yavşak türk medyası tarafından başlara taç yapılan amerikanın siyahi başkanı...
sevgili ırktaşlarım , kardeşlerim , abilerim , kürdüm , türküm , çerkezim , lazım , ermenim... yandaş medyanız tarafından bu adamın her yeni amerikan başkanı gibi başınıza taç yapılmak istenmesini anlamadınız diyelim. aydın doğan beyefendinin amerikancı tutumunu kucağında gazatecilik yapanlara punta punta yazdırdığınıda anlamadınız diyelim. yıllardır hangi başkan gelirse gelsin amerikan siyasetinin gram değişiklikliğe uğramadığınıda anlamadınız diyelim. herzaman kapitalizmin , patronların ve zengin sömürgen puştların siyasetini gütmek zorunda olduğunuda anlamadığınızı varsayalım. önümüzdeki 60 yazımı natoya neden evet* kitabınıda beyninizi bir kenara atıp okuyup inandığınızı var sayalım... ulan bugün 60 lı yıllarda kandırıldığımız nato için amerikan başbakanı diyorki türkiye müttefiklerini korumak için canını verdi. bizde arkamıza yaslanıp böbürleniyoruz. ne güzel verdi dedelerimiz amcalarımız korede canlarını değil mi ? ne için amerikan uşağı olmak için , avrupa birliği kapılarında köpek gibi yalanmak kredi kapmak ve bunla övünmek için. ama kimsenin aklına gelmedi bu ülkede başı açığı , kapalısı , dindarı , ateisti , deisti , alevisi , kürdü , türkü , çerkezi , kardeş olmak , inadına isyan etmek... şimdi tekrar bağırmak ufka inadına isyan ulan sizin gibi puştlara inadına... inadına isyan...
kafayı yahudi ve amerikan komplo teorileri ile bozmuş, dünyayı değiştirebileceğini aklından geçirmemiş, sürekli pasif ve mağdur olduğunu hisseden, bütün hayatın tepedeki bir kaç insanın senaryosu olduğuna kendini inandırmış zavallı insanların beğenemediği başkan. demek istediğim obama'yı her beğenmeyen yukarıdaki özellikleri taşıyor demek değil. bu nedenle sevmemek zavallılık. amerikan halkı kendisinden beklenmeyen bir şekilde barışçıl, uzlaşmacı bir başkan seçti. bunu da beğenmiyorsak daha ne istiyoruz ki anlamadım.
amerika'da yaşayan biri olarak gözlemlediğim kadarıyla, liberaller ve orta halli muhafazakarlar tarafından gerçekten çok sevilen biri. amerika'nın kara geçmişiyle sadece siyah olması bağdaşıyor. aydınlık, inançlıya da inançsıza da saygılı, dinler arası bağlantıyı gerçekleştirebilecek biri.
bu adam hakkaten farklı. dünyayı değiştirecek süpermen değil belki ama, george dabulyu bush'tan kat kat farklı.
simdi amerikan halki ne dusunuyor bu adam hakkinda onu yazmaya calisayim; bildiginiz uzere amerikalilar hakikaten hoduk adamlar, yani bizim halkimiz bu heriflerden 5 kat daha kulturlu, bunu yalakalik olsun falan diye de soylemiyorum. bunu basta belirteyim de ne menem insanlar bu amerikalilar kafanizda bir imaj belirsin. neyse efendim secim propagandalari yapilirken bu milletin kafasi feci halde karisti, vay mccain mi, obama mi, acaba siyah adama oy versem ne olur, populer olabilir miyim gibi dusunceleri olan bir suru insanla konustum. obama'ya oy vermek cok cool , irkci degilim ki ben tadinda yorumlardan tut, mccain yasli olecekmis 1 sene omur bicmisler yorumlarina kadar neler duydum. simdi bu adamlar bush'tan memnun degildi falan diye de birsey yok, memnun olunmasa 2 donem ust uste secilemezdi ama medya'nin obama'yi mesih gostermesi sonucunda herkes bir gaza geldi yani siyasi gorustur, acik oturumu takip etmedir yok bunlarda oyle ruzgar nereden eserse oraya giderler. isin komigi bu adam seattle'a geldiginde bende acip televizyona bakayim dedim ne diyecek diye ofisten bir ses geldi; obama obama barak obama, obama obama barak obama hey(jingle bells melodisi ile soylenecek) diger turk arkadas gaza gelmis tezahurat yapiyor..kisacasi dunya cok sey bekliyor hele amerika daha cok sey ama bilincsizce bir bekleyis bu iste.
