kentkartın insanı bunalıma sokan uyarısı. en körüklü otobüste bile teee en arkadan rahatlıkla duyulabilir, sanki "bakın ezik birisi bindi otobüse" der gibi. ondan sonra bazı yanlış anlaşılması muhtemel cümleler kurulur şöyle ki;
- pardon.. benim yerime de basar mısınız ben parasını vereyim.. gibisinden.
hele bir de hatunun yanında artislik yapıp 'sok onu cebilne olur mu öyle şey' lafından sonra gelen 'bakiye yetersiz' uyarısından sonra karizmayı bir daha sittinsene toparlayamazsın.
Final haftasıydı. otobüs bileti aldığım için hiç param kalmamıştı. O gün günlerdir biriktirdiğim paramla 10 liralık kontör almıştım. Lanet aveanın 8 liralık sms kampanyasını yapmak için. kontörü yükledim. bir kaç mesaj geldi. yok 3 gün içinde 20 daha yüklersen bilmem ne vercem şunu yapcam bunu yapcam flan diye.. sonra bir de devlet babaya 1.2 lira vergi ödedik haberiniz olsun diye mesaj geldi. baktım 8.8 liram kaldı. sevindim allahtan 2.2 lira çekmedi diye. sonra sms kampanyası için mesajı çektim. gelen mesaj beni çileden çıkarttı. 8 liralık kampanyayı yapabilmeniz için hattınızda en az 10 lira olmalıdır!! BAKiYENiZ YETERSiZDiR uyarısı aldım...Bu anda aveaya dava açmak ebesini elinden almak istedim ama nafile. Dava için de bir tomar para lazımdı çünki...
istanbul'da yaşayan birinin başına sıkça gelebilecek durumdur. son zamanlarda özellikle şoförlerden akbil dilenmek de yasaklandığı için bu durum sizi çaresizce otobüs içinde akbil aramaya ya da otobüsten inmeye iter.
tam birini arayacakken, ki bu bana arkadaşımı arayıp önemli bir olayı anlatacağım sırada oldu, telefonun karşı tarafından gelen söz öbeğidir.
(bkz: hassiktir)
banka atmlerinde sıklıkla görülen yazıdır. 10 ytl altında para vermeyen atmlerde hesapta kalan 10 ytl altındaki parayı cebe indirememekle sonuçlanır, tam bir sinir harbidir. **
kentkartın bakiyesinin bitişini haber veren cümle. duyunca ilk önce şaşırır sonra da panik olursunuz, arkanızda yirmi kişi içeri girmenizi beklemektedir. oflamaları duyarsınız, cüzdanınızı açarken bozuk paralar yere saçılır, bir allahın kulu da toplamanıza yardım etmez. sonra hepsini tek tek toplayınca, içinden seçip şoföre verirsiniz, sonra şoför bir dedektif edasıyla paralara bakar " hemşerim elli kuruş eksik bu" der, sinir olursunuz. elli kuruş ararsınız, elli kuruş kalmamıştır. sonra yirmi beş kuruş ararsınız, ondan da sadece bir tane vardır, sonra iki tane on kuruş ararsınız bulunca da tam beş kuruş için tetkike başlayacakken aslında elli kuruşunuzun olduğunu farkedersiniz. dumur içinde parayı verirsiniz. yolun geri kalanında o yirmi kişilik sıradakilerin pis bakışlarına maruz kalmak zorundasınızdır. bu durumda en iyisi ilgilenmemek, camdan dışarı bakmaktır...
