"önce yabancı eğitim sultası kabul edilerek batının deli gömleğini giydik.. kültürel iğdiş projesi on yıllarca ülkede uygulandı, batıya itaatkar kuşaklar yaratıldı.. sonrası çorap söküğü gibi geldi, mazlum milletlerin lideri türkiye, o ülkelerin karşına amerikanın elçisi olarak çıktı/çıkarıldı. 1952de natoya girerek kendi köleliğini taçlandırdı!
10 yıldır başımızda amerikada kurulmuş bir iktidar partisi var.. yine uluslararası sermaye tarafından güdülen bir muhalefet ona eşlik ediyor.. iktidar da muhalefet de aynı siyasi elitlerin temsilcileri olarak halka kan kusturuyor.. demokrasi teranesi ile aldatılan halk, yurttaşlık bilinci bulanık, oyla sandıkla seçimle oyalanıyor, emperyal oyunlara konu mankeni oluyor.
geldiğimiz noktada, türkiye yabancı askerler tarafından kuşatılıyor. rejimi değiştiriliyor, parçalara bölünüyor, toprak kaybediyor. yıllardır düşman edildiği komşuları için en saldırgan pozisyona sokuluyor. ve nüfusunun yüzde 17'si açlık sınırı altında yaşıyor."
insanların, olayların sadece göründüğü kısmıyla değil görünmeyen kısmıyla ilgilenmesini sağlayan yazar. vermiş olduğu mücadeleler neticesinde "milli olmayan" bir hükümet sayesinde işine son verilmiş, ekranlardan uzak tutulmaya çalışılmaktadır.
gün itibariyle uludağ üniversitesindeki panelinde gerçekleri çatır çatır söylemiş ablamızdır. abla diyorum, anne de diyebilirim. o derece sıcak, o derece yakın bi insan.
türkiye ile suriye arasındaki çatışma olasılığını aylar önceki konferansında söylemiştir.üstelik fitilin de küresel güçlere hizmet eden odaklarca atılacağını da belirtmiştir.hatta bir lafı bayağı sarsmıştır.''eğer suriye düşerse sıradaki karışıklık çıkacak ülke iran değil daha kolay lokma olan ve zaten batının eli altında bulunan türkiye olacaktır.'' bakalım ortadoğuda neler olacak ilerde göreceğiz.
bildiklerim arasındaki çoğunluk görüşü! yabancı kaynakların türkçe tercümesi de olsa son birkaç yılda, makul düzeyde ( kimseye yaranmaya çalışmayan veya belirli bir kitleyi hedef almayan ) tespitler yapıp fikirler üreten ancak toplumda biraz biraz karşılık bulduğu anda fikirleri o topluluğun genel görüşleri çerçevesinde ve giderek dozajı yükselen bir şekilde değişen pek çok insandan birisidir.
hayati bir tehlikesi olabileceği gerçekten komiktir çünkü savaştığı düşünülen sistemin, bilinmesinde sakınca görülmeyen kısımları dışında birşey söylediği yoktur.
son olaylardaki fikirleri ise sokaktaki her 10 kişiden en azından 2 sinin söyleyeceği şeylerdir.
--spoiler--
DiKKAT! BiZE TERS KÖŞE OPERASYONU YAPILIYOR!
Tezkere 'operasyonu'nda da tıpatıp referandum 'operasyonu' taktikleri kullanılıyor.. Tıpkı halkı 'yeni Anayasa'ya ikna etmek için kullanılacak taktiğin de aynı olacağı gibi...
Mantık şu: 'A'dan nefret ediyorum.. A , X seçeneğine 'hayır' diyor.. O halde ben X seçeneğine 'evet' diyorum'
Şimdi sayfamıza gelen yorumlardan birini okuyalım: '..Eğer protestocular bölücü pankart taşıyorlarsa bu tezkere hoşlarına gitmemiş demektir. Demek ki tezkere ülke lehinedir. ..'
Bu mantığı ABD psikolojik savaş operatörleri Türkiye'de uzun zamandır kullanıyor.. Başka ülkelerde de...
