Çemensiz Dükkanlar
Ben Recai Özdemir. Elli iki yaşındayım. Adana Merkezde ufak bir bakkal dükkanım var. Kendimi bildim bileli de bakkalım. Zaten baba mesleği bizde.
Babam açtı bu dükkanı. Benim kahramanım, mahallenin ise Tahir amcasıydı babam. Mahallede herkesi tanırdı. Herkes de onu Bense hep imrenirdim. Sanki o olmazsa mahalle olmazmış gibi gelirdi bana. Düşünsenize tüm mahalle ondan alırdı ekmeğini.
Çok önemliydi o zaman bakkallar. Dedim ya her mahallenin olmazsa olmazıydı. Çocuklar için mutluluk kaynağı büyükler için ise bazen başı sıkıştığı zaman veresiye defteri bazense selam verirken yüzünde mahçupluktu.
Ben geçtim sonra dükkanın başına. Hep bu dükkanın başına geçmek isterdim zaten. Garip geldi değil mi? O zamanlar büyüyünce itfaiyeci, kamyon şoförü ya da bakkal olmak isterdi çocuklar. Yani büyüyünce mutlu olmak isterlerdi. Dedim ya kahramandı benim için babam. Diğer çocuklar kıskanırdı beni. Ulan ne şanslısın. istediğin zaman çikolata yiyebilirsin! derlerdi bana hep.
Yıllar geçti. Etrafta büyük market zincirleri açılmaya başladı. Eskisi kadar müşterim yok. Babam gibi herkesi tanımıyorum da. Alışveriş yapan komşular önceleri diğer yoldan gidiyordu evlerine. Şimdi çekinmiyorlar da. Ne de olsa hanım bile marketlerden alışveriş yapıyor artık.
Çemen de kokmuyor artık marketler. Kokmayanını yapmışlar gerçi. Haklılar da. Ne de olsa şimdi çemen kokan çemenlerden, süt kokan sütlerden şikayetçi insanlarla doldu her taraf. Para üstü verilen sakızlar da yok. Tezgah üstünde duran şeker kavanozları da Leblebi tozlarını ara ki bulasın.
Burs veriyorum bu aralar gençlere. Artık meybuz mutlu etmiyor onları. Büyüdüler, okuyorlar artık. Mutlu etmek lazım çocukları. Ee bakkal amcalarıyım sonuçta.
Dedim ya para kazanamıyorum artık. Bazı günleri mahallenin gamsızı Niyazinin her sabah aldığı bir gazozun zararıyla kapatıyorum. Kendi yağımda kavrulup gidiyorum işte.
Benim hikayem çok uzun değil. Şimdiki hikayeler çok uzun. Sorun da bu ya zaten. Bazıları insan ömründen bile uzun. Bir bakmışsın gençliğinde yazmaya başladığın öykün o kadar uzun ve karışık olmuş ki aklındaki sonu bile unutuvermişsin. Tek derdin biraz daha para kazanmak olmuş. Ya hikayesini şimdi yazmaya başlayan gençler. Onlara tavsiye verecek kadar umudum bile yok. Bu küçük dünyamda insanları birbirine selam vermekten bile alıkoyan her neyse ondan şikayetçiyim. Ama dükkanım aynı. Kapatmayı düşündüm mü, düşünmedim de. Nede olsa istediğim zaman çikolata yiyebiliyorum.
Neden beni seçmelisiniz:
1. Öğrencilerin burs alabilmesini daha rahat sağlayabilmek için
2. Engelli kişi/kişilere tekerlekli sandalye konusunda yardımcı olabilmek için
3. Oğlumun dil eğitimi konusunda yardımcı olacağını düşündüğüm için
anlam veremedim, neden recai amca'yı seçecekmişiz.. kusura bakma ben seçmiyorum.