balık yağının zaten iğrenç bir tadı olduğu göz önünde bulundurulursa, bu kapsülün yapılış sebebi anlaşılır. böylece de bu kapsülün ağızda patladığında nasıl bir tat vereceği tasavvur edilebilir.
dilinize poşet yapışmış da sürte sürte çıkmıyormuş hissi uyandırır. Sakın soğuk su ile gargara yapmayın, kusmak da cabası olur. Bunun Yerine birşeyler yiyin, hafif bir şeyler için, bol şekerli vs. bu sizin dilinizin üzerindeki tat alma tomurcuklarının içerisindeki ilacı temizler...
o zamanlar mary jane veledin önde gideni, şimdiki gibi bok bocegi degil yattığı yerde kalsın. enerji fazlası var. fiziği, yeteneği hem voleybola hem yüzmeye yatkın, 11-12 yasların vermiş olduğu heyecanla iki sporu da cengaver gibi goturmekte. babanın da tek hayali kendi gibi bir oğlu olsun, kendi yapamadıklarını oğlu yapsindir.
kader iste, kızı olunca hayalinden vazgeçmeyip kızına oğlu gibi davranmaya başlamıştır. kollarım bacaklarım kuvvetlensin diye ağırlık çalıştırır, bilumum proteinli seyleri dayar, sabahları yumurta içirmek, günde 3kere balık yağı hapı içirmek gibi işkence yöntemleri denerdi. sıkıysa da laf soyle.
tamam dopingin Dogal yollardan anasını aglatiyorduk da benim ağlayan anam ne olacaktı?
zaten ağzımdan mideme yuvarlanirken bile beni hayattan sogutabilen kapsül, kasvetli bir sonbahar sabahında henüz yutamamisken ağzımda patlamasın mı! Ruhu bildigin teslim ettim orada, nasıl kostum da tuvaleti buldurup kusabildim bilmiyorum. babam o Halimi gordukten sonra insafa geldi neyse ki. Ağzıma sürmedim bir daha. şeytan görsün yüzünü.