bugünlerde tekrar hatırladığım, özellikle 2. bölümündeki gelecek sahneleri için "2015 e şurada 6 sene kaldı, hala ne bir uçan araba ne de uçan kaykaylar var" diye düşündğüm film.
hakikaten 1980 lerin teknolojisi ile süper yapılmış ve düşünülmüş film. son bölümün son sahnesindeki geçmişten lokomotifin gelmesi ve o lokomotifin uçması haricinde her ayrıntısı çok ince düşünülmüş filmdir. o lokomotif nasıl geldi ve nasıl uçtu anlamış değilim hala, eğer 4. bölümü olsaydı belki anlardık, sonunu iyi bağlayamamışlar, ama onun dışında harika sürükleyici bir filmdi...
küçükken izledik diye ayrıntıları kaçırmışızdır belki düşüncesiyle tekrar izlediğimiz ve aslında o dönemde bizi ne kadar şaşkınlığa uğratmış ve sevdirmiş ki nefesimizi tutup saniye saniye beynimize kaydettiğimiz,geçmişte ve gelecekte, ölüm bizi ayırana dek izlenecek film serisi.
ilginç önyargıları zedeleyici,üzerinden yıllar (23 yıl) geçmesine rağmen hala her izlendiğine acaba ne olacak dedirten üçleme. Şunu da eklemek gerekirse geçenlerde alt yazılı olanına denk geldim beş dakikadan fazla dayanamadım meğer bu filmleri efsane yapan bzim dublajcılarmış.Kim yapmışsa sesine sağlık.
eciş bücüş yaratıkların birbiriyle savaşmasına değil, mantık egzersizlerine dayanan safkan bilim kurgu şaheseri. gelmiş geçmiş en iyi üçlemelerden birisi. (bkz: at avrat silah)
her izlendiğinde ayrı bir tat veren efsane seri. 23 yıldır daha iyisi yapılamamıştır bana göre. özellikle çocukken seyredildiğinde hayal gücünü anormal biçimde geliştirir.
universal pictures'ın başarılı işlerinden biridir. serinin ilk filmi 1985'te amerika'da vizyona girdiği ilk hafta 11 milyon dolarlık hasılat elde etmiştir. sinemaseverlerin bu ilgisinden sonra serinin ikinci ve üçüncü filmleri yapılmıştır. özünde lise öğrencisi marty mcfly ile dr. emmett brown'un zamanda yolculuk macerasını konu alan seri şu sıralar çocukluğumuzun eşsiz hatıraları arasında yerini alıp klasik haline gelmiştir.
yönetmeni robert zemeckis back to the future ile olmasa da bir sonraki işi olan '94 yapımı forest gump ile 'en iyi yönetmen' oscar'ını kazanmıştır. serinin yapımcıları arasında steven spielberg'de bulunmaktadır.
dikkat edilirse filmin başlarında, doc'un marty'yi zamanda yolculuğu göstermek için çağırdığı alışveriş merkezi "twin pine mall" olarak geçmektedir. marty 1955 yılına gittiğinde, çılgın çam ağacı yetiştiricisi peabody'den kaçarken, peabody'nin yan yana duran çam ağaçlarından birini ezer. daha sonra 1985 yılına dönüp, doc'u uyarmak için zaman yolculuğu yaptıkları alışveriş merkezinin olduğu yere gider. işte burda dikkat çekmek istediğim nokta, filmin başında "twin pine mall" yazan alışveriş merkezi tabelasında "lone pine mall" yazar. gizli bir ayrıntıdır belki. ama ben keşfettiğimde mutlu olmuştum.
robert zemeckis n yönettiği ve senaryosunu yazdığı bir başyapıttır.Bilim-kurgu ve mizah ögelerini içinde barındıran ve çok iyi kaynaştıran film elli kere de izlenilse usanılmaz ve Michael J. Fox ile Christopher Lloyd un oyunculuğuna doyum olmazdır.
sağlam bir mantık hatası bulduğumu düşündüğüm film. hatayı açıklamadan önce şunu söylemeliyim ki; bunun gibi 10 hata daha bulsam bu filmin kıymeti gözümde hiç ama hiç eksilmez.
seride ilk filmden beri zaman makinasıyla geçmişe her gidildiğinde tarih o andan itibaren yeniden yazılıyordu. zaten ilk filmin olayıda buydu; marty anne ve babasının tanışmalarını engellemişti bu da onun varlığını tehlikeye sokmuştu, 40 takla atıp aralarını yapmıştı falan. gelin görün ki 2. filmin sonunda doktor yıldırım çarpması sonucu yanlışlıkla 1885'e dönüyordu. 1885 yılında yazdığı mektup yıldırım çarpması olayından hemen sonra marty'nin eline ulaşıyordu, evet orası gerçekten harikaydı. marty 1955 yılında olduğundan o yıldaki doktorun yanına gidip ondan yardım istiyordu. pekiii, doktor 1885'e döndüğünde tarih ordan itibaren yeniden yazılmaya başlamamış mıydı? dolayısıyla doktor o yıllarda yaşayıp çoktan ölmüş olacaktı. yani 1955'e kadar yaşayamazdı. geçmişte yaşamış ve ölmüş bir adam olacaktı. yani diyeceğim o ki doktorun 1955 yılındaki hali yıldırım çarpmasından sonra aniden yok olmalıydı.
