bugün

müziğin doğru bir şekilde kullanıldığı eşsiz festivalin 2007 sezonu.
her biri birbirinden solcu olan haluk levent metalcilerinin ortak platformu.
demir demirkan 'ın söz verip katılmadığı festival. son ana kadar kendisini aramışlar. telefonu kapalıymış.
akşamları soğuk bira içmenin imkansız olduğu festival.
sadece birkaç saat katıldığım organizasyon. bana eğreti gelen unsura değiniyim. gelenlerin çoğunun amacı sevgiliyi çadıra atmak(bir de orman havasında deneyelim bakalım, performans artıyor mu?) ya da sevgili yapmak olduğu festival.ee tabiki tahmin edersiniz bunlarında barış, özgürlük ,eşitlik, feminizm, sosyalizm vs kavramlarla uzaktan yakından ilgisi yoktu. kısacası yanlış kitleye sosyalist sloganlar atıyosun sayın vekilim.

yemekleri sövmeden olmaz.o fiyatlara o yemekleri vermek ne demek lan?.organizasyon komitesinin buna izin vermesi tek hatasıdır.

sonuçta iyi niyetli bir festival. umarım iyileşerek devam eder.
birlikte yaşamayı isteyen insanların tabiri caiz ise ota boka hayır diyerek her şeye tepki gösterdiği ve böylesine güzel bir organizasyona yakışmayacak hareketlerde bulunması bir yana, barışarock da dahi kavga çıkartmayı başarmışlardır. ellerinde lipton ile kola içen bush olsun diye bağıranlara girmek bile istemiyorum. temennim ilerki senelerde insanların bilinçlenmesi ve "biz anti kapitalistiz" diye bağırmakla kalmayıp hayatlarına sokmalarıdır. piyasa yapmaya gelen insanlara en iyi cevabı ketum vermiştir zaten. * *
git gide amacından uzaklaştığını düşündüğüm, tekelleşen ve gerek yiyeceklerle gerekse orda çalışan insanların tavırlarıyla insan yerine konmadığımızı hissettiren (özellikle de kendine güvenlik diyen ve hemen hemen hepsinin bizden nefret ettiğini düşündüğüm insanların, son gece otuz kişilik bir grupla * *"höyyytt" kıvamında çadır alanını basıp, neşemizin içine sıçtıktan sonra bir açıklama bile yapmadan gitmeleri esnasında hissettiğimiz durumdur) festival olmuştur. köpek gibi eğlenmemize rağmen *olayların bu şekilde gelişmesi biraz can sıkıcı.

tabiki de herşeye rağmen varlığından çok mutlu olduğumuz, inşallah hiç bitmez, bu can sıkıcı olaylar da düzelir dediğimiz festival.
her sene olduğu gibi hakkında yine atıp tutulan; bolca bok atılan festival olmuş gördüğüm kadarıyla. e her sene o alanda bulunan biri olarak ben de izlenimlerimi yazayım gayrı...

- öncelikle geçen seneye nazaran daha kalabalık olduğu söylenen festivalin, geçen seneye göre daha durgun geçtiğini belirtmek gerek. tabi bunun temel sebebi iki ayrı sahnenin kurulmuş olmasıydı. insanlar hangisine gideceklerini şalırdılar.

- tekno sahnesi de yuh dedirtmiştir kısaca. taner öngür beyefendinin de konuyla ilgili açıklamalaırna ayrı bir yuh diyorum.

- barışarock resmi sitesinde yapılan açıklamaya göre iki sahnenin hiçbiri amatör ya da prof. şeklinde ayrılmayacaktı. ancak çıkan grupların performansları ve sahnelerin yerler bakımından kadife çekiç sahnesi daha çok ilgilenilen sahne olma ünvanını kazandı.

- ses sistemi ise nice canları yaktı. kadife çekiç'te gitarları duymakta zorlanırken; mavi duman'da kafamıza kafamıza vuran distortion sesleriyle ufak çaplı sağırlıklar yaşadık - ki hala sol kulağım çınlamakta-.

- yemeklere değinmek istemiyorum. haklı olarak kötü şekilde üstteki girdilerde eleştirilmiş zaten. ancak şunu belkirteyim sosisli yedikten sonra tuvalete iki kişi yardımıyla götürüldüm.

