bugün

kayıtlardaki sesin sahibi önce reddettiği bu planla ilgili kayıtları yayınlandığında doğrulamak zorunda kalmış ama montaj var demiş, dış tehdide yönelik plan seminerinin iç tehdit daha da açık söylemek gerekirse demokrasiye planı yapanlardan gelen tehdit kapsamında gerçekleştirildiğine (buna biz darbe planı diyoruz ya siz?) dair deliller ortaya çıkmış olmaısna rağmen hala sahte olduğu iddia edilebilen kayıtlardır. sesin sahibi darbe planını yalanlayamıyor da cami bombalama vs. yoktu diyebiliyor sadece. bu şahıs neden oyun olması gereken bir planda bu konudaki aksi emir ve talimatlara rağmen gerçek isimler var sorusuna bile cevap veremiyorken siz ergenekonun sanal avukatlarına ne oluyor böyle anlamak mümkün değil. bakın ergenekonun bir numaralı avukatı olduğunu söylemiş olan baykal bile normalden daha sessiz.
gercek yada montaj sonucu degistirmeyecek olan kayitlardir. toplumu her halukarda kutuplara ayrip, kutuplarin birbirine dusman olmasina sebep olabilir. sanki olmayan ve olmayacak birseyi zorla oldutmaya calisilior, birileri darbe ortami olusturuyor gibi.
doğru mudur yanlış mıdır bilemem ama ciddi ülkelerdeki ciddi kurumlar sızmasını istemedikleri şeyi sızdırmazlar. sızıyorsa ya uygulanmayacaktır ya da orası ciddi bir ülkenin ciddi bir kurumu değildir. sızdıranın, sızdırılandan farklı olmadığını düşünürseniz aslında yeri göğü inleten şeylerin birşeyler yapmak adına değil, tam aksine yapılmamak üzere bilnçli olarak sızdırıldığını ve bu yolla; yapmaktansa, yapılabilirliği konusunda şüphe yaratarak çok daha kolay ve sonuca yönelik davranılabileceğine ve iddia olunan şekilde bazı şeyleri yapmak için yaratılması gerektiği savunulan kaos ortamını, hem de kendi elleri ile yaratmasına neden olabileceği sonucuna ulaşırız ki; şayet böyle bir durum varsa, bu bana grammy, pulitzer ve de oscar olarak geri dönmelidir.

o kadar kafa yorduk yani.
and oscar goes to.... silivri!

(bkz: lan!)
bu kayıtların tamamını dinleyipte hala balyoza inanmamak büyük bir iştir.