sabunu almaya çalışırken düşürüp üzerine basmak ve yere kapaklanmak. kalkmaya çalıştıkça kayıp kayıp düşmek, kalkamamak. kadere küsüp, ağlayarak duş başlığını mikrofon yapıp şarkı söylemek.
%90 ı, sudan kaynaklı saçmalıklardır, tazyikli su insanı şapşala çevirmekte, ıslatılan fino gibi gözler açılıp kapatılmaktadır. birimizin de aklına, şu musluğu, bataryayı kapatayım da artık önümü göreyim, insanlar gibi banyodan çıkayım demek gelmez.
3g teknolojisi sayesinde goruntulu arayan arkadaşınıza ibneligine -yani piclik gotluk gibi olan ibnelik yanlış anlamayın- telefonu açmak ve o arada makara yaparken telefonun islanmasi ve hayata gözlerine yumması.
bir arkadaş değil ben.
edit: acil bir telefon bekliyordum o yüzden.
saçları şampuanla, vücudu sabun veya jelle iyice köpürdüğünü aynadan görüp*
-casper olduum. diye bağırmak ve casper gibi konuşmaya çalışmak.
küçükken yapılan saçmalıklardır.*
cinler gelmesin diye banyodaki havalandırmayı kapatmak.
bitmek üzere olan şampuanın içine biraz daha su katıp şampuanı mitoz bölmek.
çat çut ses duyar gibi olunca "lan?" deyip brutal vokal yapmak.
acaba boğulsam kaç dakika suyun altında kalabilirim diye nefesimi tutup mosmor olmak.
sonra da babam diyo ki; oğlum banyoda niye bu kadar çok oyalanıyorsun suyu israf etmesene.
ya baba düşündüğün gibi değil. benim işim başımdan aşkın. alala ya.
ben amuda kalkıp sol ayağımın 4. parmağını sağ kulak mememe değdiriyorum. çok saçma aslında, çünkü sol kulak memem de aynı. ha ona değdirmişim ha öbürüne. bundan sonra buna dikkat edicem evet..
yanınızda getirdiğiniz telefonunuzda çalan şarkıya göre coşmak ya da atarlanmak.
rafet el roman orada hüzünleniyor, benim suratım ağlamaklı, sevgilisine sitem eden bir tavır takınmaktayım.
hareketli bir şarkı çıkar, klip çeker gibi duş başlığını mikrofon yaparım.
değişik ve tuhaf, evet.