--spoiler--
isveç hakkında hazırladığı belgesel gerçekten izlenesidir, nobel barış ödülü veren bir ülkenin nasıl dünyadaki en büyük silah üreticilerinden biri olduğu, ekonomisinin nasıl bukadar güçlü olduğunu, türkiye'ye karşı aşırı taraflı bakışını güzel bir şekilde anlatmıştır. kısaca isveç'in melek yüzlü bir şeytan olduğu deşifre edilmektedir. sorduğu sorular karşısında isveçli yatkililerin bazıları susup hiç bir cevap veremezken, bazıları da daha fazla konuşmak istemediklerini söylemiştir.
"Birkaç Mehmet öldü diye" meclisi toplayamayanlar, gece yarısı Haçlılar için tezkereyi imzaya açıyor. Sözde muhalefetin de bu tezkereye destek vermesine biz şaşırmayacağız. Ya siz?
adriana limaymış, şuymuş buymuş eğer yaş farkını kafasına takmayacaksa buradan evlenme teklif ettiğim kadın.. olay fiziki değil, görüşüne kurban olayım olayıdır ayrıca.
sahip olduğu bilgi-birikimi sözlü olarak güzel bir şekilde aktaran bayandır. bu özelliğini oldukça beğendiğimi söylemeliyim.
yalnız şunu da söylemek gerektiğine inanıyorum:
aşırı avrasyacı tutumu imajına kimi zaman zarar veriyor. elbette kendisi de dugin'in pierre loti olmadığını biliyordur. ancak dugin ile, kitabına da koyduğu bir fotoğrafı var ki hoş değil. fotoğrafta kendisi dugin ile oldukça samimi duruyor.
rus jeopolitiğinden düşüncelerini bildiğimiz dugin ile bu denli samimiyet, kendisinin "bağımsızlıkçı" düşünceyi savunurken "açık" vermesine sebebiyet veriyor diye düşünüyorum.
hele de rus ile kurdun tarihî düşmanlığı ve rus genişlemelerinden belki de en çok türk topraklarının olumsuz olarak etkilendiği ortada iken biraz daha dikkatli olması gerektiğine inanıyorum.
ek olarak sınırlar arasında programının, almanya'da çekilen bölümünü şiddetle tavsiye ediyorum.
libyada ürdünde romanyada emperyalizmin ne dolaplar çevirdiğini akıcı bir üslupla ilkokul bir çocuğunun dahi anlayabileceği şekilde anlatan araştırmacı.
tamamen yalanları söyleyen yazar. hayal dünyası çok geniş olan masal anlatıcısı.
orphaned land in türk vatandaşlığına geçişi hakkında söylediği süperfaşizan antisemitist söylemleri ile nasıl bir kafatasçı nasıl bir hayal perisi olduğunu bizlere göstermiştir.
hee ülke elden gidiyo hee ajanlar hee.
--spoiler--
TÜRKiYE - iSRAiL ORTAK CEPHESi KURMA 'PROJESi'NDE MEDYA/SANAT ÇALIŞMALARINA SON ÖRNEK:
'Yetim Ülke israil Adlı Müzik Grubu Türk Vatandaşlığına Alınıyor'
"israilli dünyaca ünlü rock-heavy grubu Orphaned Land, Türk vatandaşlığına geçme kararı aldı. Grup dünya çapında verdiği konserlerde israilin yanı sıra Türkiyeyi de temsil edecek..."
--spoiler--
ne diyeyim, asıl halkı uyutan bunun gibiler. aşırı paranoya iyi değil. dünyayı nefes alınamaz bir yer haline getiren müzik dinlemeyi bile günah sayan aşırı dincilerden hiç bir farkı yok bu iğrenç zihniyetin. ellerini barışın ve müziğin üzerinden çekerse seviniriz böyle öcü masalları anlatan teyzeler.
kısmen doğruları söyleyen yazar. batılı devletlerin bu bölgede her zaman oyunları olmuştur, olacaktır. kemalizmi çözüm olarak öneriyor, işçi partisine oy istiyor kendileri. görmüyor ki kemalizm adı altında derin yapılanmalar kendi menfaatleri için abd ile ittifaka daha yakındırlar.