aydınlık gazetesinde yazmaktadır. Bu gazetede yazma amacını ise kendini ifade edecek bir ortam bulmuş olması şeklinde açıklamıştır. Birgün gazetesinden teklif gelse, orada da yazarmış...
kadıköy ilçe emniyet binasında 96 yılında aldığı ehliyetini kaybettiği için veznede işlem yaparken gördüğüm kişidir. sabah erken saatler olduğu için bi yerde oturup bira içelim diyemedim. çayda içmek istemediğimden hiç konuşmadan öyle baktım kendisine yanında da bakımsız tarzan lakabını sonuna kadar hak edecek birisi vardı. memur barbaros bey diye seslendi içeri girdi işlemini halletti, gitti. aşağı yukarı 20 kişi vardı bekleme salonunda bir kişide merhaba barbaros bey demedi.
En son tweet mesajlarında "evimi polisler bastı minibüsleri içinde bir yere götürüyorlar korkuyorum" yazmıştı. daha önce de hatırlarsanız ak göt gençliğin heyecanlı gençleri tarafından beyoğlu'nda ağzı burnu kanlar içinde kalıncaya kadar dayak yemiş ve "susması" istenmişti.
artık nasıl bir tehditle karşı karşıya kaldıysa 180 derece çark etmiş. daha bir ay önce söyledikleriyle çelişkili şeyler söylemenin mantığı var mı?
allah'tan korkusu olmayanların yönettiği tam bir korku imparatorluğu içerisinde yaşıyoruz.
Tabi kendisinin popülarite meraklısı ergen kılıklı ucuz biri veya şizofren olmadığını varsayıyoruz şu anda.
dünya iyisi bir insan. uzaktan bakınca itici göründüğü gerçeği kabulümdür fakat yakından öyle değildir.ortak düşüncelerimizin olduğu bir süreçte,bir sağlık problemi yaşadığımda yanımda olmuştur uzunca bir süre.günler sonra başka bir yerde karşılaştığımızda ise teşekkür ettiğimde, sarılıp kulağıma söylediği cümleler gururlandırmıştır.seviyorum kendisini.
gündeme gelme çabasıyla yanıp tutuşan kişidir. peki madem, bu chp'nin işiyse neden tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı ? chp'nin adamı olsa, o adamı hiç durmaz sikerlerdi. akp bunu çok güzel kullanırdı. hiç değilse bunları bi düşünmek lazım.
kirli siyasetten medet umulan bir ülkede yaşamak, yaşamaya çalışmak çok zor bir zanaattir.
ne güzel de yarı yolda bırakılan "yoldaş"tır. dün deli gibi adamı savunanlar, sarf ettiği her cümleyi doğru yanlış, provokatif-provokatif olmadan benimseyenler, doğrulayanlar bugün "gündeme gelmeye çalışıyor, başka bir şey değil." diyorlar.
eğer son derece nefret ettiği bir parti için eylemlere katılıyorsa bu kişilik, şimdi neden akp'nin ekmeğine yağ sürdüğü, gündeme gelmek için bu tarz şeyler söylediği öne sürülüyor?
düne kadar kendisine ''ibne amk! ibnenin sözüne güvenilir mi?'' diyenler bugün kendisini peygamber gibi görüyor. tuhaf tabii..
edip:
chp'li falan değilim. kim haklıysa onu savunurum, isteyen istediğini söylesin, zerre sikimde değil.
o palalı orospu çocuğu chp'nin işi olsaydı, elini kolunu sallaya sallaya kaçamazdı ülkeden. ve sonrasında siki daşşağına denk gezemezdi. akp onun hayatını sikerdi. bunu herkes gayet iyi biliyor. kimse masal anlatmasın.
ya tehdit ettiler bu laleyi, ya da satın aldılar. başka bir açıklaması yok..
hadi palalı chp'nin işi diyelim. peki o 'recep tayyip erdoğan' diye slogan atarak, polisin yanında, arkasında, ötesinde, berisinde, ellerinde sopalarla, satırlarla gezip adam döven/doğrayan orospu ananılar kimdi?
ölen gencecik çocuklar kimin adamıydı? gözünü kaybedenler kimlerdendi?
şu an hükümet ağzıyla konuşuyor. hala bu ülkedeki yanlışlıkları göremeyen insanlar var. aslında düzeltiyim görmeyen değil, görmek istemeyen. tamam akp taraftarı olabilirsin, nema problemo, sorun yok amma velakin bir insan kaçırıldıktan sonra 180 derece farklı demeçler veriyorsa ve hala sen buna "adam doğru yolu bulmuş" mantığı ile yaklaşmaya çalışıyorsan, herkesten önce kendi zekana hakaret ediyorsun güzel kardeşim.
kendisine bunu söyletmek için kaçırılmasına gerek olmayan sanatçı. kaçırmadan da her türlü ikna eder etmek isteyen, her türlü korkutur gözünü.
gel gelelim barbaros şansal dediğimiz adam bu tür uuz numaralarla kendisini satacak bir adam da değildir. belki yine bir tehdit söz konusudur, yani zorla söyletilmiştir, ama para vb. şeyler için bunu yapacak bir insan değildir. ki zaten ihtiyacı da yoktur, rüyanızda göremeyeceğiniz paralar kazanıyor adam.
vardır bir bildiği, ya da, vardır bir durum deyip geçmek gerekir bu durumda. zira dediğim gibi kendisini ucuz numaralara satacak bir adam değildir.