az önce annemle kafalarını kestik. keserken delik olmasın yoksa sümükleşir dedi*. şimdi anlıyorum ne demek istediğini. yemeğin sümüklü olması yapana bağlı genşler.
pek çok insanın annesi tarafından pek güzel yapılan yemektir.
bamyayı sevenlerin yüzde 91inin annelerinin yaptığı bamyayı dünyanın en iyi aşçısı tarafından yapılan bamyaya değişmeyeceği herkesçe bilinir.
"ıyyk bamya mı sümüklü o be!" diyen insanlar tanıyor ve üzülüyorum. ne sümüğü ya? deli gibi içini oyup sümük arıyorsanız o sizin kendi abartılı titizliğiniz. ancak içini oymadığınız halde, bamyanın dışından sarkan sümüklere şahit oluyorsanız, o bamya yemeği olmamıştır. adam gibi ayıklanıp pişirilmelidir.
hayır gariplik bende mi bilmiyorum. öyle deli gibi sebze yiyen bir insan hiçbir zaman olamadım. baklayı, kerevizi ağzıma sürmem. ıspanağa yarım kilo yoğurt boşaltırım. ama bakın bamya başka. bamya enfes. bamya bizlere yaradanın bir lütfu.
sümüklü olarak addedilmesine dayanamıyor, uzunluk ölçüsü birimi olarak kullanıldığına şahit olduğum zamanlarda hunharca ağlamak istiyorum.
sözlükçüler tarafından haksızlığa uğramış sebze. yok sümüklü yok bilmemne. dünyanın -abartısız- en lezzetli sebzesidir bu bamya. bir oturuşta 3 tabak yerim. ki ben ihtiyaç haricinde asla yemek yiyen bir insan değilim.
Malvaceae familyasına ait olan bamya yani hibiscus esculentus, laksatif ve midevidir. Tohumlarının su buharı ile distilasyonu ile elde edilen uçucu yağından cilt kremi, ruj, traş suyu, pudra ve parfüm hazırlanır. Hakkında ileri geri konuşurken bir daha düşünün..
bir çok kişinin sevmediği lakin hakkını vererek yapıldığında çok lezzetli bir yemek bitkisi.. iddia ederim ki sevmeyen kişi, hayatı boyunca güzel yapılan bir bamya yemeeği yememiştir.
