"Gerçek hayat hakkında bir şey bilmiyorsun. Gerçek hayat sokakta çöp toplayan çöpçü, kocası tarafından satılan fahişe. Daha çok dost kazığı yiyeceksin. Çok üzülüp çok ağlayacaksın. Sırtından vuracaklar seni. Sen sadece bakacaksın. Hayatı toz pembe görmeyi bırak. "
''özür dilerim, tamam kardeşinden de senden de özür dilerim.'' bu yaşıma kadar duymamışımdır ve babam da biraz inatçıdır eski kafalıdır ama seviyorum elbette. bir hastalığım adamı yumuşattı içindekileri dışarı vurdu resmen.
Babamın 2 tane su kaplumbağası vardı küçük böyle. Fanusta yaşıyorlardı, sularının içinde küçük bi taş vardı, güneşe koyunca o taşın üstüne çıkıp güneşleniyorlardı kafayı çıkarıyolardı falan. Babam da sabahları erken kalkar hep, balkonda kitap okurken onları da balkon mermerine koyardı güneşlensinler diye.
Bi gün yine ben sabah kalktım hazırlanıyorum işe gidicem, babam kaplumbağaları koymuş balkona, kendi içerde. Ben hazırlandım cıktım, o sırada babam da balkona gitmiş, bi bakmış ki kargalar kaplumbağaları yemiş. Tam ben aşağıda apartmandan çıktım bana bağırdı;
-dimitriii, akşam gelirken iki tane kaplumbağa al!