referandum sürecinde boykot kararı almış ve kürt halkının olduğu her yerde, yani türkiye'nin dört bir yanında boykotu örgütlemiş siyasi partidir. legaldir.
hani bazıları diyor ya, terörörörö çok gülüyoruz efenim kendilerine, legal bir parti terörist olamaz. olsa legal olamaz. bari az buçuk buna çalışsın kafamız değil mi?
12 eylül 2010 pazar günü referandum sonuçları açıklandığında görülmüştür ki, kürt bölgesinde, boykot kararı başarıya ulaşmış ve hakkari olmak üzere bütün kürt illerinde halkın büyük çoğunluğu referandumu boykot etmiştir. salt bu nedenle bile terör örgütü diyemeyiz efendim kendisine. çünkü arkasına milyonlarca insanın desteğini almış olan bir örgüt legal veya illegal olsun terör örgütü değildir. halk hareketidir.
üstelik empati kurmayı bile beceremeyen bünyelerin saygı dilenmesi de nasıl bir tezattır yahu?
bağımsız ve demokrasi adıyla kurulmuş faşist kürt partisi pkk'nın apo'nun muhatap alınması gerektiğini savunan 12 eylül referandum günü bok-yot yapan partidir. kürt halkının değil pkknın aponun partisidir.
iki karşıt tarafın birbirini ihanetle suçladığı parti. bdp ''evet'' oyu verirse chp-mhp bloku yerden yere vurur, ''hayır'' oyu verirse akp ergenekoncu diye yaftalar. yani bu bdp ve pkk de olmasa bunlar siyaset yapacak konu bulamazlar. nasıl olsa günah keçiniz belli, hainle işbirlik yaptı de, bir taşla üç kuş vur: kenidini akla, karşı partiyi rezil et, suçladığın partiyi yerin dibine sok. sizin siyaset anlayınışınız budur maalesef. ancak gerçek ise şudur: bdp en başta hayır oyu kullanacağını deklare etmedi, evet'in de şartları vardı. o şartlar da gerçekleşmeyince boykot son karar oldu.
ciddiyetten yoksun, yaptıklarıyla tam bir ironi yaratan adıyla bile insanlarla dalga geçen bir pkk kanadı olan parti. bu isim altında kendileri ne kadar ciddiye alınır, es kaza kapatılırsa nasıl demokrasi sekteye uğradı denir ki?
12 eylül referandumunda 'boykot' kararı alan partidir. en başlarda 'hayır' oyumuz olacak dediler fakat sonralarda suskun olan pkk 2-3 saldırı yaptı. yenilen suskunluğa gömülen pkk ile beraber bdp de sustu ve kararımızı düşünüyoruz dedi. şimdi ise hayır kararımızdan vazgeçtik boykot yapacağız dediler. bu azımsanmayacak kadar çok olan kürt vatandaşlarının hayır oylarını silmek demek oldu. ne karşılığında akp bunu önledi bilemiyoruz ama çok fazla işlerine yaradığı ortada. bugün başbakan akp'nin oyunun yüzde 54-56 arasında olduğunu söylüyorsa, barış ve demokrasi partisi ne kadar büyük bir oyunun malzemesi bir kez daha oldu görülüyor.
zaman zaman yerinde çıkışları olduğunu düşündüğüm parti. ama kendimi onun karşısında nasıl hissettiğimi bir örnekle açıklayayım:
malcolm x'in ırkçı olduğu dönemler.. bir beyaz kadın var, uzaktan uzağa malcolm'e hak veriyor ve bir gün yanına yaklaşmaya da imkan buluyor. soruyor:
- sizin için ne yapabilirim?
malcolm bakıyor, kadın beyaz; "baştan kaybetmiş"; cevap veriyor:
-nothing!
"baştan kaybetmiş"lerden olmasaydım veya bdp yeni kurulduğunda açıkladığı gibi "bir türkiye partisi" olmaya çalışsaydı, belki seve seve katılırdım. (kürtlerin bazı konularda haksızlığa uğradıklarını da düşünüyorum).
ama bdp "doğuştan gelen asalet"e inanan bir parti; veya ısrarla öyle görünüyor. biz de kürt doğmamışız, nalet olsun, "barış ve demokrasi"nin kapıları bize baştan kapalı...