devam deyip
Elmas şirketlerinde hisselenen
Hocaefendim, yandaş basınım
Kelimler ki dinlemeye takılır
Memleketler soyoluyor diyen
Sabahın köründe
Gözaltına alınır
işsiz güçsüz gençler bilirim sonra
Borsada kote olamayıp
Bana el hareketi çeken
Yoğurtlu dönerime yumulmuşken
Karşıma geçip yalanan
Lokmalar yağ gibi akar boğazımdan
Lan bi durun, one minit
Yıkıl karşımdan
istersen ananı da al git
23 eylül 2009 gırgır dergisi kapak şiiri
edit: olanı yazdım buraya ekleme yapmadım. beğenmeyen arkadaşlara duyurulur