Babam inşaat işçiliği yaptı zamanında ve son dönem taşeronluk yapıyor. Bana dediği cümle;
Oğlum okursan ben senin yanında olurum, okumazsan sen benim yanımda olursun...
affet beni dedi, oturdu yanıma "annene kardeşine vurduğum için, seni ağlattığım için affet" dedi. çocuktum ya dayanamadım, tamam affettim dedim.
onu affettiğim günden beri pişmanım, hiç değişmedi çünkü. yakmaya yıkmaya, vurup kırmaya, ağlatıp canımızı acıtmaya devam etti. artık ne bu dünyada ne de o dünyada asla affetmeyeceğim!
"çocuklar küçükken babalarına sakalların batıyor diye öptürmezlermiş büyüyünce de toprak izin vermezmiş öpmelerine..." söyleyince nasil içime oturdu ama gözlerim doldu gittim bir daha öptüm.
Liseyi parasız yatılı okumuştum. Bir gün aradım para istedim. 'param yok oğlum' dedi. Üsteledim kızdım ona ergen aklımla. O da 'yarın bir şeyler ayarlamaya çalışırım' dedi. 50 lira bulmuş bir yerden göndermiş. Şimdi aklıma gelince ağlayasım geliyor. Dilim kopaydı da adamı üzmeseydim.
Bir babanın 'param yok' demesi çok kötü bir şey. Kulağımda çınlıyor.
hiç unutamam bu lafını. bir gün tek kase sütlaç vardı, sırf bir kişiye yeter diye ben cırcırım demişti. yaşım küçük olsa da çok duygulanmıştım. o benim babamdı işte. devam etti sonra '' böyle vıcık vıcık sıçıyorum, sümüklü balgam gibi bir şey, rengi de keçi bokuyla patlamış irin sarısı gibi aynı '' dedi. ağzımda kaşık öylece bakakaldım. noldu dedi lavaboya koştum. geldim sütlaç yoktu.