mükemmel bir pazarlama tekniğinin son ürünüdür. şöyle söyleyeyim; 1980' lerden itibaren Amerika' da ronald Reagan, ingiltere yani avrupa' da da margaret thatcher iLE BAŞLAYAN yeni dünya düzeninin neo liberal politikaların tüm dünyaya nüfuz etmesiyle başlayan süreçte obama şimdilik son halkadır. bilindiği gibi abd' de seçimlere iki parti girer; cumhuriyetçi parti ve demokrat parti. cumhuriyetçi parti muhafazakar, milliyetçi, bireyciliği ve vahşi kapitalizm politikalarını ön plana çıkaran ve daha çok savaşı seven, demokrat parti ise daha liberal, daha özgürlükçü, sosyal devlet anlayışını ön plana çıkaran ve dah az savaşı seven partidir. 80 öncesindeki durumu tam bilmiyorum -aslında internetten araştırıp bulabilirim ama şu aşamada çok da önemli değil- ama 80 sonrasındaki abd siyasetinde durum şudur. önce cumhuriyetçi bir başkan seçilir. dünya bir miktar yakılıp yıkılır, sonra demokrat bir başkan seçilir, önceki yakıp yıkmalara bir miktar hafifletilir ve bir ihtimal bir kısmı sonlandırılır. daha sonra yeniden cumhuriyetçi bir başkan seçilir, yakıp yıkmalar artar, tam tüm dünya herşeyiyle isyan edecekken tekrardan demokrat bir başkan seçilir ve yakıp yıkmalar azaltılır ve iç politikada sosyal devlet uygulamalarına, dış politikada da barışçıl liberal devlet görüntüsüne hız verilir.
80 sonrasına baktığımızda da durum aynen bunu yansıtmaktadır.
80-88 arası ronald reagan (cumhuriyetçi parti)
88-92 arası baba george bush (cumhuriyetçi parti). aslında sıralamaya göre demokrat parti olması lazım ama 1998 yılında herhalde iran-ırak savaşının bitmiş olması ve yeni bir savaşa ihtiyaç olduğu için yeniden bir cumhuriyetçi parti adayı seçimi kazandı. zaten 4 yıl sonra da yerini demokrat parti adayına bıraktı.
92-00 arası bill clinton (demokrat parti)
00-08 arası oğul george bush (cumhuriyetçi parti)
08-16 arası da barack obama (demokrat parti) [iki dönem seçileceği herhalde herkesin malumudur]
2016 yılından itibaren iki veya iki + bir dönem yeniden cumhuriyetçi parti adayı seçilecektir. beyaz erkek ve protestan bir başkan seçilip dünyayı yeni savaşlara sürükleyecektir.
"m. kemal ataturk tarihin şeklini değiştiren bir liderdir. Ama Atatürkün yaşamına ait en büyük anıt, hiçbir şekilde taştan ya da mermerden inşa edilemez. Kendisinin bıraktığı en büyük miras, Türkiyenin canlı, laik demokrasisidir. Ve bu Meclis de bunun devamını sağlamaktadır ve sağlayacakdır."
şuan ki hükümete bakıp da obama'yı bu sözlerinden sonra alkışlayan, halkı, meclisi,hükümeti özellikle de atatürk'ün partisi chp'lileri kınıyorum..
üniversite öğrencileriyle yaptığı söyleşi de rte one mınute depremi de sorulmuş obama'ya. samimiyeti tartışmaya açık olabilir ama politika anlayışı, siyasi kimliği, duruşu göz dolduruyor.
''türkiye'de çeşitli temaslarımız oldu, onun iyi bir insan olduğunu ve bölgede barışın ilerlemesinde çok çaba sarf eden biri olduğunu düşünüyorum. israil ve komşular arasında çaba sarf etmekten de çok büyük gurur duyduğunu söylebilirim. sayın başbakan'ın tepkisini ele almam doğru olmaz. sonuçta ben orada değildim. inanıyorum ki ortadoğu da barış mümkündür. bir filistin devleti ve bir yahudi devleti. bunun başarılabilmesi için her iki tarafın da uzlaşması gerek. ne abd'nin ne de türkiye'nin insanlara ne yapmalarını söylemesi mümkün, sadece cesaretlendirebilir ve iyi birer dost olabilirler. hem filistinli hem de israilli anneler aynı şeyi düşünüyor. çocukları otobüse bindiğinde bomba endişesi duymamalılar. geçmişi değil geleceği düşünerek, barış sürecinin ilerlemesi mümkün olacaktır. oradaki duruma bakarsanız, sürdürülebilir bir durum değil. geçmişte çok fazla öfke güvensizlik ve nefret olmuştur ve bu nefretin giderilmesi yönünde çok fazla atıldı. iyi birer dost olmak mümkün.''
