+ nasıl gidiyor çalışmalar ?
- olduğu kadar , olmadığı kader !
+ bu sene de atanamassın sen
- atanırsam ekime atanamassam
+ efendim
- yok bir şey baba yok.
ergenliğinden beri ailesiyle -özellikle de babasıyla- küçük çatışmalar yaşayan biri olarak (kendisine ait olan özgürlüğün, yine kendisine geri verilmesi için mücadele eden, "hayatıma daha ne kadar müdahale ediceksiniz?" diye isyan eden her ergen ruhlu insan gibi) bugün görüp geçirdiğim tuhaflıktır.
ben : hipşiiii ( hapşurma efektiydi bu.)
babam : çok yaşa kızım. (daha "sen de gör"e fırsat bulamadan, mendil aramak için kalkarken (sıvılı bi hapşurmaydı evet) yapıştırdı cevabı) gerçi hayatına müdahale etmiş oluyorum biraz ama?
kalkamadım mendil için, kıç üstü oturdum öyle, aktı böyle tuzlu sıvı (şaka şaka). beynim bulandı, kireçlendi böyle.
baba kız arabayla eve dönmekteyiz.
babama "baba benim sevgilim var" demeye çalışıyorum, lafa da nerden girceğimi buldum bayram eder haldeyim içten içe. hayaller kuruyorum bana sorular sorar mı? nereli ne okuyo der mi? diye, bir yandan da kalp krizi geçirmek üzereyim zaten panik bi tipim.
ve olay şu şekilde cereyan etti:
z : baba amcam bana bugün "evlenmeyi falan düşünüyo musun" diye sordu.
b : he geçen gün bana da sordu ben yok öyle bişey dedim.
uzun bi sessizlik. var gerisini sen düşün.
-Oğlum sen şimdi önümüzdeki yıl için Erasmus' a başvurcaksın ya...
-Evet baba...
-Ben üç beş araştırdım senin gitmek istediğin yeri(Hamburg).Orda reperli bi semt varmış?(reeperbahn)
-Eee baba?
-işte diyorum hani gelirsek yanına götürür müsün?
-(Şaşırarak) Baba iyi araştırın mı sen emin misin reeperbahn neresi diye?
-He ya işte küçük Amsterdam diyorlarmış.
-Eee annem nolcak peki?
-Vardır orda incik cincik takı satan dükkanlar,o gitsin oralarda takılsın.
evde misafirler falan var, malum yerel seçim de yaklaşıyor konu; seçimler.
...
babam: zaten bu yerel seçim, partiye değil kişiye oy verilir. belediyecilik önemlidir bunda.
baytarafli: bu zamana kadar mhp'den başka partiye oy attın mı?
babam: yoo atmadım
baytarafli: ee?
babam: bizim parti hep iyi belediyecileri aday gösterdi ne yapalım.
aynı evin içindeyiz. hemen yan odadan bana whatsapptan mesaj atıyor:
"nasılsın kızım?"
daha mesaj bildirimi benim telefonuma ulaşmadan kendisi odama koşuyo "mesaj attım sana gördün mü???" diye sırıtarak heyecanla soruyo bana. evet babacım aldım diyorum. "e neden cevap yazmıyorsun prensesim?" diyor........ kalbini de kırmak istemiyorum hemen alınır çünkü.. "tamam şimdi yazıyorum hemen babişkom" diyorum tamam diyip tekrar salona gidiyo. ben de "iyiyim sen nasılsın babacım?" yazıp yanına çiçek kalp ifadeleri ekleyip yolluyorum. 1 saniye sonra yine odama koşuyo. "sen bu çiçekleri nasıl koydun buraya??" diye soruyo açıklıyorum hee tamam diyip içeri gidiyo sonra 150 tane çiçek kalp öpücük ifadeleri karışımından mesaj yolluyor...
böyle saçma sapan diyaloglarımız oluyo tontişimle. 55 yaşında kendine akıllı telefon aldıktan sonra böyle çocuk gibi onu kurcalamaya başladı. eğleniyo kendi çapında. *
iphone daki yazıları görmede zorluk yaşadığı için kendisine en büyük ekranlı samsung mega model telefon alınır. akabinde çalışma arkadaşları kendisine "abi hayırdır telefon görüşmelerini laptopla mı yapıyorsun?" "abi sen tankçı değil miydin neden muhabereci gibi elinde sahra telsizi ile geziyorsun" "hayırdır abi onu sırtına takıp kıbrısa çıkarma mı yapacaksın" şeklindeki takılmaları sonucu verdiği tepki
"al bu aleti o telefoncu pezevenge götür selamımı da soyle yazıları görünen daha bir ufak model versin bu yaştan sonra millete maskara olduk"
- alooo
- baba bilmem neredeyim, yemek yiyelim yakınlardaysan
- iyi iyi. Oradan geçicektim birazdan.
- tamam ikinci kattayım, görüşürüz.
-2 dakika sonra-
- efendim baba
- hesabı kim ödeyecek demiştin?
- bir şey dememiştim.
- beni yiyeceksin yani.
- yani.
- ha ha. Seni kandırdım yavrum, ben bilmem neredeyim, oraya gelmem saatler sürer. Bakalım inanacak mısın diye yaptım.
