anayasa değişikliği görüşmelerinde takıntığı tutum ve yer aldığı cephe ile niyetinin barış ve demokrasi olmadığını göstermiştir.
sıradan bir sistem partisi olarak chp'nin kuyrukçuluğunu devralmış bir partidir. geçmişteki bütün olaylar danışıklı dövüşmüş. ancak mehmet ağar ile erken mumcu'nun sonunu hatırlamaları için biraz geç oldu. aym kapatırsa yenisi kurulur ama millet tokadı vurunca bir daha ayağa kalkacak mecaliniz insanlara bakacak yüzünüz olmayacaktır.
türkiye'yi hiçbir zaman aydınlığa kavuşturmamaya birlikte yemin etmiş, ittifak kurmuş olduklarını halkımız görüyor kör değil.
kandan beslenen, milletin çocuklarının kanını içen vampir partilerinden bir tanesi.
anayasanın parti kapatma ile ilgili maddesinin değiştirilmesine "red" oyu veren parti.
hayır, chp gibi "bu bir rte anayasasıdır, karşıyız" demiş olsa ve red oyu verse anlarım.
ama diğer maddelere evet oyu verip, parti kapatmaya red oyu vermesi, akıllara şunu getirmiştir:
acaba bdp, partilerinin kapatılması ihtimalini korumak mı istiyor?
buradan mı besleniyor? kapatılıp, sonra da mağdur edebiyatı yapıp, buna da siyaset mi demek istiyor?
meclisteki partiler arasından özeleştri ve otokontrol mekanizmasına sahip tek parti belediye başkanları kelepçelensede hala siyaset diyecek kadar demokrat. yaşadığı ülkede ikinci sınıf vatandaş muamelesi gören ezilen halkının temsilcisi meclisde ki tek sosyal demokrat parti...
dinci (dindar manasında değil, bildiğin, din alışverişi yapan) tayfanın her daim arka cebinde taşıdığı "ergenekoncu, darbeci" etiketlerinden biriyle etiketlenmek üzere olan partidir. bir yandan demokrasi diye yırtınıp, öte taraftan salt kendine müslüman tavrınızı, meydanlarda savurduğunuz söylemlerinizin dışına çıkmadan izah edin; ondan sonra yuvarlak masa etrafında "demokrat olmak nedir, kime denir" minvalinde bir görüş alışverişinde bulunalım.
sanılanın aksine adıyla çelişmemektedir bu parti. fakat barış ve demokrasiyi sağlamak için ilginç bir yöntem belirlemişler, tüm türkleri yok ederek barışı sağlamak..
BDP Genel Başkan Yardımcısı Gülten Kışanak, Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek, "Bilmiyorsa gitsin baksın ve öğrensin. Kürtler yoksul olduğu için Kürt sorunu çıkmadı, Kürtler farklı bir kimliğe sahip oldukları için yoksulluğa mahkûm edildi" demiş...
Türkiye istatistik Kurumu'nun verilerine göre; Güneydoğu Anadolu'da kişi başına yurt içi gelir 5.263 dolar.
Yani; Güneydoğu bu gelirle, Batı Karadeniz, Batı Marmara, Orta Anadolu, Doğu Karadeniz, Ortadoğu Anadolu ve Kuzeydoğu Anadolu bölgelerini geçiyor.
Şimdi Kışanak'a soruyorum: Madem Kürtler, Kürt oldukları için yoksullaştırıldı; o zaman bu altı coğrafi bölgenin insanı neden yoksullaştırıldı? Onların suçun neydi?
Gülten Hanım haklı; bilmeyenler gidip bir yerlere bakmalı ve öğrenmeli...
her şart ve her durum karşısında kendisine yontmayı amaç edinmiş insanlar bütünü. tam anlamıyla siyasetçi kişilikleri bünyesinde barındırdığına dair inancım gün itibari ile yapılan "israil'in, gazze'ye yaptıkları; türkiye'de, kürtlere yapılıyor" şeklindeki beyanları ile iyice ayyuka çıkmış durumdadır.
açılımı, barış ve demokrasi partisi olduğu halde, barışa karşı terörizmi, demokrasiye karşı da apo diktatörlüğünü benimsemiş parti.
ısrarla şu sorularıma cevap vermelerini bekliyorum:
- apo'yu muhatap alın diyorsunuz. o zaman siz niye meclistesiniz?. sizin kendi hür iradeniz yok mu? bütün benliğinizi apo'ya mı sattınız? eğer öyleyse sizin mecliste işiniz ne?