- müzik konusunda ise yine heavy metal gruplarına az yer verilmişti. ilgi alanım olması nedeniyle festivalin öne çıkan gruplarını belirtmek istiyorum.

dirty black : evet dördüde bileklerinin hakkıyla festivalin tepesine oturan isimlerden oldu. geçen yıllardan beri kendilerini oldukça geliştiren grup tam anlamıyla üzerimizden geçti. özellikle metallica,megadeth,death ve kreator coverlarıyla allak bullak ettiler biz metalheadleri.

annwn : henüz bir buçuk haftalık bir grup olmalarına rağmen nightwish i aratmadılar diyebilirim.

soul sacrifice : festivalin tam anlamıyla en baba grubu oldu kendileri. hayatımın pogo ve mosh pit ini yaptım sayelerinde. teşekkür ediyorum kendilerine...

- festivale gelen kitle diğer festivallere nazaran daha bilinçli bir kitleydi. eleştirenlerin görmesi gereken bir gerçek var ki türkiye genelinde bundan daha iyi bir kitleyi toplu olarak bir organizasyonda bulmak güçtür. daha iyisini bul devrim yap derim başka da bişey demem.

sonuç itibariyle eksisi ve artısıyla bir barışarock daha geride kaldı. daha iyi daha kalabalık barışarock ların özlemidir içimizdeki. umarım önümüzdeki senelerde daha nitelikli bir festivalde azarız hep birlikte.

edit : gereksiz önyargılarıyla bok atanlar da tekrar bi okusunlar :
(bkz: #1414127)
hemen hemen tüm grupların güzel, tatmin edici olmasının yanı sıra gevende, marsis, senfonya gibi grupların höh dedirttiği festivaldir.
önceki senelere göre biraz daha pasif ancak biraz daha toz içinde geçen festivaldir.

tespit:coşkulu kalabalığın yerini sürekli iki sahne arası eğlenmek isteyerek sürüklenen insanlar almıştı.
ciddi anlamda festivalin amacından habersiz gelen onlarca insan bu sene daha fazla göze çarpmaktaydı.
festivalin çok aktivitesi olması bir yana dursun yeterince dağınıktı.
herşeye rağmen içinde barış adı geçen bir festivaldir.
festivalde içilen munzur suyun bünyede alışkanlık yapıp ince bağırsağın kafasını gözünü yardığını biz gurupça tescillemiş olduk.
yemek yerlerinin arkasından geçerken tüm yediklerimizin aslında çok pis ve ekstra proteinli * olduğunu gördük.
müzik guruplarının çoğunlukla alternatif olmasına ve sadece 2-3 thrash gurubunun konulmasına küfür ederek baktık.
herşeye rağmen dirty black in sepultura cover ında kafayı koparmayı başardık.
soul sacrifice nin davul çalan elemanı için oha abi bagetleri görebilen var mı ? diyebildik
ayaklarında converse yahut adidaslarla biz anti kapitalistizdiye bağıranlara g.tümüzle gülebildik.
en güzeli yeni dostlarla tanıştık.
herşeye rağmen festivalin isminde barış kelimesi vardı biz buna saygı duyup gittik ve yine gideceğiz.
başta barış temalı olmakla birlikte çok sinsice düzenlenmiş olabilceği muhtemel, amacından hayli uzaklaşmış bir festivaldir. küresel ısınmaya karşıdır ancak sabah 10.30a kadar spotlar yanar. etrafta 14-15 yaşlarındaki birbirinin kopyası şeklindeki müzik kültüründen yoksun sırf tarz amaçlı gotik kızlar kol gezer. içerde tek bir türk bayrağı yoktur, açmak yasaktır. kapitalizme söver, savaşlara söver, bunun yanında hiçbir zararı olmayan azıcık bir milliyetçilik duygusuna dahi tamamen karşıdır ancak insan önce kendi yurdunu, kendi insanını sevmeden nasıl gider bu işler bilinmez.
hayır kapitalizmi ve savaşı desteklememden ya da milliyetçi biri olduğumdan söylemiyorum bunları. asıl söylemek istediğim, festivalin amacının saptırıldığı gerçeğidir. söz konusu düşüncelerin doğru bir biçimde nasıl desteklenmesi gerektiğinin farkında olan insanlar yoktur o festivalde.