--spoiler--
kuvvetler ayrılığı ve dolayısıyla bağımsız yargı olmadan adalet dağıtmaya çalışan bir osmanlı imparatorluğu'ndan, kuvvetler ayrılığı ve bağımsız yargı sahibi türkiye cumhuriyeti'ne evrilen devlette yaşanan bir direniştir.
torunu olmakla övünülen osmanlı'nın el üstünde tutmaya çalıştığı adalet, ne yazık ki türkiye'de her geçen gün biraz daha yara alıyor ve ülkenin toplumsal vicdanı her gün yeni bir haberle tekrar tekrar eziliyor.
bir gezi parkına avm yapılmasın diye başladığı sanılan direniş, aslında bir gezi parkına avm yapılmasın diye toplanan bir avuç bireye karşı yapılan insan haklarına aykırı ve ölçüsüz müdahale ile başlamıştır. başka bir deyişle kamusal vicdan, oldukça insani bir şey isteyen bu gencecik bireylere karşı kullanılan kamusal gücü adil bulmamış ve günden güne büyüyerek sokaklara taşmıştır.
direnişin yoğun olarak yaşandığı günlerde, devletin kolluk kuvveti eliyle kullandığı kamu gücü, aynı orantısız müdahalelerle devam etmiştir.
şu günlerdeyse kolluk kuvvetlerinin gözü önünde elinde sopa, pala ve diğer silahlar ile bir takım kişiler halka zarar verebilmektedirler.
türkiye cumhuriyeti devleti'nin bağımsız mahkemeleri,
halka zarar veren bu kişileri tutuklu yargılamamış ve haklarında yurt dışı yasağı koymamıştır. bağımsız mahkemelerimizin sonradan aldığı kararlar, adalet sistemimizin uyap isimli yazılımında geç vakitte işleme girmiş ve böylelikle sabri çelebi isimli vatandaş yurt dışına rahatlıkla çıkabilmiştir.
türkiye cumhuriyeti devleti'nin bağımsız mahkemeleri,
ethem sarısülük'ü vuran polis memuru ahmet şahbaz'ın da tutuksuz yargılanmasına karar vermişlerdir. hatta ahmet şahbaz'ın eylemi, tutuksuz yargılanmasına karar veren mahkeme tarafından bir cezasızlık hali olan meşru müdafaa kapsamında değerlendirilmiştir.
ancak türkiye cumhuriyeti devleti'nin bağımsız mahkemeleri,
hukuk fakültesi öğrencisi ali can sünnetçioğlu'nunn önce tutuklu yargılanmalarına karar vermiş, sonradan yapılan itirazlar ile bu kararlarından dönmüşlerdir.
yine aynu hukuk devleti bayrak satan adamali sarıçiçek'in7 yıl hapsini istiyor.`
hepsinin ötesinde olaylar sonucunda 6 bireyin hayatını kaybettiği, 8041 bireyin yaralandığı ve 3584 bireyin gözaltına alındığı ve 121 bireyin tutuklu olduğu bildirilmektedir. işte bu da gezi parkı bilançosu olarak değerlendirilmektedir.
en az gezi parkı bilançosu kadar acı bir gerçeği itiraf etmek gerekirse
ne gezi parkı direnişinin doğuşunda,
ne bu direnişin sürdüğü günlerde,
ne de bu direnişin sonucunda
adalet kavramı hatırlara gelmemiştir.
oysaki hem gezi parkındaki sesli azınlık, hem de gezi parkı dışındaki sessiz çoğunluk yalnızca adalet istemektedir.
--spoiler--