gariptir.
bazen de bir yerlerde kuşlar vardır der edip cansever onun gibidir. bazen bir yerde, bir vapur güvertesinde salona açılan kapının üzerine kazınmış, gardaki tuvalete, ya da kışladaki yemekhanenin çöplüğüne kazınmış -derin yağ kokusunu anımsa- yazılar bulursun.
bunları yazanı düşündürür insana bu yazılar. o meçhul yazarın kim olduğunu düşünür, hayatın kimi adamları yazar-şair yaparken ona hiç mi hiç adil davranmadığını, zaten adil davranmış olsa ona hayat denmeyeceğini düşünürsün garip bir yanılsama içinde. büyük yazarın büyük şairin kim olduğunu anlamaya çalışırsınız.
örnek mi. bir minibüsün ön camının sol üst köşesinde gördüğüm şu dize :
"seninle tanışmamız geçen kışındı
romandın gözlerin satırbaşındı..."
ya da kadıköydeki deniz fenerinin - eski su aygırları kulübü- orada gördüğüm şu:
"bu yazdığım ne ilk şiirdir ne son
biraz istanbul kokar biraz anason"
gibi.
bir de yazanın kimliğini açık eden başka yazılar. işte telefon kulübelerinde rastladığımız türden olanları mesela: "her tür muamele yapılır. erkekler arasın. tel :0532 ** * ** *" şeklinde.
ya da polis karakollarını , hapishaneleri ara mahallelere bağlayan yollarda -ki uzun duvarlarla örtülüdür- "çekeriz emaneti sikeriz adaleti" şeklinde ya da "gecelerin yargıcı" şeklinde görülenler.
Bazen durup düşünürsünüz kısa metraj. Arka planda sigara dumanı vardır, kulaklarınızda bütün umutlarınızı tüketen bir şarkı, aklınızda faydasız dost telkinleri; "üzülme başkasını bulursun, vesaire vesaire vesaire." Küfredersiniz, çünkü bu gibi durumlarda küfretme acınızı hafifletici bir sebeptir ki bu Dünya üzerinde her boku araştıran isviçreli bilim adamları tarafından kanıtlanmış bir gerçektir. Gerçekler acıtmaz bazen sadece kanatır. Bazı yaralar hep kanar çünkü hiç bir anı, hiç bir zaman pıhtılaşmaz akılda. Şans bu ki;çekik gözlü Japonlar bile anılar için kan taşı bulamadılar hala. Unutmak Rus ruleti oynamaya benzer çünkü revolverin bir haznesinde mutlaka size birilerini hatırlatacak bir kurşun bulunur. Mutlaka tetikleyici mücbir sebepler vardır yani hayatta. "Unuttum" dediğiniz anda, "siksen unutamazsın" diyen bir söz duyarsınız içinizden, öyle ki içiniz size her zaman dürüst olmuştur. Bir koku, onunkilere benzeyen bir çift göz belki de. O an telefonunuz çalsın istersiniz. Bankalardan, gereksiz arkadaşlardan başka birisi arasın istersiniz ama o telefon hiç çalmaz. Bu hayatta bütün acı gerçekler argodur bu yüzden onlar siktir olup gittiler ya zaten, bu yüzden küfredersiniz ya siz... Şimdi bir sigara yakın ve bu kez uzun metraj düşünün: Onlar ertesi sabaha kim bilir kimlere günaydın diyecekler, sizden başka.