yaşama sevinci aşılayan varlık.
bugün, kulaklığımın bozuk olması sebebiyle sıkıcı geçmesi muhtemel otobüs yolculuğumu hayaliyle şenlendirmiştir.
bak şimdi hacı,
15 hafta devretmiş lotoyu tutturuyorum. hemen altıma çekiyorum transformers donanımlı camaro'yu. sonra lisede moda tasarım okuyan eski bi arkadaşım sayesinde bu afetin defilelerine vip davetiye ayarlayıp en önden takibe başlıyorum.
milano moda haftası,
paris moda defilesi,
izmir boyoz festivali derken, yavaş yavaş göz aşinalığı yaratıp ''lan bu çocuk tanıdık bi yerden?''(macarca düşünüyor bunu) duygusunu uyandırıyorum barbara'da.
bu duyguyu oluşturduktan sonra, kulisine ufak notlar iliştirdiğim çiçekleri ve tuzlusu bol kuru pastaları göndermeye başlıyorum her defile sonrası.
gel zaman git zaman, bir gün karşısına çıkıp kendimi tanıtıyorum;
- merhaba ben pis kafa, lan n'olur otur benimle kahve iç. dokunursam şerefsizim yav. zaten türküm ben. bizde sevdiği kıza dokunamamak diye saçma bi adet var. zarar gelmez benden.
diyerek, yakışıklı değil ama sempatik halimle gülücüğü ve kahve randevusunu kapıyorum.
ilk kahve buluşmamızda arkadaşlardan öğrendiğim macarca küfürleri, sanki normal kelimelermiş gibi kullanıp sevimli salak ayağına yatıp, o güzel gözlerindeki sempatimi arttırıyorum.
bu buluşmadan bir iki beraber çekilmiş fotoğraf da kapıp, facebook, twitter, instagram ne kadar fotoğraf paylaşım ağı varsa hepsine;
''barbara'yla kahve keyfi xd'' etiketiyle gönderiyorum.
hıyar arkadaşlarımın yaptığı;
''oha. kim sikiyor lan bunları?'' yorumlarına aldırmadan kahvemi yudumlamaya devam ediyorum.
derken türk magazin dünyasının eline geçiyor bu fotoğraflar. ertesi gün manşetlerde;
''barbara'ya türk sevgili''
sırf zengin olduğum için 1 biraya 25 lira verecek salaklığa ulaşıp çıktığım barlarda flaşlar patlıyor yüzümde, ağzıma giriyor mikrofonlar;
- barbara'yla ayrıldığınız şeklinde çıkan dedikodular doğru mu?
+ yok öyle bir şey, hatta şimdi onun yanına gidiyorum.
eve geçip, pes'te barbara'nın eline veriyorum.
o sırada arayan arkadaşıma ''atlayın gelin lan, barbara'yla play station oynuyoruz'' diyorum. (hayalin burasını niye kurdum hiçbir fikrim yok amk)
günler günleri, ben evde barbara'yı, magazin basını beni kovalıyor ve otobüs durağa yanaşıyor.
- öpücükler barbara, anangile selam söyle.
özet geçiyorum piçler;
gelsin lan, benimle kahve içsin.
eline vereyim. pes'te.
yaşama sevincimi sömüren varlıktır.
ey tanrım, bilirsin ypatıklarına karışmak gibi bir adetim yok. fakat bunu da yaratmışsın beni de. tamam birimize türlü güzellikler bahşedip birimizin çamurunu fazla kullanmışsın sikinsonik bir şey çıkmış. ama benim böyle bir şeyi görmeme niçin müsaade ediyorsun?
kıvanç tatlıtuğ ile mavi reklamında oynayan macaristan' lı victoria secret mankeni.
boyu 1.75 vücut ölçüleri 82-58-89 dur. loreal paris' in güzellik elçilerindendir. kendisi 13 yaşında budapeşte sokaklarında keşfedilmiştir. adraina lima'nın tahtının varisi olarak görülmektedir.