şarkıların şiirlerin bkz.rakı şişesinde balık olsam türlü türlü şeylerin(???)imgesi olan sevimli yaratık. yemesi zevkli yakalaması zevki izlemesi zevkli. unutamadığım şarkının sözleri şöyledir:
şarap içince bizim balık
onu bir türlü tutamadık
başladı gospel jazz blues
melakonlik ve yorgunuz
içten içe kıskandığım bir hayvandır balık. Bunu ilk defa bundan bir kaç sene evvel bir akvaryuma bakarken anladım. Etraftaki onca gürültü ve koşuşturmacaya rağmen öylece mimiksiz dolanıyordu akvaryumda. Bir canlı hayata karşı nasıl bu kadar mimiksiz olabilir acaba! Yaşamın suda başladığını söylenir. Acaba bu canlı bizden milyonlarca yaş büyük olduğundan dolayı edindiği tecrübeyle hayatın çok da sallanmayacak bir şey olduğunu mu biliyor? Hani insanında bilge olanı öyle abartılı tepki vermez olaylar karşısında. Balığında bilgeliğinden midir mimiksiz olması ve hayatı üç saniye kadar aklında tuttup sonra unutarak bi tarafına takmaması.
ele avuca alınıp sevilemeyen, 50x30x25 ebatlarında bir akvaryuma tıkıştırılan, akvaryumun önüne gelip de yem vereceğinizi anladıklarında ağızlarını açıp mama gelmesini bekleyen, en son besleyeceğim hayvan olarak düşündüğüm sonra da pet shoptan çıkınca bir an önce eve gitmek için acele ettiğim ama bir o kadar da sevimli, günahsız canlılardır. unutulmadınız; bertuğ, nemo, sürmeli, benekli, alkız, sarıkız, vatoz1, vatoz2, vatoz3, çöpçü1, çöpçü2... arafın en yüce katları, en cennetimsi köşesi sizlerindir. rahat uyuyun.
edit: lepistesler doldurdu yerinizi. böyle ufak ufak. 20 tane falan varlar. biliyorum, orada anılarınız var, başka birini oraya sokmamam gerekirdi. ama babam ısrar etti. valla. her akvaryuma bakışımda gözüm bir bertuğ'u, bir nemo'yu aramıyor değil. merak etmeyin, kağıda adınızı yazıp akvaryuma yapıştırdım küçük dostlarım. uyandırdığım için özür dilerim. yeniden uyuyabilirsiniz.
saniyelik hafızalarının bir işe yaramadığı hayvan. yerim olm seni de hafızanı da. çok seviyorum ya. haha. *- balık yok, ne alsın diyor da.. *+ bilmem sen bilirsin, ne alsın ?
- balık.
+ balık yokmuş ama nerden alıcak ?
- balıkçıdan.
vs. o diyalog daha başkaydı ama. her cümlemde bir balık kelimesi geçiyordu.
beslemesi güzeldir ama çok becerikli olduğum için fazla yaşatamazdım. suda yaşayan hayvandır çeşit çeşit renkleri vardır.
bir de bunun yenilen kısmı vardır ki aileler çocuklarına zekaya faydalı asitler, vitaminler içeriyor diye zorla yedirirler çocukta sırf faydalı olduğu ve zorla yedirilmeye çalışıldığı için balığı sevemez ancak ileride büyüyüp kendi isteyiğle yerse yer.*
osmanlı zamanında rumlar'ın meyhanelerde içki ile çokça tükettiği için, müslüman osmanlı halkının pek yemeyi tercih etmedikleri su ürünü. daha sonra osmanlı ülkesinde keçi,koyun,sığır,dana vb. etlerin tüketimi yokluktan ve krizden dolayı azaldığı için balık yavaş yavaş osmanlı mutfağına girmeye başlamıştır.
burç olan balık biraz duygusal sulugözdür. hayvan olan balık, suda yaşar, aynı zamanda yiyecek olarak da tüketilir, gözlere iyi geldiği söylenir. düz bir mantık ile balıklar, su ve gözle alakalıdır sonucu çıkartılabilinir.
suda yaşayan ve insanlar için birçok yararı olan bir hayvandır. tam lezzetine varabilmek için mevsiminde yemek gerekir. içinde bulunduğumuz ay ise kalkan mevsimidir ve mayıs sonuna kadar devam eder.
dünya üzerinde insanoğlunun yaşantısına en azından sınır çizemediği canlıdır. bir hamsi bile taa meksika körfezinden kalkıp karadenize kadar gelir. yol üzerinde bir çok balıkla karşılaşır. başka yerlerin sularında yaşayan başka balıklarla. ne konuşur ne anlatılır bilinmez. ama bizden çok çeşitlilik ve canlı tanıdığı kesindir.
balıkların bile yaşantısında var olan bu gerçeği kendimizden sakınmamız ne garip. bütün insanlığı tanımak, herkesin hikayesini