her macta hem sövüp , hem de alkısladıgım beşiktasımızın futbolcusu. acayip bir adam. kızıyorsun ama , seviyorsun da böle kelimeler yetersiz kalıyor onu anlatırken.
maç esnasında beğenmediğim fakat gazetelere baktığımda yıldızının yüksek olmasıyla şaşırdığım oyuncu.. ama bu akşam fenerbahçe önünde gayet iyiydi.. ilk kez beğendim desem yeridir...
kafasının fazla çalışmadığı, kendisine hakim olamadığı, oynadığı her maçta "mutlaka kırmızı kart görmeliydi" yorumları yapılmasından belli olan kazma tipi futbolcu..
hayatımda gördüğüm en kansız futbolculardan biridir.26 nisan 2007 fenerbahce besiktas maci içerisinde yaptığı kasti tekmeler yetmiyormuş gibi tek özür dilemeyen, efendi efendi futbol oynamak yerine kendisinden 10 yaş büyük tümeri itip kakalayan (sözde beşiktaş taraftarıyla bozuk olan arasını tümer metin'i itip kakalayarak düzeltcektir.) ,sakatladığı Lyonlu futbolcuya özür mektubu gönderen Tuncay'ı bile dumur etmiş ve en sonunda kansızlıkta onunla yarışa girecek selcuk derelinin kararlarında tepkisiz kalan fenerbahcelerin yüzünde tebessüm yaratmayı başarmış ve 120 dakika maçta kalmayı başarmıştır. Atatürk ben ''sporcunun zeki,çevik ve ahlaklı olanını severim demirtir'' ancak bu adama bu kriterler selamınaleyküm bile dememiştir. ve en kötüsü maç sonunda bu adamın hiç utanmadan arlanmadan sevinmesidir. ben bu şekilde adice maç kazansam utancımdam sevinemem. hatta olaylar bu duruma gelmeden ''hocam hak ettim artık at beni'' derim.
'son haftalarda gösterdiğim performanstan dolayı milli takıma çağrılmayı dört gözle bekliyorum' diyen futbolcu. ben ntv'nin yalancısıyım. ayrıca şokun etkisindeyim hala...
bana bu sayfayı ayırdığın sana teşekkür ederim. neden sen böylesin? ya kazma ol takımdan kovalım ya da hep adam gibi oyna. bir maç düzgünsen 5 maç kendine küfür ettiriyorsun. bak kankan tigana'da gitti, runje'de gitmek istiyormuş. ne olacak şimdi? dımdızlak kalacaksın takımda. ayrıca maçlara çıkmadan önce neden öyle dapdaracık tişörtler giyiyorsun. terminatör müsün sen? vücudunu neden sergiliyorsun. bak kız tavlamak istiyorsan o iş türkiye'de olmaz be yavrucum. hiçbir kızın kalbi bu kadar küfür yiyen bir kocaya dayanamaz. bak ne güzel bir sürü yabancı dil biliyorsun. sen en iyisi futbolu bırak gel beşiktaş'ın tercümanı ol. yine o zaman yeşik sahalara basarsın, cola turka yazan daracık tişörtler giyersin. hem küfür de yemezsin. olmaz mı?
kafamı kurcalayan soru ise transfer piyasasının canlandığı, takımlarda gidecek ve kalacak oyuncuların belli olduğu bir dönemde adının dahi anılmaması, tabi ki gönderilecekler listesinde, ki bunlar arasında daha faydalı olabilecek ali tandoğan ve mustafa doğan da mevcut. varolan defansa bir de yabancı almayı düşünen bir yönetimin, hiç olmadı teknik heyetin sözü bu adama getirip getirmediğini merak ediyorum. ne kadar iyi niyetli oynarsa oynasın, bir çift gözü olan herkes kendisiyle olmadığını, olamayacağını anlar. elimizde sadece torpil mevzusu kalıyor ki kimin yeğeni, kuzeni çözemedim henüz, bilen varsa beri gelsin de vazgeçeyim uğraşmaktan şu parlak çocukla.
baslığı her sol frame'e gelişte, gitti haberini göreceğim diye içten içe sevindiğim ama her seferinde sükut-u hayale uğradığım serbest stilde tüpsüz dalma şampiyonu... ayrıca ilk ayrılık haberini verene 1 büyük rakı borcum olsun...
Kadroya girmemesi gerekirken Beşiktaşlı taraftarlar yüzünden gaza getirelerek kendini tam bir futbolcu sanan insan. Baki mercimek topu ne zaman ayağına alsa kapalıdan bir uğultu kopar, Baki topla birlikte ortalığı yara yara gider, topun dibine bir girer topu bir daha araki bulasın. Taraftarlar bu hareketleri ölesiye alkışlarlar, Bakiye besteler yaparlar, Bakide kendini harbiden bir topçu sanar. *
tribünlerin kel aylak olarak nitelendirdiği fener maçında tuncayı yere çalan ardından tuncayın onu attırmak için kendisini zart zurt yere atmasına neden olan ama kırmızı görmeyen zeka küpü.
türk futbolseverlerin en kısa zamanda yeşil sahalara veda etmesini ve çorba yapılmasını dilediği futbolcu. şahsen ben splinter usta'nın hazırlayıp sunduğu beyin çorbasını tercih ederim.