hele bir de ters çeviriyorsa ağzının tadını biliyordur. el definisyon de diksiyon: tuşe edilen baklavanın sırt üstü düşmesine metevellit el yordamıyla yenmesi.
tencerenin sonuna ekmeği bandıran, o ekmeği de bıçakla dilimlemek yerine elleriyle kopara kopara yiyen, bardak bulamayınca da musluğa avuçlarını dayayıp suyu kana kana içen yurdum insanıdır.candır.
şayet bana benziyorsa, önce o baklava ortasından bi açar. kuru olan kısmı ilk olarak ağıza atılır, sonra içi üzerine konulan, şerbetten iyice tatlanmış kısmını yiyen sonra da parmaklarını bir güzel yalayan ve bu seremoniyi bir kaç baklava devam ettiren insandır. eşlik edilesidir.
süper bir insandır. ağzının tadını biliyordur. birde baklavanın üstünde kaymak varsa değmeyin o adamın keyfine. parmaklarına bulaşmış kaymak ve şerbet karışımını bir yalayışı vardır ki... unutmayın; metal gıdaların tadını ve yapısını bozar.
baklavayı elle yemek medeniyetsizlik diyorsunuz.
burger king, mcdonald'larda papatesi elimizle yiyoruz yağlı, yağlı
bunu tek biz yapmıyoruz. Bu fast food zincirlerinin bulunduğu dünyanın neredeyse tüm ülkelerindeki insanlar yapıyor .
Demekki medeni bir ülke yok bu dünya'da
antepte havuc dilimi baklava servis edilince yagli kagida sarilip gelir.
tabaktan eline aldiktan sonra hamur assagiya fistik yukariya bakacak sekilde cevirirsin ince tarafindan yavas yavas yemege baslarsin. yerken de sekersiz cayini icersin.
antep e gelipte baklavayi catal bicakla bulamaca cevirme guzelim.
hadi afiyet olsun.
normal baklava neyse de, dondurmalı baklavada zorlanır herhalde. sonuçta dondurma her baklavanın üstüne birer lokma konmuyor. çok bulaşır eliyle ayırsa..