- terör olayları tırmanırken ortamı yatıştıracağınız yerde neden yangına körükle gidiyorsunuz? yoksa emirleri israil ve bad'den mi alıyorsunuz?
- kürtler adına siyaset yaptığınızı söylüyorsunuz ama kürt köylüsünün sırrı sakık gibi toprak ağalarının emri altında ezilmişliği hakkında neden bir tek kelime dahi etmiyorsunuz?
- kürt halkını apo'ya ve barzaniye köleleştirme çabalarına neden son vermiyorsunuz? kürt halkının eğitim, öğretim ve sağlık hizmetlerini baltalayan pkk'ya neden arka çıkıyorsunuz?
- kürtçe serbest bırakıldı, kürtçe kanallar da artık serbest, kürt kimliği hakkettiği değeri bulduğu halde neden pkk'yı dağdan indiremiyorsunuz? yoksa pkk dağdan inerse artık meclise giremeyeceğinizden mi korkuyorsunuz?
bu isme sahip bir siyasi partiden güzel, yararlı politikalar beklenir, yani böyle bir parti isminden beklentiler oldukça bu nokta da oldukça yüksektir. peki ya bu barış ve demokrasi partisinin içi boş bir söz yumağından ibaret kalmasının sebebi nedir?
şimdi kendinize barıştan ve demokrasiden yana olarak tanımlayıp silahlı terör örgütüne tek bir eleştiri, tek bir kınama bildirisi yayınlayamayacaksınız, sonra da barıştan bahsedeceksiniz. terör örgütünün imgelerinin bulunduğu bezlerin önünde açıklamalar yapacaksınız sonra da barıştan bahsedeceksiniz. neredeyse tüm dünyaca terör örgütü olduğu kabul görmüş pkk nın lideri a. öcalan ın direktifleriyle siyaset yapacaksınız sonra da barıştan bahsedeceksiniz. ve son yaptıklarıyla parti isimlerinin ne kadar boş ve yalan olduğu kanıtlanıyor bdp liler; "etnik kimlik sayımı yapılsın" evet 07,07,2010 tarihinde tbmm nde bu yönde bir çalışma yapılması için öneri sundu "barış ve demokrasi" partisi parlamenterleri, etnik kimlik sayımı, ne kadar demokratik bir istek değil mi? gerçi yanlış hatırlamıyorsam bir kaç yıl önce de böyle bir isteği olmuştu, ama o vakitlerde dtp çatısı altındaydılar sanırım, gerçi parti isimlerinin önemi yok, içindekiler aynı.
artık bdp lilerin kimseyi "kafatasçılık" ile suçlamaya hakkı yok, zira kafatasçılığın, faşizmin sıcak sularına hızla kulaç attılar..
meclise son sundukları teklif: nüfus kağıtlarına etnik köken yazılmalıymış!
--spoiler--
mecliste böl ve yönetcilik oynuyorlar, bunuda rahat rahat yapıyorlar, vatanı bölmeye çalışmak demokrasi falan değildir.
--spoiler--
(bkz: taşeron)
(bkz: bop)
barışı(!), dağdaki itler ve imralıda ki itbaşından bekleyen.
demokrasiyi ise ülke bölmek olarak bilen insanların partisidir.
bir de ateşkes istemiyorlar mı beni öldürüyorlar arkadaş.
ben burda her zaman söylüyorum ateşkes dediğin olay iki
"devlet" in arasında ki "savaş"tan sonra "imzalanır" ya da "ilan" edilir.
itlerin ürümesi ile olmaz da gel anlat işte.
kürt kökenli vatandaşlarımızı terörün kucağına iten, hiçbir projesi ve hiçbir amacı olmayan, kürt kökenli vatandaşlarımızın sözde dostu özde ise düşmanı bir parti.
abi adam olmuşlar da hatay dörtyol'a olay yeri incelemeye gidiyorlar. böyle konvoy halinde. yani güya göz dağı verecekler kendilerince. lan provokatörlük kanınıza işlemiş sizin, tüm ülkenin nefretini kazanmışsınız, ulusalcı, ülkücü, dindar üçü de ilk defa bir konuda uzlaştı ki o da bunların sevimsiz insanlar oldukları konusudur. inşallah linç edilirsiniz de, içimizdeki ateş biraz diner.
Parti kapatmakla,insanların çenesini kapatmak arasındaki farkı görebildiğimiz,verdiğimiz binlerce şehidin meclisteki temsilcileri olduğu halde hepimizin bir şeyler yapmak istediği ama üstündeki ölü toprağını atamadığı,bence politik anlamda Allah'ın Türkiye Cumhuriyeti'nin başına verdiği en püsküllü beladır.
