evde misafirler falan var, malum yerel seçim de yaklaşıyor konu; seçimler.
...
babam: zaten bu yerel seçim, partiye değil kişiye oy verilir. belediyecilik önemlidir bunda.
baytarafli: bu zamana kadar mhp'den başka partiye oy attın mı?
babam: yoo atmadım
baytarafli: ee?
babam: bizim parti hep iyi belediyecileri aday gösterdi ne yapalım.
-Oğlum sen şimdi önümüzdeki yıl için Erasmus' a başvurcaksın ya...
-Evet baba...
-Ben üç beş araştırdım senin gitmek istediğin yeri(Hamburg).Orda reperli bi semt varmış?(reeperbahn)
-Eee baba?
-işte diyorum hani gelirsek yanına götürür müsün?
-(Şaşırarak) Baba iyi araştırın mı sen emin misin reeperbahn neresi diye?
-He ya işte küçük Amsterdam diyorlarmış.
-Eee annem nolcak peki?
-Vardır orda incik cincik takı satan dükkanlar,o gitsin oralarda takılsın.
baba kız arabayla eve dönmekteyiz.
babama "baba benim sevgilim var" demeye çalışıyorum, lafa da nerden girceğimi buldum bayram eder haldeyim içten içe. hayaller kuruyorum bana sorular sorar mı? nereli ne okuyo der mi? diye, bir yandan da kalp krizi geçirmek üzereyim zaten panik bi tipim.
ve olay şu şekilde cereyan etti:
z : baba amcam bana bugün "evlenmeyi falan düşünüyo musun" diye sordu.
b : he geçen gün bana da sordu ben yok öyle bişey dedim.
uzun bi sessizlik. var gerisini sen düşün.
ergenliğinden beri ailesiyle -özellikle de babasıyla- küçük çatışmalar yaşayan biri olarak (kendisine ait olan özgürlüğün, yine kendisine geri verilmesi için mücadele eden, "hayatıma daha ne kadar müdahale ediceksiniz?" diye isyan eden her ergen ruhlu insan gibi) bugün görüp geçirdiğim tuhaflıktır.
ben : hipşiiii ( hapşurma efektiydi bu.)
babam : çok yaşa kızım. (daha "sen de gör"e fırsat bulamadan, mendil aramak için kalkarken (sıvılı bi hapşurmaydı evet) yapıştırdı cevabı) gerçi hayatına müdahale etmiş oluyorum biraz ama?
kalkamadım mendil için, kıç üstü oturdum öyle, aktı böyle tuzlu sıvı (şaka şaka). beynim bulandı, kireçlendi böyle.
+ nasıl gidiyor çalışmalar ?
- olduğu kadar , olmadığı kader !
+ bu sene de atanamassın sen
- atanırsam ekime atanamassam
+ efendim
- yok bir şey baba yok.
babam: ne bunun adı paçanya mı
n: hayır babam lazanya
b: o ne ola ki
N: bir çeşit makarnadan yapılan yemek
b: makarna mı bu börek bu ya
n: evet ama ilk defa yapıyorum beşamel sosunu az sürmüşüm bazı yerleri kuru olmuş
...
b: ne sürmüştün sen buna döşemealtı* mı
n: beşamel sos baba
b: oçukololo
-baba benim neden gemiciğim yok.
*deh uleeeeyn başlarım şimdi senin gemiciğine.
+aney;cafer sus allahaşkına
*neden susucakmışım nedeeen. boğazımıza girecek ekmeği düşünüyorum ben, bütün paramızı gemiciğemi yatıralım haa.
sabah işe giderken ağlıyodum, metrobüste köprünün üstünden geçerken gemicikleri görüyordum. vuuuu vuuuu korna sesleri geliyordu. arkadaşım sordu neden ağlıyorsun beyazsiyah,
-herkesin gemiciği var benim yok dedim.
sonra babam bir meyhaneye gidip içiyorken kendi kendine bağırmış, bunları bana sonradan meyhaneci faik abi anatıyor tabi;
*neden benim oğlumun gemiciği yok üleeeeyyyyynn. nedeeeeeen, kaç para ulaaan bi gemicik kaç para üleeeyyn,
meyhaneci faik abi; sakin ol cafer sakin ol, senin gibi adama yakışırmı bu demiş,
*adammı, adammı, ne adamı oğluna gemicik alamayan babaya adammı denir faik abi demiş babam,
neyse o günbugündür her sabah işe giderken kıtalar arası yolculuğumda gemiciklere bakar bakar dururum.