umut veren başkandır.
umarım bu izlenimlerimiz değişmez ama mevcut imajı akıllı, hassas, adil ve vizyon sahibi olduğudur.
(bkz: ailecek beğenerek izliyoruz)
dünyanın resmi parasını *, istediği zaman istediği miktarda basabilen, dünyanın herhangi bir bölgesine herhangi bir zamanda yüzlerce parçalık bir donanmayı gönderebilen, bilimsel atılımların anayurdu, uygarlığın beşiği, eğitimin en üst seviyede olduğu, insan uygarlığının kainattaki mevcut patronu olan amerika birleşik devletlerinin başkanı.
üzülerek yazdığım bu tanımlama sonrası bir dünya vatandaşı olarak obamanın hareketlerini ve tavrını izlediğimde içimde oluşan 2 tane duygu var.
amerika birleşik devletleri gerçekten de artık dünya insanlarının bu duyguları hissetmesini mi istediler acaba da sayın obamayı başkanlık koltuğuna oturttular ?
hoşgörülüydü, alçakgönüllüydü dendi; arap kralı gibi ayağına çağırtmadı, başbakanın makamına gitti dediler..
***
aynı obama bir gün önce nato zirvesinde kralın eteğini öpmek gibi bir hamle yaptı diye abd'de yerden yere vuruldu!
***
eeee, gidene değil çağırana bakacaksın!
***
bir hafta önceden 14 bavul eşya gönderdi, kendisi de geç indi uçaktan zaten.. hem hoşgörülü, malıyla mülküyle gösteriş yapmıyor (!) hem de alçakgönüllü, karşısında ankara belediye başkanıymış falanmış filanmış kimi beklettiğini önemsiyor (!).
***
nato zirvesinden bir poz: obama konuşuyor, başbakan arkasında; başka bir poz: obama gülüyor, arka fonda başbakan; obama kafasını kaşıyor, koluyla omzu arasındaki boşlukta başbakan..
türkiye'nin bakanlarının başı kendini bu denli düşürüyor işte; berlusconi kadar yüzsüz değil allah'tan! protokoldeki yerini bilip üçüncü dünya ülkelerinin yanında poz veriyor..
e bu kadar alakaya da obama değil dünyanın tüm ordusu teşrif ederdi makama!
***
çankaya köşkünde hummalı bir temizlik yapıldı, obama'yı şaşırtan tek türk i. melih gökçek çıktı, obama kediyi sevdi, obama namaza girerken başbakanı izleyip hareketlerini taklit etti, obama şuradaydı, obama buradaydı..
***
adam meclise girdi, ermeni soykırımını reddetmem dedi; yangına körükle gitme diye uyardı (!), gücün tek başına hiçbir şey ifade etmediğini ve türkiye'nin her zaman yardıma muhtaç olduğunu vurguladı..
sen haaaala obama'nın okşadığı kedidesin, adam geldi mecliste 542 kişinin nezdinde türkiye'yi "okşadı", haaala kedidesin arkadaş!
edit: entry tamamen yazara aittir, belirtiyorum.com'daki köşe yazısında kullanılmıştır.
dünyanın kullanması gereken bir şanstır. ama obama da sonuçta bir insan evladı. bütün dünyayı tek başına değiştiremez. ancak iyi bir lider olabilir. liderliğini takip edenlere de düşüyor sorumluluk.
samimiyetin "s" si değil ama sinsiliğin çok emarelerini taşıdığını düşündüğüm kişi.
evet, amerikancılığın itici görüntüsünü değiştirmekten başka bir amacı olmayan amerikan alamancısı.
tamamen bir imaj çalışması ki belki de bush insanı bu işin bir parçası olmuştu! tuhaf işler var bunda. acayip kıllanıyorum. hiç de samimi değil bu şopar...