emekli olduğu gün ,parasının içine edeceği içime doğmuş,şu yasına kadar bı baltaya sap olamayan babama; kendımıze aıt bı lokanta ya da kafe acalım demıstım.cok da saglam bı yerdeydı.''calısırken yanımda yoktunuz ,parama karısmayın'' sözü içime okkalı bi şekilde oturmustu.evet baba calısırken ben yanında yoktum kabul edıyorum senı yerın dıbıne sokan,borc ıcınde yuzduren hatunlar yanındaydı demekkı.
"seni istemeye geldikleri zaman bu kızın sağı solu belli olmaz, kendisine ben bile kefil olmuyorum, emin misiniz istemekte diye soracağım bilgin olsun", dedi bana yahu * .
cep telefonu faturası çok gelen kıza söylenenler;
baba: işte bu faturan, bak incele.
kız: ...
baba: işte bu harcadığın para dördümüzün annenin senin kardeşinin ve benim paramız, dilediğin gibi harca.
en büyük zenginlik vicdanının rahat olmasıdır kızım. gece uykuya dalmadan ruhunu kemiren bir şeyler yoksa emin ol bu dünyanın en zengin insanısın. vicdan rahatlığı gibisi yoktur bu dünyada...
hep kulağıma küpedir. hayat felsefem haline gelmiştir canım babamın inanarak söylediği ve kendi hayatında da uygulayarak bana örnek olduğu sözleri...
akıllara kazınan ve çocuğunun arkadaş çevresine de sıçrayarak babayı efsaneleştiren cümlelerdir.
arkadaşlarla içmecedeyken eve uğrayan, selam veren ve gündelik işlerinden bahsederken, televizyondaki 16'lık kızlarımızın şarkı söylediği programa bakıp bir anda; "bunları da süsleyip süsleyip şimdiden orospuluğa alıştırıyorlar" diyip sonra gündelik işlerini anlatmaya devam eden emekli memur baba, bu duruma güzel bir örnek teşkil eder.
babamın bir arkadaşının oğlu (bkz: ruşen amcanın oğlu sedat) harvard'da yüksek lisans yapmaktadır.hiç unutmam babam bir keresinde bana ve kardeşime dönüp:harvard'a girerseniz size orada yardımcı olur demişti.*