yemek masasında oturulmaktadır.ayıptır söylenmesi balık yenmektedir.ananemiz bizde tuzu ister.
-yavrum tuzu uzatsana
baba: tuzlu yarak yenmez o anne öyle
ben: asfsdgsdghhfgs
sonra babanında yüzünde bir tebessüm oluşur. - senin niyetin kötü piç, bize hiç çekmedin.
Ekonomik Baba
b: kızım bu sıcakta neden pantolon giyiyorsun?
k: ne giymem gerekiyor?
b: şort giyin etek giyin, bacakların hava alsın, güneş görsün
k: bacaklarım çok çirkin baba giyinemiyorum. zaten giymediğim şort ve eteklerimi komşunun kızına verdim.
b: bu ne saçma bir neden, gelişme çağındasın ve sağlığını düşünmelisin önce, sana faydası olacak şeyleri uygulamalısın. biraz beni örnek al ya.
k: seni örnek alsaydım, şuan senin gibi sadece şortla geziyor olurdum * )
b: gülme napim biliyosun elbiseye alerjim var.
k: haklısın ben hemen yarın alışverişe çıkıyorum. eh maddi desteğini bekliyorum bunun için.
b: şurdan bi eski pantolonunu al ve kes paçalarını, al sana şort, elbise manyağı olma ablan gibi.
k: ama hep onların eskisini giyiyorum.
b: kızım sen onlardan daha akıllısın dinle beni, şu saçlarınla oynamayıda bırak artık, çok uzadılar, gel onlarıda kesim
k: hayır baba geçen senede sen kestin, bir yıl boyunca yamuk saçla dolaştım. artık kuaföre gitmek istiyorum.
b: kızım bunlar hep para tuzağı, sen kafanı yamultma ben düzgün keserim. hadi akıllı kızım benim.
k: öhööööööööööööööööööö:(
babam - sevmek, sevdiğinin çayı kaç şekerli içtiğini bilmektir.
gamer - baba, kahveci necmettin de biliyor senin çayı kaç şekerli içtiğini. çok ucu açık bir benzetme bu. bence her yerde söyleme, insanlar yanlış anlar.
babam - biz sevgi diyoruz, paylaşmak diyoruz, bir ömrü adamaktan bahsediyoruz; şunun dediğine bak! senin kız olduğundan zaten şüphe ediyordum, artık insan olduğundan da şüphe etmeye başladım. yazık.
gamer - tamam, anlıyoruz. "sevgi neydi? sevgi, emekti." ama aşk da, kadir inanır'dı baba. bırak bu ayakları. çay mı istiyosun sen, onu söyle.
babam - heee demleyin de içelim. ille söyleteceksiniz. bir gün de ben demeden getirin şu mereti.
+baba niye her girdiğimiz mağazaya markalı olacak ama diyosun?
-..
+ya baba söylesene şş?
-sen niye adidas aşağı giyinmiyosun?
+..
-aaa bak sarar gel girelim.
+tamam baba tamam.
kahvaltı sofrası;
babam - oğlum niye yemiyosun hiçbişey. o reçelden de yememişin.
ben - ne reçeli o?
babam - incir reçeli
ben - sende mi baba yaa
babam - ne diyosun oğlum yeni aldım marketten
ben - lanet gelsin yemiyorum!!!
- bak kızım formunu korumak istiyorsan kalbin hızlı atacak.
+ aşık mı olayım yani baba?
- evet aşık ol, ne var. bak ben annene hala aşığım mesela.
+ baba 96 kilosun, sus bence.
-olm arabayı kim kullanıyodu.
-baba ben kullanıyodum kardeşim yanımdaydı ikimizinde emniyet kemeri takılıydı allahtan (yalakalık).
-süratlimiydiniz?
-yoook baba sürat yoktu, dikkatsizlik.
-olm bu kazada sürat yok, sadece alçaktan uçuyomuşsunuz ki; direğe böyle girmişsiniz, hem de boş yolda.
( şöför mahlindeki açılan hava yastığına bakar )
-burda kan var oğlum.
-evet baba var.
-senin burnun mu kanadı?
-evet baba.
-e pezevenk madem senin burnun kanadı niye burnunda hiç iz yok, kardeşinin burnu haşat olmuş, peki bu pezevenk burnunu nereye çarptı emniyet kemeri takılı olduğu halde? hava yastığını ödünç mü verdin bu sarhoşa uyusun diye?
yalan açığa çıkar ve kardeşimin sarhoş olduğunu, benim evden kaza mahline gelip suçu üzerime aldığımı anlatmak zorunda kalırız.
oğulun pek sakalı çıkmaz ama yine de çok heves eder hep sakal bırakmaya çalışır ve bir gün;
+baba sakal bıraktım, nasıl olmuş??
-hani nerde yakından bakayım??
+aha bak keçi sakal
-olm uzaktan yok gibi yakından da bok gibi
+...mnı skiim
Elektrikler gitmiştir, baba ile çocuklar sessiz sinema oynamak isterler, ilk anlatıcı babadır. Anne kulağına bir film mırıldanır.
Baba hareketlerle anlatmaya çalışır, önce elleriyle kadın şekli çizer, sonra bıyıklı bir adam anlatır.
Ben- Pezevenk!
Babam- Eşşekoğlueşşek!
ba:bugün bana naptılar bil bakalııımmm
be:(pis bi sırıtışla) naptılar?
ba:hayatta tahmin edemezsin
be:(daha çok gülerek) naptılar baba?
ba:geçen gün öğretmen evinden arkadaşlar ava gitmişler
be:(içten içe ahahaha)
ba:10 tane bıldırcın vurmuşlar...
be:(puauahah) eee?
ba:onları yedirdiler...
be:(zuahahahha) ıyy, kuş mu yedin baba?
ba: eveeettt
Kandil günü, kardeş ile baba arasında geçen diyalog;
- Baba,kuzenle iki bira içsek nasıl olur?
Baba uzun bir süre sessiz kaldıktan sonra bombayı patlatır.
- Kandil günü, siz her ihtimale karşı içmeyin.
ergenlik dönemlerinin dolu dizgin yaşandığı yıllar. eve bilgisayar alınmıştır ve sistemdeki bir hatadan dolayı sık sık arıza yapmakta; her arıza babanın cebine ateş olarak dönmektedir. bir gün bilgisayar gene bozulur ve baba bağırmaya başlar:
- nası kullanıyorsun bilmem ki 2 günde bir bozuyorsun.
*baba sistemdeki bir hatadan dolayı bozuluyor. bir yaptırsak düze...
- sus sus... buzdolabı niye bozulmuyor?
*?!?!
~baba sen çocuk musun elin ayağın mı kırıldı niye almıyosun kendi suyunu
elini yumruk yapar -gel kız kafanı vur çabuk!
~yuh artık dövmek için bile benden yardım istiyosun baba