erman toroğlu'nun saçlarını uzatmasını salık verdiği stoper. bir dönem suat kaya için de benzer geyikler dönmüştü, kafanın cam gibi olmasının, topların kel futbolcular tarafından alakasız yerlere gönderilmesine neden olduğu söyleniyordu.
suat saç ektirdi kurtuldu. güzel bir seçimdi, ancak bana göre baki'nin sıkıntısı kafasında değil ayaklarında. ona nasıl bir çözüm bulur erman hoca, bilemedim şimdi.
kasap havasında futbol oynayan adam. kazım'a yaptığı 2 harekette yüzdeyüz kırmızı karttı. hala nasıl beşiktaş taraftarı bu adamı sevebiliyor anlamıyorum. insan değil arkadaşlar bu görün gerçeği. hırsından falan vurmuyor bu adam direk hayvanlığından vuruyor.
sana yalvarıyorum baki tek isteğim adını değiştrimen.bu takımdan gidiceğin yok bari adını değiştir,değiştirki bu bünye sana rahatça küfür etsin.ne zaman ağzımı açsam aklıma adının büyüklüğü geliyor.küfürler boğazımda düğümleniyor baki.inan gırtlak kanseri olacağım.bak top kes,hava toplarında etkili ol,rakibi marke et demiyorum sade ve sadece adını değiştir o bana yeter.
son olarak o kafana bir şaplak atabilmek için herşeyi feda ederdim.
beşiktaş taraftarının hiç sevmemesine karşın, medya tarafından taraftar seviyormuş gibi lanse edilen ve sempatik olduğu iddia edilen futbolcu. (bkz: bir git işine yaa)
bildiği dil sayısına bakarsak, tercümanlık yapması daha hayırlı olacak bir futbolcudur kendisi için. zira tüm çabasına rağmen yetersizdir kabiliyetleri. bir diğeri için.
(bkz: sabri sarıoğlu)
tüm kahve sövüyoz bakiye, fenerliler dalga gecmekte. içimden az da olsa belki bir gol atarda baki mercimeği fırına verdi derim diye içimden geçirdim kapak olur diye. malesef ne merçimeği fırına ne de kapak yapabildi. hayır bu takım çok takozlar gördü ne recepler ne ali erenler geldi gitti sen en takozu çıktın.
her macında takımına destek için karşı takımın yarı alanına deli gibi kosarak gider ve taraftara "gol mu atcan len bakiii" dedirtir. ileri kosarken 10 kaplan gucunde olan baki geri dönerken besiktasın yiyeceği golu pek onemsemez bu seferde taraftarına "allah belanı versin baki" dedirtir. asıl mevkisi forvet olsa takımına daha az zarar verecek olan futbolcudur.
degil besiktas'ta 2. lig b kategorisinde bile oynama kapasitesi olmayan futbolcu bozuntusu. genclerbirligi'nde oynadigi donemde oynadigi futbolla degil kel kafasiyla dikkat cekmisti zaten.
baki düz ve bir o kadar yeteneksiz bir futbolcudur. sol çizginin içinden, sol ayağının içiyle, soldan topu taça atabilen dünyadaki ender futbolculardandır. ya da kafasının soluyla bir topa vurup, topu sağa gönderebilen.
beşiktaş kendisinin hataları ile çok gol yemiştir, bu sezon fenerbahçe maçıyla beraber yamulmuyorsam 7 oldu.
baki iyi niyetlidir, kapasitesi ölçüsünde mücadele ediyordur falan eyvallah, adamın "iyi oynadı" dediğimiz maçlara bakın, baki hiçbir zaman topa müdahale etmez, adama müdahale eder. eğer es kaza ayağını adamın önüne uzatıp topu kazanırsa iyi ama rakip biraz akıllı olursa baki'yi çok rahat geçer. hani, ben bile baki'yi 1'e 1'de rahat geçerim öyle aman aman iyi top oynamadığım halde. baki'nin her top kazanışında faul var mı diye bakar insan. çünkü, hep faulle karışık müdahale eder. örneğin dünkü kazım ile girdiği mücadele. tamam kazım faul yaptı çekti ama yardımcı devam ettirdi, yunus yldırım iyi süzemese ve yardımcısının da uyarısının olmadığını göz önünde bulundurup devam ettirse ne olacak? pat penaltı. çünkü dengesiz müdahaleleri. trabzonspor maçında umut'un karşı karşıya kaldığı bir pozisyonda dengesiz atladı allah'tan umut takılmadı, umut bir takılsa, şak bariz gol pozisyonunu engellemekten kırmızı kart. geçen seneki fenerbahçe maçında 3 kırmızı kart alması gerekirken, selçuk dereli sayesinde sahada kalmasını hatırlayın.
baki'nin 4-5 dil bilmesi dışında bir ekstrası yoktur. düz bir topçudur. onu beşiktaş'a alanları, onu bu takımda oynatanları, baki'ye muhtaç bırakanları baki'nin oynadığı her maçta anıyorum(!) dünkü maçta, "yok adam hata yaptıktan sonra kaç kere müdahale edilirdi edilmedi bilmem ne" diyen varsa aklına şaşarım. ataktayken yediğin atak, en tehlikeli ataktır. dünkü yenilen 2. golde en büyük suçlu baki'dir. kapasitesini bildiği halde kendisini ronaldinho zannetmesi yok mudur öldürür. 2 çalım üst üste atınca mutasyon geçirdiğini zannedip bakiuchu olduğunu zanneder. ulan yönetim, koray'ı göndereceğine göndersene baki'yi, üste de 1 milyon euro fazla ver ne olacak? zaten batmışsın batacağın kadar.
buradan salık veriyorum; tiz sezon sonu gönderile.
adam öyle yada böyle celebrity olmuş kardeşim; başka hangi savunmacı için bu kadar entry girilmiştir? ayrıca kendisi vedat okyar' ın deyimiyle;içinden top geçen futbolcudur
beşiktaşlıların dünkü maçta bütün ihaleyi bıraktığı tocpcudur. serdar özkan golden başka ne yaptı, gökhan zan bi edu gibi atak mı kesebildi, holosko sıkıya gelince nasıl sırıttı hiç görülmedi mi dün akşam. gerçekten şanssız ama iyi bir oyuncu olduğu kesindir bence. yaşı da çok gençtir ayrıca. harcanması yazık olur.
geçen sezon jean tigana ile aralarında özel (gerçekten çok özel) bir ilişki bulunduğunu düşünürken bu sezon oynadığı maç sayısına bakınca inanamadığım, ağlamak istediğim kazma. bu takıma ibrahim üzülmez, ali tandoğan, baki mercimek, adem dursun, veysel cihan,... ve daha burda ismini vermediğim birçok güzide kazmayı getiren zihniyet değişmediği sürece bu tür adamları suçlamak pek anlamlı olmuyor aslında.
iyi bir kişilik, iyi niyetlilik, antrenmanlarda çok çalışmak yetiyorsa beşiktaşta oynamaya, binlerce beşiktaş taraftarı bulunabilir bunları bakiden daha iyi yapabilecek.
bir sitem de çarşıya edilmeli burda. maçları kapalıda izleyen biri olarak şahit oldum ki, bu zamana kadar defalarca bakiye tezahüratlar yapıldı. daha birkaç hafta öncesine kadar üçlü çektirmeye kalkışıldı bu adama. madem çarşısın sen, madem bir duruşun bir tavrın var herşeye karşı, takımın en kötü oyuncusuna yaptığın bu jest ten neyin nesi diyor insan!!