10328493574 defa izlemis olmanın verdiği huzurla yatağıma yatmama sebep olucak olan film serisidir.bayadır izleyemiyoduk bugün ekranda görmek iyi oldu. yıllardır da izleriz yine de doymadık.. senaryosuna hayran bırakan filmdir. ayrıca su anda cnbc-e ekranlarında 3. bölümü izleyebilirsiniz.
ismi çok kötü seçilmiş triloji. efenim o ne demek öyle!? efendime söyliyim "geleceğe dönüş"müş. Şahsi kanaatim filmle bağdaşması açısından, ayrıca mantık çerçevesinde düşünürsek, filmin adı "zamanda yolculuk yapan çılgın profesör" olmalıydı. düşününce bunu her normal insan anlayabilir. holywood'un, ki bu da saçmadır, bir tahtadan nasıl kutsal olmasını beklersin ki, seyircinin dikkatini çekmek için oynamış olduğu bir oyundur.
21 şubat 2007 tarihinde cnbc-e de yayınlanan serinin son filmi ile, tahminimce uzun bir süre boyunca türk televizyonlarında göremeyeceğimiz muhteşem ötesi film.
allahtan elimizde cd'leri var da, 2 ayda bir toplanıp 3 film arka arkaya partisi yapabiliyoruz.
mükemmel ötesi film. öyle ki boşa giden tek sahne yok her sahnenin bir anlamı var. hele ki 2. filmin sonundaki 1885'ten 1955'e mektup gelmesi falan inanılmaz. çocukluğumda hayal gücümü de oldukça genişletmiştir ayrıca.
O kadar güzel tasarlanmış ki mesela diğer arkadaşların da yazdıklarını okuyunca gözümde değeri 3-4 kat daha artmış bir film serisi. Yani en iyi 100 film arasında ilk 10 girebilecek kadar da iyidir.
mcfly johnny be goode yi söylerken, eli kesilen gitaristin -( marvin berry)-şarkının sahibi chuck berry yi araması sanırım filmin en nefis detaylarından biridir.
bu arada ikinci filimdeki "çelik yelek" olayıda hafızlara kazınan diğer bir sahnedir.
başarılı bir üçlemeye sahip, yönetmenliğini robert zemeckis'in yaptığı bilimkurgu filmi. genelde devam filmlerinde eleştirilen bir şey varsa o da bölümler arası kıyastır. genelde ilk film beğenilir devamının kaliteyi bozduğu iddia edilir. lakin back to the future serisi için öyle sanıyorum ki bu geçerli değil. çünkü üçlemenin her bir filmi güzel ve izlemeye değer. başrollerini michael j. fox, christopher lloyd'un üstlendiği bu film şubat ayında cnbce ekranlarında her perşembe gösterimde. geçen hafta ilk filmini yayınlanan back to the future macerası iki hafta daha bu ekranlarda gösterimde olacak.
--spoiler--
ilk serinin beni en çok güldürmüş olan kısmı marty'nin geçmişe döndüğü o sahnedir. gittiği tarih tam olarak 5 kasım 1955 olur. elbette marty o tarihlerde henüz doğmamıştır bile. geçmişe döndüğünde kendini bir kasabanın ahırında bulur. ev ahalisi kopan gürültüden korkmuş bir vaziyette olay yerine doğru koşar. ve karşılarında nereden geldiği belli olmayan, tuhaf kılıklı marty'i görürler. zaten olanda tam bu noktada olur. evin orjinal babası, marty'i uzaylı sanıp, artık nereden öğrendiyse ev ahalisine dönüp şunu söyler;
- gözlerine bakmayın!
meğer amcam öğrenmiş, bir de veletlere anlatıyor.
--spoiler--
kısacası, başarılı bir üçlemeye sahip, kült bir filmdir. başarılı oyunculukları ve sağlam senaryosuyla göz doldurandır. tekrar tekrar izlenesi iyi bir filmdir.
Hayatımda gerek senaryasu,gerek oyuncuları,gerek kurgusu,gerek oynandıgı mekanın üç bolumde de aynı ve kusursuz olarak donemlerıne uygun olarak aktarılması bakımından en sevdiğim film..
Çılgın doktor Emet Brown(CHRISTOPHER LLOYD) ve filmi oyunculuguyla zirveye taşımış oyuncu Marty (MICHAEL J. FOX), 90 lı yıllarda bu filmi izleyenlerin gönlune taht kurmuş oyunculardır..
Son gunlerde cnbc de gosterıme girmiş olmasıyla da bizde sevinç patlaması yapmış bir üçleme.. 14 de 2. si ,21 de 3. su...
Filmde klişe olmuş guzel sozleri de vardır.1. bolumun sonunda soyledigi en guzelıdır..
Marty;Doktor bu yol 88 mıl için yeterlı olmayabilir
Doktor;(artist bir tebessüm) Gidecegimiz yerde yola ihtıyacımız olmayacak!
Ayrıca en iyi 100 filme girmiş bir başyapıttır.. 4. serisini sabırsızlıkla beklıyoruz..
