bağlanmak değil bağımlı olmak bizi güçsüz kılan. biz ikisini ilişkilerde birbirine çok karıştırıyoruz .
sevgili olunca istiyoruz ki bensiz hiçbir şey yapamasın. ve buna bağlanmak diyoruz.
bağımsız ama bize bağlı insanlar her zaman ürkütüyor bizi, güven vermiyor. biz olmasak da hayatına devam edebilecek, ayakta durabilecek insanlara bünyemiz alışkın değil.
güzel bir anın olduğunda ilk ona anlatmak istemek, sabah uyandığında ilk onunla konuşmak, en zor anlarında onun kollarına koşmak bağlanmak.
market alışverişini onsuz yapamamak, doktora o olmadan gidememek, bozulan arabanızı servise götürememek değil aşk.
aslında çok sevmiyorum ama onsuz da olamayacağım demenin tezahürüdür bir anlamda. bağlanmaktan korkan sevdiğinden emin midir değil midir bilinmez ama alışkanlık yaptığından emindir. bağlanmak aşık olmak gibi değildir farklıdır. aşık olunca aptallaşır insan derler ama tam tersine daha farkında olur esasen. asıl aptallaştıran bağlanmaktır. hani bende kendimin ne yaptığını bilmiyorum ama bağlandım bir kere dedirtir insana. iyi bir şey mi kötü bir şey mi tartışılır. ama analizi budur bana göre.
Kör kütük aşık olmak nedir bilmeyenlerin, kendince geliştirdiği savunma mekanizması. Gerçekten birini sevin, birine aşık olduğunuz zaman anlayacaksınız korkmanın kaçmanın faydasız olduğunu ve hatta bunu düşünmeyeceginizi.
Geçmişte eğer kara sevdaya düşmüşseniz, ve üstelik sonuda hüsran olmuşsa birine bağlanmanın ne kadar acı verdiğini ve ne kadar saçma bir olay olduğunu anlarsınız. Yaşamadan bilinmez, yaşamak şart.
birine bağlanmaktan korkmuyorum zaten bağlanmam da birinin bana bağlanmasından korkarım. sonuçta gitmiyor öyle olunca. hayat çok kısa ve açıkçası biriyle paylaşıp o kişiye saplanılmayacak kadar önemli. o yüzden bağlanmak saçmadır.