Şimdi alkış tutanlar 2 Temmuz 1993 günü onu cayır cayır yakmaya çalışan kalabalığa da alkış tuttunuz mu ? diye sorma isteği duyduran tespit. Sordum bile.
kişinin şahsi görüşüdür.
burada düşündürücü olan; "bakın o ne demiş hahaha biz haklıyız" mantalitesidir.
tabiki her insan haklı çıkmak ister ama, çocukça gerekçeler göstermek...
--spoiler--
Başörtüsünü yasaklamaya çalışmak aptallıktır. Başörtülü kızların okullara alınmamasına karşıyım. Başlarını örtmesinler demek demokrasi veya laiklik demek değildir. Neden? Çünkü, ilkokuldan beri aldığı eğitim sonucu o ister istemez birgün başını örtecektir. Örtme demek, 'Oranı buranı, aç' demek kadar saçma. Ben başlarını örtmelerinden yanayım. Ama, okullardaki din derslerinin kaldırılması lazım. Veya o dersi gerçekten din dersi yapsınlar. Mesela başka birşey: imam-hatip mezunlarının harbokullarına girmesi mevzuu! Ben girmelerinden yanayım. imam-hatip mezunları eğer istedikleri fakültelere girebiliyorlarsa Harb Okulları'na da girmeli.
--spoiler--
kişiler,kurumlar ya da bir millet hakkında fikrini ne kadar açık şekilde beyan etse de onların temel hak ve özgürlüklerini hiçe saymayan bir insanın söylediği sözdür ayrıca
her canları sıkıldığında, seçim sonuçları açıklandığında, referandum sonuçlarını gördüklerinde hemen aziz nesin'e sarılanların, an itibariyle aziz nesin'e saldırmalarına sebebiyet vermiş beyanat...
tam olarak aptallık denemez belki ama cahilliktir, bilinçsizce davranmaktır denebilir.
neden mi? sadece tek açıdan bakabilen insanların işidir genelde olan birşeyi tamamen yok etmeye çalışmak ya da yok edeceğini düşünmek.. eğer bu ülke hala laik bir ülkeyse ve de hoşgörülü, kendi dışındaki insanlara saygılı bir ülkenin toplumuysa bu toplum böyle birşeyi savunmak ya da düşünmek bile saçmadır.
herkesin belli özgürlükleri vardır; kendisi dışındakileri rahatsız etmeyecek kadar ve siz kalkıp da birilerinin bu özgürlüğünü elinden alamazsınız.! bu hakkı hiçbir güç vermez size, veremez..
sen bir taraflarını açıp da taksim'de tin tin gezebiliyorsan,ordan bir hatun da başını örtüp gezebilir taksim'de. ha başını örtüp de başka şeyler yapanlar ayrı bu konudan, o başka bir boyutu bu olayların ama ne olursa olsun, kimsenin özgürlüğü kısıtlanamaz, birşeyleri yapmaya zorlayamazsınız birilerini.. o din din diye büyüttüğünüz hede bile zorlamamıştır sizi birşeyler yapmanız için, ''herkes naparsa kendine yapar.'' demiştir ama sen ordan kalkıp da yok başörtüsünü yasaklayalım bilmem ne diyemezsin..! dememelisin zaten de..!
aziz nesin başörtüsünün örtülmesi engellenmesin, ama din dersi de kaldırılsın, ya da gerçekten din dersi olsun demiş. yani islam dersi değil, dinleri anlatan bir din dersi. genelde derse dahil edilmeyen, sınavlarda görmezden gelinen diğer dinlerden bahsedilen sayfalar da vardı kuşkusuz din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin kitabında, ama bu bölümlerin laf olsun diye kitaba dahil edildiği fazlasıyla belliydi. her neyse işte, bu başka bir konu; ama müslümanlığın kıstaslarına takılıp kalmayan bir kız, neden örtsün başını, niçin kısıtlasın kendini? aziz nesin anlatmak istemiş işte; tamam özgürlük bu, ama özgürlük aynı zamanda da bu diyerek.
bunu anlamadan, herşeyin her yerden yarım yamalak örneklemesiyle bir takım çıkarımlar yapmak meşru ise, o halde müslümanlığın kutsal kitabı kur'an'da namaz kılmayınız yazmakta olduğunu da hatırlatmak gerekir. bunu inkar etmek mümkün değildir, gerçekten de bu iki kelime yan yana yazmaktadır dizgide; ama hangi koşulda? sarhoş iken namaz kılmayınız şeklinde yazmaktadır bu tabir.
bu olayı sürekli futbol taraftarlığına çevirmeye çalışan insanlara anlam vermek de güç. aziz nesin'i neden alkışlıyordu insanlar? madımak oteli'ni yakan demokratlara karşı fikirlerini özgürce beyan etmiş, fikirleri doğrultusunda hapis de yatmış, hak mahrumiyeti de almış; hatta bir dönem anımsıyorum, hayati tehlikesi vardı sivas katliamı'ndan sonra da silah taşıma hakkı kendisine sakıncalı olduğu gerekçesiyle verilmemişti.
aziz nesin'in, onun "bin yıl önce yazılmış kitabın nesine inanayım?" sözünü duyduktan sonra tüyleri diken diken olan, şeytan ayetleri'ni yayınlıyor diye aydınlık gazetesini yerden yere vuran insan güruhu tarafından, tam olarak da anlamadıkları bir tabir nedeniyle sahiplenilmeye çalışması, bu cahil zihniyetin aczini göstermektedir.
yok böyle değil ise, hodri meydan; demokrasi mi istiyorsunuz? hadi o halde hodri meydan; şeytan ayetleri basılsın bu ülkede ama tepki gösterilmesin; ya da tıpkı futbol takımlarında etik düşünüldüğünde hakemin tarafsız olması gerektiği gibi, din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin kitabı ve müfredatı herhangi bir dine mensup olmayan teologlar tarafından hazırlansın?
olmaz ama değil mi? e ne oldu demokrasiye? hani her fikir, her oluş insan içindi de, meşruydu eğer insan içinse?
hadi canım, hadi güzelim; önce demokrasi nedir, devrim nedir, anayasa nedir, özgürlük nedir, bütün bunlar hangi sınırlara sahiptir; bir bunu öğrenelim, ondan sonra ahkam keselim; olur mu?
