ilk sigarayı içtiğinde, seni dövmeyecek olmasını hüzünle hatırladığın andır. Kanserden yitip giden bir adamın son anlarında bile sana hiçbirşey çaktırmak istemediği anlardır.
küçükken üşüdüğünü farkettiği zaman avuçlarına alıp minik ayaklarını ısıtmaya çalışması..
uykusuzluktan gözlerinin altı morken muzurluk olsun diye çektiğin fotoğrafları görüp, gece uyuyormuşsun sanıp gelip kollarına bakması şringa izi var mı diye.. Sonra kendinden utanarak "bunu nasıl düşünürüm" diye öpmesi alnından seni uyur sanıp...
kazık kadar olmama rağmen köpeklerden çok korktuğum için gece yarısı bir gün(o gün bugüne çok yakın bir gün) sokağın başını mekan edinmiş itlerden dolayı eve giremediğim için mecburiyetten saate aldırmaksızın kendisini aradığımda yatağından kalkıp,pijamasıyla sokağa çıkıp itleri kovması,sonrasında da utandığımı anlamış olacak ki hiçbirşey demeden hatta biraz da tebessüm ederek beraberce huzurlu bir şekilde eve varıldığı an.
küçük bir çocukken sobalı evimizde annemin yatmam için hazırladığı sobanın arkasındaki yerde hasta yatarken babamın kutu kutu vişne suları taşıyıp bana içirmeye çalıştığı anlar. bende çocuk aklımda sanırdım ki vişne suyu bütün hastalıklara iyi gelir.****
evde elini sıcak sudan soğuk suya sürmediği halde, sırf siz iyileşin diye size kahvaltı hazırladığı an. anneniz hastalansa yapmaz bilirsiniz çünkü. bu o' nu sevmemesinden kaynaklanmaz elbette. o aşık olduğu kadındır ama siz onun için hep başkasınızdır. kilonuzdan 1 kg kaybetseniz, bunu sizden önce farkeder bir de.
türkiye'deki delikanlı kesimin en çok duygulandığı konuların başında gelir ''babanın sevgisinin anlaşıldıgı anlar''. babam ve oğlum filmi ondan bu kadar tutmuştur ya zaten.
hastayken sabaha dek uyumayıp başıında beklemesi. zor günler geçirdiğinde ne olursa olsun km. hesabı yapmadan hemen gelmesi ve karşı durmanda destek vermesi... o kadar çokki. iyiki hep yanımızdalar...yaşamımda aldığım en güzel hediye benim için ailem.
5. kat balkonundan düşen çocuğunun ardından -tereddütsüz- uçarak atlamak, kendi hayatı pahasına çocuğunun hayatını kurtarmaktır.
(bkz: yaşanmıştır)
(bkz: acı ama gerçek)
uzaktasınızdır babanızdan. eve gittiğiniz anlardan biridir yine. babanızla dışardasınızdır, öyle ki onla alışverişe gitmek bile bir başka tatlıdır sizin için. tanıdığı birini görür, 'nasılsınız' diye sorar adam babanıza. gözleri gururlu, ışıl ışıl, size bakar, 'iyiyim, kızım geldi nasıl iyi olmayayım' der o mükemmel gülümsemesiyle. içiniz erir o an, babanıza sarılırsınız, omzuna doğru koyarsınız başınızı, sizin de gözleriniz ışıl ışıl, adam gülümser, yolunuza devam edersiniz. bir öpücük kondurursunuz yanağına, 'canım kızım' der, içten, güven veren sesiyle, omzunuzdaki kolu daha bir sıkılır. milyonlarca 'seni seviyorum' sözüne bedeldir o an...
askerde dağıtım yeri belli olur.
+alo anne ben şırnak'a düştüm
-oğlummm
+anne anneeee
baba telefonu alır
+ne oldu oğlum ne dedin kadına ağlıyor.
-baba ben şırnak'a düştüm.
+hee bende bişey oldu sandım bende kıbrıs savaşında yaptım oğlum bişey olmaz.
söye sözlük söyle kim daha çok seviyor.