sikko turkcell süper ligini kutlayamayacagımızı ögrendiğimiz yer. sikko??? vay babam..ne andavallıktır lan o zaman .mdan .ötten bir şey için kavga çıkarmak, futbolcu dövmek, binlerce tl'yi sokağa dökmek! şimdi fenerbahce taraftarı demiyorum, demek istemiyorum, demedim de. ama üç, beş delikanlı otursun düşünsün bunları. ayrıca şöyle bir genelleme yapayım aileler otruyormuş ya orda, it kopuk giremezmiş. lan zırzop her allah'ın günü volta atan, arabasıyla şov yapan, arabada 5 evde 15 tarifesi ile çalışanlar ne? beverly hills chihuahua sanırım. şekliniz yeter amk.
mevzu çıkarmayı akabinde kelepçe takılarak merkeze götürülmeyi marifet sayan bazı embesillerin bolca bulunduğu caddedir. savunmaya bak, fenerbahce nin simgesiymiş o cadde, orta eğlenirsen dayağı hakedermişsin. babanın toprağı mı ulan orası kereste! sen ne hakla orada insan döversin?
buna ek olarak, bu yapılanları haklı gösteren fenerbahceli yazarlar da olay çıkarmayı marifet sanan insanlar kadar zekiymiş. bunu da anlamış olduk!
beşiktaş 10 yılda bir şampiyon olduğundan dolayı yaratıcı beşiktaş taraftarı nerelere girmemesi gerektiğini unutmuş anlaşılan. dün gece beşiktaş taraftarının şampiyonluğu kutlamak için girip koşa koşa uzaklaştıkları caddedir burası.
ey beşiktaş taraftarı, kazandığın şampiyonluğu gidip beşiktaş'ta, taksim'de kutlamak varken cadde'ye geliyorsan zaten provakasyona geliyorsun demektir. o zaman kimse kusura bakmasın dayağı da yiyeceksin haliyle. senin ne haddine bağdat caddesi'nde şampiyonluk kutlamak? burada gsliler uefa kupasını kutlayamadı, sen sikko turkcell super lig'i mi kutlayacaksın? "mevzuda takmıyoruz geri" diye bağırmakla olmuyor bu işler. kan alırlar, kan..
anadolu yakasında haftasonunu geçirebileceğiniz en ideal yer. yok kendilerinden büyük çanta takanlarmış, yok kışın güneş gözlüğü takanlarmış, yeşil adidas eşofman giyenlermiş laflarıyla kötülenmek istenen cadde. ama rexx'in önünde yırtık converse giyip, simsiyah kıyafetlerle yatınca herşey normal değil mi?
''piyasa caddesi'' olarak adı değiştirilebilir cadde. bir de kardeşim yaz-kış ben şu ömrü hayatımda bu kadar güneş gözlüğünü birarada bir daha da göremem sanıyorum. sanırsınız ki cadde girişinde bedava dağıtıyorlar. hayır gözünü seveyim istiklal caddesi nin. daha bir halktan daha bir bizden. bu ne ya, paris hilton kılıklı kız çocukları, kadıncıklar ortalarda. kendilerinden kocaman marka çantaları kollarında kokonalar gibi taşıyarak, üstelik adidas eşofmanın altına bile ince ve yüksek topuk ayakkabı giyerek nezih ve kaliteli olunmuyor, eğreti duruyor işte eğreti. yalnızca tüketime ve alışverişe yönelik gereksiz kadınlar topluluğu caddesi adeta. üretime yönelik zerre kadar bir şey yok yalnızca tüketim. *
ÇALIŞTIĞIM ŞiRKETiN BULUNDUĞU CADDEDiR VE NEDEN BU KADAR ÖNEMSENiR BiR TÜRLÜ ANLAYAMAMIŞIMDIR.
NOT. KALDIRIMLARI GENiŞ OLMASINA RAĞMEN HER YAĞMURDA KÜÇÜK GÖLLER OLUŞUR YÜRÜMEK iŞKENCEDiR. YOK BEN YÜRÜMEM ARABAMLA GEÇER GiDERiM DiYORSAN UNUTMA Ki ARAÇ TRAFiĞi YÜRÜMEKTEN BETERDiR O CADDEDE.
sağa sola bakına bakına yürümesi pek keyifli olan yer.
sanıldığının aksine normal standartlarda yaşam sürdüren insanlar da bol bol gelir buraya. yemeğini de yer, yürüyüşünü de yapar...
cadde insani samimidir. Esofmaniyla sahilden donerken kan ter icinde kalan genclerin sagda solda oturdugunu da gorursunuz, en kokoslarin tikir tikir gezindigini de.. pahali yerlerde yemek yemek istemiyorsaniz gayet ucuza bufeler mevcuttur.bu bufelerde oturuyorsunuz diye kimse asagilayan gozlerle bakmaz cunku en tikisi de atistirmaya buralara geliyordur .. cadde insaninda kasintilik yoktur.. ferah ve genistir, istediginiz hersey ayaginizin altindadir.