- Napıyosun?
+ Hiç, oturuyorum baba sen?
- Tv izliyorum. Para lazım mı, göndereyim mi?
+ Yok baba gerek yok hallederim ben
- Hallederim dediğine göre para lazım? Bir ayda nasıl bitirdin lan 600 lirayı?
+ Şeyy... Kitap aldım bolca. Çok kitap okuyorum burda.
- Ziktir eşşolueşşek.
ben: ya evde sevgilisi olmayan tek insanım. sen annemle, kardeşimin de var zaten. çok yalnızııım ühühüğühüh
babam: kızım zaten olmasın sevgilin!
ben: ya ama baba ya herkesin var benim yok ühühğühğüh çok yalnızım ya ühühğühğühğ
babam: allahım ya, duygu sömürüsü yapma bak ben de üzülüyorum. şeytan diyor git topla bütün adamları "lan ibneler!!" diye kız. kıyamıyorum da kıza ya. kızım ben varım senin sevgilin üzülme sen.
Bugün başıma gelen bir olayı anlatıyorum. Olayın konusu babamla tekne motorunu taşıyacağız.
baba: b
akilsizadam: a
b: Lan seni aradığımda neden gelmedin?! Bak yağmur başladı!
a: Baba yağmur başladıysa ne olmuş?
b: Motor ıslanıcak.
a: Baba bu motor zaten denizde gitmiyor mu? Islansa ne olacak?
-baba adem amcaya yine mesaj atmışsın? (rehberin ilk sırasında adem abi vardır ve tuş kilidi kapalıdır)
+ he öyle mi olmuş, olsun halini hatrını sormuş oldum.
- ama boş mesaj atmışsın.
+ konuşmuyoruz biz.
- anamı s.ktin baba iki dakikada.
1957 dogumlu olan babamla zaten yuzyuze konusurken bir ton sorun yasarken, basima birde whatsapp maceralari cikmistir.
Baba arar,
Baba; mistress whatsapp'tan onca saattir yaziyorum niye cevap vermiyorsun?
Mistress: ee bana bisey gelmedi baba, emin misin bana yazdigina?
Baba; cahil miyim kizim ben, kime yazdigimi bilmiyor muyum?
Mistress; yok babacim oyle demek istemedim. Peki internetin acik mi?
Az once cahil miyin diyen babanin cevabi; bunun icin internet mi lazim ki?
Mistres; asdgdjdnkfjd...error.. en bastan baslayalim istersen babacim. Dunya bir buz parcas..
Baba; itin kizi.
:)
fenerbahçe galatasaray maçı ardından baba ile girilen birebir diyaloglardır
Baba:B süpheli sarkinin sairi :S
B:meireles'e 12 maç ceza vermişler.
S:evet okudum az önce 11 maç normal +1 de kırmızı kart'dan dolayı. Ama FB'nin resmi twitter hesabından açıklama yaptılar, Halis Özkahya; 2 gün önce izmit Faal Futbol Hakemleri Derneği Lokali'nde yakın arkadaşı olan Mustafa K. ile telefon görüşmesinde meireles'e öyle bir rapor döşedim ki 3-5 maç aşağıya kurtaramaz demiş.
B: o zaman onun /%!('+!^!(!%!'+. yaparlar
S:*Valla bilemiyorum ne yaparlar.
Bir kuaför broşürüyle karşılaşan baba kıkır kıkır gülmektedir.sonra evladına döner ve der ki:
-sana bir şey göstereceğim, bak şimdi.( ve kuaför broşüründeki şu yazıyı okumaya başlar:) "salonumuz sadece bayanlara özeldir.kaş,bıyık alınır,ağda yapılır." (Ve baba evladına dönerek şöyle der:) - salonları bayanlara aitse niye buraya bıyık da yazmış.bayanlarda bıyık ne arar. (Ve gülmeye başlar.)
