annenin, dayının, halanın ve babaannenin facebook hesabı açması versiyonları da mevcut olduğu biraz da olsa sinir bozucu olan durumdur. bir de onlarla facebook ortamında arkadaş olmazsanız vay halinize.
hele ki aynı evde yaşadığınız bir babaya sahipseniz arkadaş olmanız sizi kısıtlamaktan başka bir şeye yaramayacağı için engellemek en doğru seçim olacaktır.
önceleri bilgisayarla hiç işi olmayan babamın, birkaç forumda takılmaya başladıktan sonra yaptığı eylem. sürekli arayıp, "şu neydi bu neydi?" diye sorması da cabası. adam bırak sadece internette takılmayı, internette tanıştığı insanlarla can ciğer arkadaş oldu şu an. her pazar şehirdışı gezileri, hafta içi rakı partileri falan. sonra yeniçeri bıyığı bırakması. oy oy oy. babamdaki değişime ben bile ayak uyduramıyorum. bir gün "ulu sözlüğe yazar oldum, hakkımda yazdığın entryleri okudum" derse vallahi şaşırmayacağım.
babadan uzakta facebook üzerinden gerçekleşen sohbet her şeyi özetler nitelikte:
baba: merhaba rkya. ben yeni facebook hesabı açtım. halanla nasıl konuşabilirim?
oğul: baba halamla konuşabilmen için halamın facebook'a üye olması gerekiyor.
baba: e buraya herkes üye değil mi?
oğul: yok baba, isteyen üyelik alabiliyor, o kadar yani.
baba: e o zaman söyleyelim de üye yapsınlar halanı.
oğul: kime söyleyeceğiz baba?
baba: eniştene!
her zaman kötü ve anormal değildir.
kendi babamdan örnek vereyim, kendisi benden önce facebook hesabı açmış olup benden daha aktif biçimde kullanmakta.
tek kötü tarafı gruplar, sayfalar açıp bizi de oraya davet etmesi kabul etmeyince darılması.**
ilk başlarda komik olan durumların artık komik gelmemesidir.
sinirlendirir.
yetkililere seslendirir.
babamın meslektaşı geçen sene vefat etmişti ve bu sene onu yad etmek adına profilinde ''özlemle anıyoruz'' ifadesi ile fotoğrafını paylaşmış. altına da tanıyan tanımayan herkes; allah rahmet eylesin, özledik, toprağı bol olsun yorumları ile katkıda bulunmuşlar.
babam ise;
bilgi:''toprağı bol olsun deyimi osmanlı döneminde gayri müslimler için kullanılırdı. günümüzde de bazı din alimleri müslümanlar için kullanılamayacağını savunsa da artık halkımız arasında benimsenmiş bir şekilde ''başımız sağolsun'' ile birlikte söylenir oldu.''
evet babam bir öğretmen. facebook aleminden de şu s.çtığım deniz yıldızı hikayesini yerine getirmeyi hadefliyor.
bilgi: vaktinde bir adam varımış. deniz kenarındaymış. biri de ilerde deniz yıldızlarını denize atarmış.
öbür dikelen (bkz: dikelmek): ne yapıyosun hayırdır diye sorunca
beriki: deniz yıldızlarını teker teker! denize atıyorum yaşamaları için, demiş.
dikelek: ahahah delirdinmi la hepsini nasıl atcan. hem böyle atıp atıp neyi değiştircen ki bırak alla aşkına demiş.
bizimkide elindeki deniz yıldızını atıp, gözlerini ileriye doğru kısarak bakmış ve dönüp demiş kii
...................bak onun için çok şey değişti................... *
facebookda pokere ve batağa fazlasıyla sarmış babadır. paylaştığın her bağlantıdan mütemadiyen anlam çıkarmaya bayılır. sürekli "kim bu" sorusuyla karşınıza gelir. en kısa zamanda engellenmelidir. facebook hesabımı kapattım baba derslere yoğunlaştım bu ara diye olay kılıfına uyudurulmalıdır.
eklediği günden beri amacının ne olduğunu anlamaya çalışmak. bu süre zarfında kabul etmemek. akabinde gelen telefondaki ses tonundan korkmak. geriye dönük resimleri, iletileri vb silmek. ve babayı arkadaş olarak eklemek. ve sorunun çıkmaması ile sonuçlanacak olaylar silsileri.
profiline vesikalık foto koymak gibi saçmalığı da beraberinde getirir. geçen acıdım.
poz ver de fotoğrafını çekiyim şu vesikalığı kaldır rica ederim dedim.
adam hiç istifini bozmadı. salondaki masanın üzerinde önünde laptop sağ elinde mouse, sanki makamında oturuyor. öyle bir poz verdiki vesikalık fotosuna kurban ettirir o derece.
çektim. mecbur koyduk. o yüzündeki ciddiyeti anlatamam. sanki özel bir görev için orda bulunmuş gibi.