eğer yapılmadıysa, şiddetle tavsiye etmeyeceğim aktivitedir.
şimdi öncelikle şunu belirtmem gerekiyor ki ehliyet alma girişimim olmadı. bu yaz alırım inşallah. ben kendi çapımda boş bir arsada dur kalk yapmayı öğrenmeye, iki tur atmaya heveslenmiştim 2 sene önce filan. babam da yanıma geldi bana yardımcı olmak için. ilk başta istemedim babamın gelmesini. sakin gibi görünüyor ama aniden sıçıp sıvama yetisine sahip nadir insanlardan kendisi.
neyse işte geldi yanıma. ilk başta anlattı. anlamıştım dediklerini oysa ki... geçtim direksiyon başına. şimdi tam hatırlamıyorum ne hata yaptığımı ama sanırım el frenini indirmeden arabayı hareket ettirmişim. * babam o an mutasyona uğramış gibiydi.
-napıyosun lan sen? bas frene lan bas!
-nee yaaaaaa?
-bassana lan!
-naaptım yaa sürüyorum işteee!
-siktin arabanın ebesini!
-ne diosun yaa?
-in lan arabadan el frenini çekmeden araba götürüyosun bide ehliyet almaktan bahsediosun!
o sırada ben şuursuzca ağlayarak "bi daha seninle çalışmicam! al da arabanı kendin sür! amma da kıymetliymiş" diyerek kapıyı çarparak indim ve hülya koçyiğit mahmurluğuyla süzülerek annemlerin yanına gittim. o günden beri babamın kıymetli arabasını kullanma teşebbüsüm olmadı. aman aman! istemez. kendim alırım bir araba birkaç sene sonra. dilediğim gibi mahfederim balatalarını filan... neme lazım? *
babanın kişiliğiyle doğru orantılı konudur. babasıyla çalışmış hatta sınava babasıyla gitmiş biri olarak zor günümde hep yanımdaydı diyorum başka birşey demiyorum.
*geri geri giderken yüksek bir kaldırıma çıktığımda ve sürmem dediğimde tekrar otur o koltuğa diyorsa
*bujileri ıslatıp yolda kalmanıza ses çıkartmıyorsa
*yağmurlu bir günde eğimli bir park yerinden * çıkmaya çalışıp öndeki aracın tamponunu zedelediğinizde birşey demiyorsa
bu babayla çalışılır. ****
tavsiye etmedigim bir durumdur.arkadaşınız amcanız kuzeninizle gidin daha rahat olun ve daha kolay ögrenin. Yada sokakların boş oldugu vakit ( gece 2 3 suları ) kendi mahallenizde tek başınıza turlayın. belki sakıncalı ama cidden tek başına ögrenmek çogu zaman daha verimli sonuç veriyor.
şu aralar yaşadığım en gergin dolu dakikalar.
yani herkes bi anda firen yapıp arabayı sarsabilir dimi.
- kızım bak, ya sabır çekiyorum.
- baba valla bilerek olmuyor ya, onlar bi anda benim önüme çıktı onların suçu.
- ya sabır, ya sabır !! yok bu kız alamıcak ehliyet falan, dünya gözüyle göremicem ben bla bla bla..
kendisinden iyi sürdüğünüzü görünce ulan it yoksa yedek anahtar sende miydi diyerek kovalayabilir dikkat edilmesi gereken durumdur. gizli saklı araba kaçırarak fink attıysanız direksiyona iki elle sıkı sıkı sarılıp çaktırmamanız gereken bir derstir. sonra zamanla geliştirdim süper bi öğreticisin gibi gaz verip adamı mutlu edebilirsiniz.
p:baba söz verdiğin gibi göstereceksin dimi ?
b:tabi tabi sakarya'ya gidelim oralar tenha göstercem sana orda.
p:süper ya. * *
b:bak şimdi araba çalışır vaziyette zaten debraja basarak 1'e takıyosun o sıradada hafifçe gaza basıyorsun tamam mı ?
p:tamam baba.* hadi bakalım heh 1 e taktık hafifçe gaza basalım.
b:basma.*
p:e basıyorum gitmiyor.*
b:basmaaaaa lan basmaa diyorum.lan elfreni çekik niye gaza basıyorsun.
p:hafifçe bas dedin bastım olmadı bende tamamına bastım baba.
b:lan elfreni çekik ne gaza basıyorsun.
p:sen bas dedin.
b:el frenine niye bakmıyorsun lan.
p: e bak demedin ki.
b:herşeyi ben mi diyeceğim.
p:baba bence bu kadar eğitim yeter eve dönelim biz.**
aslında bu olayı "çalışma " değil de, babanın çocuğunu şiddetli bir şekilde azarlaması için ortaya sunduğu bir "bahane" olarak görmek en büyük erdem olacaktır.
ilk kez 11 yaşında oturdum tek başıma o koltuğa. Babam güzel güzel anlatıyordu, durdurdum. 11 yıldır izlemiştim, bindiğim her arabanın şöförünü. otobüslerde arka tarafa asla götüremezdiniz şöförü izlemek en büyük zevkimdi. 11 yaşında ilk denememde yol aldım ve sorunsuzdu her şey. Gerisi rahatlıkla geldi zaten. O yüzden babamla ilgili hiçbir sorun yaşamadım. Ancak annem ve ablam fena çekti kendisinden abovvv sakın babayla çıkmayın derim ben.