Evlat şaşkınlıkla babasına bakar,ne diyeceğini bilemez, utanır ve cesaretini toplayarak cevap verir: - e baba bayanlarda da bıyık oluyor ya hani kaş-bıyık aldırıyorlar hep.seninki gibi değil belki ama oluyor yani. :/ :/ :/
Not: Anneye teşekkürü bir borç biliriz efendim, ki o bakımlı bir kadın ki bıyıklarını kocasına hiç fark ettirmemiştir.
+baba geometriden zayıf aldım.
-ya think bir sus,bak çok güzel film var
+ya öyle mi dur bakayım.
-sen geometriden zayıf mı aldım dedin ben mi yanlış duydum
+!?
yıllar önce izmir özdere' de bulunan yazlığa gitmek için babadan para istenir.
b: baba
s: ben
a: arkadaş
s: ya baba arkadaşlarla yazlığa gidicez bana 500 lira verir misin? (2005 yılıydı. 500 lira iyi para o zaman)
b: çok lan 500 lira. al şu 250 lirayı napıyosanız yapın. zırnık koklatmam başka haberin olsun. ısrar etme.
s: ya baba senin kayseri' li bir tanıdığın falan mı var. kayseri pazarlığı yapıyorsun.
b: ne biçim laf olum o. adam gibi söyle ne söyleyeceksen eşşoleşşek.
s: bak anlatıyorum dinle babacık. "çocuk babasından para istemiş. baba bana 50 lira versene. neee. 50 lira mı? ne yapacaksın 40 lirayı. bu devirde 30 lira kolay mı kazanılıyor. sana 20 lira bile çok. 10 lira neyine yetmiyor diye çıkarmış çocuğa 5 lira vermiş. çocuk sırıtmış; baba bana zaten 5 lira lazımdı diyerek gülmüş. babası da vay eşşoleşşek 5 lirayı sahte vermesem babasını kazıklayacak demiş"
b: lan. eşek sıpası. ben öyle mi yaptım şimdi. asabımı bozma. tamam lan otobüs biletini ben alıcam. duygu sömürüsü yapma yeter. tamam mı?
s: tamam baba yaaaa. napalım. (kafada şeytanlıklar dolaşmaya başlamıştır artık)
s: sen bilet parasını bana ver. zaten hareme gidicez arkadaşlarla. ben alırım bileti.
b: tamam lan yorma beni zaten ne bok yerseniz yiyin. (bilet parasını kaptım)
akşam saat 11 civarı herkes uyuyunca yazlığa gidilecek arkadaşlara haber verilir.
15 dakika içinde kapının önünde toplanılır.
babaya olan kızgınlığın etkisiyle, arabanın anahtarı ve ruhsat araklanır. cüzdandan kredi kartı hacılandıktan sonra yola çıkmaya hazırız.
a: olum savaş amca ağzımıza sıçacak. naptın sen.
s: bişey olmaz lan. kendi kaşındı. çeksin cezasını.
a: lan olum bunun dönüşü var. senin yüzünden beni de mahvedecek.
s: mahalle karısı gibi dır dır etme lan. götün yemiyosa in arabadan göt lalesi.
a: tamam kanka ya. sende hiç şakadan anlamıyosun. (ibne hemen geri vites yaptı tabi)
ilk iş olarak benzinliğe gidip depoyu fullemek gerekli. çünkü baba uyanıp olayı anlayabilir. kredi kartını iptal ettirmeden bu sorunu çözmeliydim. çözdüm de sıkıntı olmadı.
ancak yolda hırsımı alamadığımı düşündüm. biraz da gaza geldim sanırım. yazlığa gitmekten vazgeçtim. 5 yıldızlı bi otele gidip herşey dahil bi tatil planladım kafamda. daha telefonum da çalmamıştı. peder beyin haberi yoktu olaydan.
