balık zaten elle yenir, medeniyeti çatal, bıçakla bağdaştıran zihniyete selam olsun, öyle olmalı ki medeniyet konusunda her şeyi aşmış en son çatala bıçağa kalmış!
balık görgü kurallarına göre zaten elle yenmelidir. çatal-bıçakla yemek görgüsüzlüktür. görgü meselesini kenara bırakırsak bıçakla yediğinde özellikle büyük balık yiyorsan vay haline dedirtir insana. sonra o kılçığı boğazından çıkarmaya uğraş dur. neden mi dersiniz, çünkü kılçığı hissetmediğin zaman ki bu bıçakla mümkün değildir, kılçığın boğaza batması kaçınılmaz sondur.
mc donaldsta sanki patatesi çatal pıçakla yiyormuşcasına insanların zevkine müdahale etmekten ne anladığını onu geçtim iq seviyesi ekside olan beyniyle zeka testi yapmaya kalkmış kişinin sıçtığı başlık. tamam pembe sıçıyosun pezevenk.
çok yüksektir. iki üç saat önce ailecek yediğimiz istavrit tava sonucu az bulaşık çıkmasına vesile olmuştur.
az bulaşık = az su = az enerji
bakın ne zekiyiz*
çatal bıçak gibi çoğu zaman sağlıksız madenlerle balığın tadını kirletmek istemeyen, balığın elle daha lezzetli ve kolay yendiğini bilip doğal olmayı seçen, kompleksiz insan türüdür. ve medeniyetin çatal, bıçak, gökdelen, arabadan bağımsız olduğunun da farkındadır sanırım bu insan.
zekası gayet normal olan insandır. balığın el ile yenilmesi zaten gereken bir şeydir. ankarada eymir çevresini bilenler bilir. bazı balıkçıda çatal bıçak verilmez. adını unuttum şimdi aklıma gelince yazıcam, bir balıkçı vardı (ankaranın en iyilerindendir), adam çatal bıçak isteyene kızardı. tipini beğenmediğinide almadığına şahit oldum. çok fazla rakı içirmez size. yeni şişe istediğinizde yeter bu kadar diyebilir.