Fenerbahçenin kalesi sarı lacivert dışında renklerin hoş görülmediği,istanbul anadolu yakasının en elit ve hoş havalı caddesi.
antu.com dan alıntı bir yazıyla şöylede ifade edilebilir:
CADDE "KURTARILMIS BOLGE",ORASI BIZE BUYUKLERIMIZIN MIRASI,ORAYI EZIKLERDEN TEMIZLEMEK BOYNUMUZUN BORCU!! -------------------------------------------------------------------Assagidaki yazi antudan bir FENERBAHCEli buyugumuzun 2004 sampiyonluk kutlamalarindan sonra caddenin hakkinda yazdiklari.--------FENERBAHÇE NIN KALESI BAGDAT CADDESI SASKINBAKKAL SEMTI--------
bu kutlamalarla ilgili bir seyler yazmam
gerekiyor ama inanin elim bir türlü gitmiyor. O kadar güzeldi ki
caddenin hali bunlari satirlara dökmek gerçekten zor.
Pazar günü cadde de futbolcularin otobüsünü beklerken etrafa baktim
insanlarin rahatligina coskusuna Saskinbakkal'in bir ANAVATAN gibi
benimsenmisligine. Divan'in karsisinda grup içinde beklerken tam
karsimizda kizli erkekli baska bir grup vardi yaslari bana yakindi.
Zaten bizim gibi dogma büyüme Saskinbakkalli'ysaniz herkes biraz
tanidiktir sizin için. Ya Erenköy Ilkokulunda ya da Göztepe
Ortaokulu'nda veya 50. Yil Tahran Lisesi'nde bir ara beraber
okumuslugunuz vardir. Her neyse iste o karsiki grup arasinda bir
arkadasimi gördüm. Liseden sinif arkadasim. O da ben de tabi çok
degismisiz. O da benim kadar olmasa bile saçlari dökmüs biraz da göbegi
sisirmis. Karsidan karsiya bagrisarak selamlastik.
Bu selamlasma beni yillar evvelsine götürdü. O zamanlar cadde bu kadar
bizim degildi. Cadde için savaslar sürüyordu. Saniyorum 80 lerin
basindaki ilk sampiyonlugumuzda Galatasaraylilar'in grup halinde
divanin karsisina gelip bize biçakla saldirmalari bardagi tasiran son
damla olmustu.
Simdi bu olay iki sekilde size sasirtici geliyordur.
Bir, cadde de Galatasaraylilar olmasi. Iki, biçakli bir kavganin niye bu
kadar önemsendigi.
Birincisinin cevabi zaten yazinin basinda yatiyor. O zamanlar cadde de
yine bir fener üstünlügü vardi. Ama bu caddenin Fenerbahçe üssü oldugu
anlamina gelmiyordu. Ikincisi ise o zamanlar kavgalar tribün jargonunun
dogal bir sonucuydu. Çünkü bu tür kavgalari yapmadan Inönü'nün
kapalisini ele geçiremezdiniz. Iliski böyle olunca da haliyle bu bütün
iliskilere yansirdi. Fakat bir fark vardi. Bu kavgalarda asla biçak
kullanilmazdi. Herkes dürüstçe kavga ederdi. Kovalardiniz veya
kovalanilirdiniz. Iste cadde de Galatasaraylilar'in çektigi biçak o
yüzden, o dönemde bir öfke seline sebep oldu. O biçak çekildigi andan
itibaren bir daha caddede rahat nefes alamadilar. Daha dogrusu aldirmadik.
O cadde burada anlatmaya gerek olmayan birçok kavga sonunda FENERBAHCEli
oldu. Ve bunu basaran jenerasyon 70 lerin sonundaki Besktaslilar'in
tribündeki agirligini da yoketti. Bu tribün agirligi yine sokaklardaki
kavgalarda hissedilen bir agirlikti. kisacasi O zamanlar tek stat vardi
Inönü stadi buranin kapalisina giden taraftarlarada kapali çocuklari
denirdi. Fener'in kapalisindan veya Galatasaray'in kapalisindan
olurdunuz. Simdiki gibi bir dolu grup yoktu. Birkaç amigo ve açigin
müdavimleri disinda tek grup kapali çocuklari vardi. Daha sonra
Fener'in bu jenerasyonu o kadar büyük fark atti ki diger takimlarin
taraftarina, Adnan Polat gibiler statlardaki düzeni degistirmek zorunda
kaldilar.
Iste ondan sonradir Bu bilet vermiyoruz, yok besyüz kisi gelirsiniz yok
bilet vermeyiz martavallari. Çünkü gerçekten kendi statlarinda tek
tribüne sikismak zorunda kalmaya baslamislardi. Hatta hiç unutmam o
zamanlar Donanma Kupasi maçlari vardi. Ve iki maç ayni gün ayni statta
oynanirdi. Fenerbahçe Galatasaray'la oynarken, Besiktas Trabzon'la
oynardi. Iste bu maçlarda bizim tribün üstünlügümüz yüzünden
Besiktaslilar'la Galatasaraylilar kapalinin yarisinda ortak oturmuslar
ve sokaklarda da güç birligi yapmislardi. Düsünsenize kapalinin
yarisinda Galatasaraylilar ile Besiktaslilar yanyana oturuyorlar arada
polisler diger yarisinda da Fenerliler oturuyordu.
Biz o durumda da üstünlügümüzü hep koruduk. o statlari sokaklari sari
laciverte boyadik. Iste Pazar günü bunlar geçti hep gözümün önünden.
Eski Kristal Büfe'yi, Öztekin Bilardo salonunu tabii bunlarin hep eski
hallerini.
Her ne olursa olsun ogluma birakicagim en güzel seylerden biri diye
düsündüm. Caddenin pazar günkü sari lacivert hali
genelde istanbul'un dağlarından inen insan vari 18-24 arası varoşların bastığı ve güzelliğini böylece kaybeden, istanbul'un en eski yerleşim birimine bağlı cadde.