kazasız belasız gittik. 2 kişi 6 gece 7 gün 5 yıldızlı bir otele kapağı attık. ücret. tabiki peşin ödendi. daha odaya çıkmadan telefonum çaldı. hiçbir şey yokmuş gibi açtım. arayan mı? tabiki babam.
b: lan eşşoleşşek. araba nerde sen nerdesin. kartım nerde. (arada yazamayacağım küfürler edilmedi değil yani)
s: baba bi sakin ol. oğluşunu merak ettiğini, o nedenle bu kadar paniklediğinin farkındayım. sorun yok. kazasız belasız vardık izmir'e. araba bende. kredi kartı mı?
iptal ettirme zahmetine hiç girişme. ben o işi hallettim. öpüyorum ellerinden. görüşürüz.
b: senin ben mıagoim, görüşücez senle, gelme eve barka eşşoleşşek, koynumuzda yılan beslemişiz vs vs.
s: bende seni çok seviyorum babacım. görüşürüz.
diyerek kapadım telefonu. neticede istanbul' a dönmemize çok vardı ve bu tatilin keyfini çıkarmak gerekiyordu. yalnız dönüş günü yaklaştıkça inceden bi yusuflama olmadı desem yalan olur.
a: savaş amca ağzımıza sıçacak olum. siki tuttuk biz. ben sana neden uydum ki. dertsiz başıma dert aldım.
s: lan olum asabımı bozma. 6 gündür yedin içtin gezdin tozdun. şimdi mi aklına geldi totoş. dert etme kendine. babam yufka yüreklidir. bişey olmaz. (yani umarım öyledir)
tatil biter. dönüş yolunda ikimizin de ağzını bıçak açmaz. ölüm sessizliği hüküm sürer arabanın içinde. istanbul il sınırından içeri girdiğimiz anda, araç sağa çekilir ve bi sigara tüttürülür. yusuflamanın doruk noktalarındayız.
evin önüne gelip park ettikten sonra eve girilir. o pişkinlik ve yüzsüzlükle, ortada bişey yokmuş gibi.
s: selam baba ben geldim. napıyosunuz.
o sırada karşı koltukta oturan babamdan hiç bir tepki gelmemektedir. ve bu beni inceden inceye tırstırmaktadır. arkadaşım zaten korkudan, arabadan indiği gibi kaçarcasına uzaklaşıp beni yalnız bırakmıştı.
s: hayırdır baba. karadeniz'de gemilerin mi battı? (bi tepki ver bağır, çağır korkuyorum amk)
babadan yine ses yok. okuduğu gazetenin üzerinden sert bir bakış attı. bu bile iyi. ben en çok babamın tepkisizliğinden korkardım zaten.
en sonunda ses gelir,
b: gel oğlum otur yanıma.
s: be be bennn mi? bööööyyle i i iyi ba baba. (içten içe fena bi yusuflama)
b: korkma. gel otur eşek sıpası. bişey anlatıcam.
s: (seve seve olmazsa sike sike) yanına oturulur.
b: bak oğlum. senin yaptıklarının benzerlerini ben kendi babama yapmıştım. defalarca hemde. hiç uslanmadım, rahat durmadım. babam bana beddua etmişti. yüzüme karşı "savaş inşallah seninde bir oğlun olur ve senin bana yaptıklarının kat kat fazlasını sana yapar eşşoleşşek" demişti. ben bunun cezasını çekiyorum şu an. kızmıyorum sana. ancak bunun tekrarı olursa, bu kez aynısını ben sana söyleyeceğim.
düşünsene bi. senin gibi bir oğlun olsun ister misin?
s: (aklımdan geçirirken bile vazgeçtim. istemem öle çocuk falan. allah muhafaza) şey. baba haklısın ya. kendime çeki-düzen vereceğim. söz.
7-8 senedir bu sözümü tutuyorum. evli-barklı bir adam olarak sözü hep kulaklarımda.
bazen gülerek hatırlatır bana o günleri. hayatımda o kadar korktuğumu hatırlamam.