- alo baba ben anahtarı evde unuttum
- pencereden gir
- kapalı baba
- dedene söyle kapıyı kırsın öyle daha ucuza gelir
- baba kapıyı neden kırdırayım. çilingir lazım.
- yavrum bak kaç yaşına geldin. Her seferinde çilingir getiriyorum, bu kaçıncı kızım? Adamı mı seviyorsun ne yapıyorsun? 50 50 nereye kadar? Hırsızlardan kapı açma dersi mi alayım istiyorsun?
- tamam baba, demedim bir şey hallederim ben
- sana bırakayım da kapıyı kır. Bekle gonderıyorum
- ama az once..
- ama az once.. Ama az once. Lanet olsun ya. Bekle.
- ha. Haa. Kalsın. Dur.
- tamam baba.
- soru neymiş? Bir bilmem ne bilmem ne olursa. Hımm. C şıkkı.
- bence b.
- bak adam b dedi. Allah belanı versin senin. Madem bilmiyorsun oraya neden çıkıyorsun. Mal.
- baba ben de b dedim
- sen oraya çıkmadın ama. Bak şimdi adamın suratına. Ahaha. B mi? Nasıl b? Yanlış. Hayır. C olmalı.
- ehehe
- soru hatalı.
-Baba annem senın ılk askın dımı?
-Sacmalama kızım ne ılkı ne askı? Annen hamıle kaldı da ondan evlendık.
-Nasıl yanı hamıle kaldı derken?
-Canım sana sımdı nasıl hamıle kalındıgını mı anlatacagım? Sankı bılmıyorsun.
-Hayır yanı nasıl ya?
-Kızım her seyı tek tek mı anlatacagım sana?
-Yok bır sey yok tamam su sıgaradan uzatsana bunun uzerıne sıgaraya da baslarım alkole de uyusturucuya da.
-O zaman dogum kontrol hapı kullan sarhosken prezervatıfı onemsemezsın bır anlıgına sonuc da bu olur.
-Baba tamam sus ya.
-Ben senın baban degıl mıyım essek sıpası benım yaptıgım hataları yapma deneyımlerımden yararlan dıye caba harcıyorum surda.
-Tamam sag ol baba bu konuyu kapatalım artık.
- neden geldin?
- hastaneye geldim de. öyle yani uğradım yanına.
- bir şey mi istiyorsun?
- hayır baba.
- param yok çünkü.
- baba istemiyorum.
- bir şey mi gördün? Ne beğendin yine?
- valla yanına uğradım
- ne kadarmış?
- ne ne kadarmış?
- beğendiğin şey?
- beğenmedim dedim ama
- al hadi al, ne beğendiysen git al
- baba istemiyorum
- al kızım. Biliyorum ben boşuna gelmezsin
- tamam. Teşekkür ederim.
- boşuna gelmezsin dedim sana. Yine paramı aldın.
- bana kendin verdin
- nasıl ben verdim? istemeden mi verdim? Soydunuz beni artık.
-naber oğlum
-iyidir baba, senden?
-iyidir, napıyo'sun
-spora gidicem de birazdan
-oo iyi, iyi fazla yorma kendini
-tamam yormam (hafif gülümsemeye başlayan bir ağız)
-bu arada kaç sigara içiyorsun günde sen? (gülümsemeye başlayan ağzın tam ortasına sıçan soru)
-hmm.. ya baba bilmem ki, saymadım...
+Alo
-Noldu
+ Bakiye tükendi biraz para aktarımı diyecektim
-Geçen yolladım daha haçan bitirdin (haçan bizim orda ne çabuk demektir )
+Hayat çok pahalı işte ne bileyim bitti
- Ne kadar istiyorsun?
+100 yeter
- 50 atarım yarın
+ 60 olsa olmaz mı ?
-Benle pazarlık yapma lan
+ neyse tamam 50 at madem
Muhafazakar bir şahsiyet ve aynı zamanda hipermetrop olan babam, tab ettirip ayakkabılığa bıraktığım fotoğraflara bakmaktadır. (Mature detected)
- Buckfush bu ne? (zarf gibi bir şeyin içindeydi ilk başta)
- Hiç baba
- Olm ne varsa koyuyorsun buraya sonra aradığımızı bulamıyoruz, neyse al bari şunu
dedikten sonra bana uzatırken fotoğrafların bir kısmı düştü. şansa en üstteki kız çoğunluğu olan bir gruptaki fotoğrafımı görür. Aylardan ramazan ayıdır ve fotoğraf iftar sonrası gidilen vefa bozacısında çekilmiştir.
Arkadaki kırmızı şıra şişelerini az gören gözleri ile şarap sanıp
-Bak eşoğlueşeğe bak. Mübarek gün karılı kızlı içmeye gitmişler, bir de utanmadan fotoğrafı çekmiş. Yıkıl karşımdan beynamaz seni!
+ cesur gel saçlarımı traş et.
- baba benim sınavım var yarın.
+ can! gel saçlarımı traş et hadi.
*... (bahane düşünüyor)
+ can hadi ya!
* kpss ye gircem ben!
-+??!!