son zamanlarda sözlükte oldukça artan kadın vs bayan tartışmasından sonra merak edip de araştırdığım mevzudur.
2007'de "bayan voleybol takımı" yerine "kadın voleybol takımı" sözcük grubunun kullanılmasıyla dil dünyasında ve toplumda büyük tartışmalar yaşanmıştır. hürriyet gazetesinin 31 mart 2007-cumartesi günkü nüshasında hadi uluengin, "modern zamanlar" başlıklı yazısında "bayan" kelimesi yerine "hanım" kelimesinin kullanılmasını önermiştir.
yine 9 ekim 2007'de doğan hızlan, hürriyet gazetesindeki "bakış" adlı köşesinde bayan kelimesinin bay kelimesinden türetildiğini söylemiştir. ama sanırım sadece gündelik bilgiyle yapılan bu tespite "doğru" demek yanlış olmasa da eksiktir. şimdi kelimeyi inceleyelim:
Türk Dil Kurumunun 2005 yılında Ankarada yayımlanan Türkçe Sözlükünün 10. baskısında bayan kelimesinin anlamı şöyle veriliyor:
bayan is. 1. Kadınların ad ve soyadlarının önüne getirilen saygı sözü: Bayan inci. 2. Kadın: Bir bayan geldi. 3. Eş, karı: Süleyman Bolluk da, bayanın sımsıkı koluna girmişti. - H. E. Adıvar. 4. ünl. Kadınlara bir seslenme sözü: Bayan! Kimi aradınız? (s. 225b)
ilk Uygur kağanı Kutlug Bilge Köl Kağanın oğlu olan ikinci Uygur kağanının "Tengride Bolmış il itmiş Bilge Kagan" şeklindeki Türkçe adı, Tang devrinin Çince kaynaklarında "Mo-yen ço" olarak geçer. bu kelimenin türkçe şeklinin "bayan çor" olduğu öngörülmüştür.
Fakat ne eski Türkçede, ne orta Türkçede ne de yeni Türkçede yani Türkçenin hiçbir devresinde "bayan" şeklinde bir kelime kullanılmamıştır. fakat bu kelime hakkında bilgi gerhard doerfer'in sözlüğünde "bay" maddesi içinde geçmektedir. doerfer'e göre bay(=zengin) zengin kelimesi türkçeden moğolcaya geçmiş ve burda -(y)an ekini alıp moğolcalaşarak "bayyan/bayan" şekillerinde kullanılmıştır. zira bugün moğolistan'da kazak türklerinin yaşadığı eyaletin adı "bayan ölgiy" (zengin beşik)'dir.
kısaca türkçede "bayan" diye bir kelime yoktur. ancak "bay" şekli türkçedir.
"bayan kelimesinin Türkiye Türkçesine mal edilişi ise 30lu yılların başında Çağatay, Kıpçak sözlükleri, Radloff sözlüğü gibi eserlerin taranması sırasında kelimenin Moğolca olduğu bilinmeden Türkçe zannedilerek derlenmesinden kaynaklanmaktadır. Türkçede ve Moğolcada kelimelerin erkeklik-dişilik gibi bir durumu olmadığı için bay ve bayan kelimeleri cinsiyet bildirmezler."
prof. dr. tahsin banguoğlu'nun anlattığı bir hatıra, bay ve bayan kelimelerinin günümüz türkçesine girişini anlatıyor:
Atatürke zaman zaman Türkçe hakkında arzlar yapılmıştır. Bunlardan birisi de şudur: Paşam! demişler. Batının bizden ileri olmasının sebebi fiilin (yüklemin) cümlenin başında özneden hemen sonra gelmesidir. Bizde ise fiil cümlenin sonunda gelir. Biz bu yüzden geri kalmışız (!) Biz de cümlede fiili öne alarak konuşalım ve yazalım. Arapça-Farsça kelimeleri atalım. Yerlerine öztürkçe adı altında genel, okul, onur vs gibi batı kökenli kelimeleri Türkçeye yerleştirelim. Batı dillerinde olduğu gibi hitapları veya unvanları lakaplar gibi ismin önüne getirelim. Yani Paşa kelimesini değil General kelimesini kullanalım. vs. vs.
Atatürk sofrada cevap vermemiş. Bunu kabul anlamına alan alaylı dilcilerden birisi bir kaç akşam sonra sofrada Atatürke hitaben Paşam! demiş. Fransızcadaki Mösyö (Monsieur), Madam (Madame) ve Matmazel (Mademosielle) kelimelerinin Türkçe karşılıklarını bulduk. Atatürk sormuş: Ne buldunuz?
Anlatmışlar: Mösyö yerine Dîvânü Lugatit-Türkten bay kelimesini bulduk. Anlamı zengin demek. Madam yerine bayan kelimesini bulduk. Anlamı zengin demek. Matmazel yerine Dîvânü Lugatit-Türkten bayın kelimesini bulduk. Anlamı nazlı demek. Atatürk tekrar sormuş: Tamam ama birisi daha evlenmemiş bir genç kıza kasden veya yanlışlıkla Bayın Ayşe yerine Bayan Ayşe derse ne olacak? O kızın ağabeyi, babası, amcası, dayısı veya yakınları bizim daha el değmemiş, evlenmemiş, bakire genç kızımıza kadın diyorsun diye kavga çıkarsalar, namus davası gütseler ne olacak? Atın bu Bayın kelimesini efendim, atın! Onlar da öyle yapmışlar. Matmazel karşılığında buldukları bayın kelimesini atmışlar, bay ve bayan kelimelerini de kullanmaya başlamışlar.
Bay ve Bayan kelimelerinin Türkçeye girmesinin hikâyesi budur.
son olarak, bayan kelimesini bu kadar çok sık kullanmamızı sosyolojik olarak inceleyen bir alıntıya yer veriyorum. yazıyı buraya kadar okuyan yazarlara da teşekkür ederim:
"Değişim önce gecekondulaşmayla birlikte ortaya çıkan minibüsler ile başladı. O zamanlar minibüslerde muavinler olurdu ve onlar kadınlara baaayan diye ilk ayı uzatarak hitap ederlerdi. Köylüleşme o boyutlara vardı ki şimdi artık haber bültenlerinden tutun da, savcı iddianamelerine kadar her yerde bayan, kadın sözcüğünün yerine kullanılıyor."
Kadının yerini bayana terk edişinde esas rolü toplumsal bilinçaltımızın oynadığını düşünüyorum. Çünkü kadını esas olarak ikinci sınıf bir tür olarak kabul ediyoruz ve insan cinsinin dişisinden söz ederken bayan demenin kibarlık olduğunu zannediyoruz. Yüz yüze hitaplarda bey karşıtı olarak hanımı kullanıyoruz ama kimliği belirsiz bir kadından söz edirken, erkek karşılığında tercih edilen kelime bayan oluyor.
-Mehmet Y. Yılmaz, Baaayanlarla ilişki meselesi , 21 Kasım 2009 Cumartesi.
not: işbu yazıda osman fikri sertkaya'nın "Bay, Bayan, Bayın ve Sayın Kelimeleri Üzerine" adlı makalesinden alıntılar bulunmaktadır.
edit: eksi veren allah için beri gelsin... neyi eksiliyorsun anlamıyorum ki? ideoloji yok, kaynaksız bir bilgi yok. ayrıca hiçbir başlıkta buradaki gibi sistemli bir bilgi yok.