babanın ağlamasını görmek

    39.
  1. sanki hayat o an durur ve bir daha akmayacakmış gibi gelir zaman. yeryüzünde en sevdiğiniz insanın gözlerinden süzülen her damla yaş, içinizi acıtmaya yeter de artar bile. onun ağlaması için mutlaka ciddi bir nedeni olmalıdır ya da en azından bir nedeni olması gerektiği düşünülür. yoksa neden ağlasın ki, o hayatınızın biricik kahramanı? yeryüzünde herkes ağlasa, o ağlayamazmış gibi gelir. bu onun taş kalpliliğinden değil, toplumun ona yüklediği görevdendir: '' babalar asla ağlamaz '' sanki onun ağlamaya hakkı yokmuş gibidir.

    oysaki babalar da ağlar efendim. siz acıdan kıvrandığınız bir vakit, elinden bir şey gelmiyorsa ağlamaktan başka, o da ağlar sizinle ya da canından bir parçası yitip gittiyse bu hayattan, o zaman da ağlar...
    25 ...
  2. 1.
  3. Zaten ota boka ağlayan annenin ağlamasına alışık olan bünye için, babanın ağlamasını görmek değil böyle bir olayın olabileceiğini bile düşünmek korkunçtur. Çünkü her ne kadar büyüseniz de ya da öyle olduğunuzu zannetseniz de babanız sizin için bir süpermendir, kapalı bir kutudur. O ağlamaz, o hissetmez ve bunları yanıstmaz. Oysa hakikatle karşılaştığınız gün " dedenizin vefat, amcanızın kalp krizi geçirmesi " onun ağlamasını görmek, evlat acısı gibi koyar insana, o koskoca çınar artık dayanamayıp yıkılmaktadır karşınızda ve o gün sizin gerçek kıyametinizdir.
    14 ...
  4. 10.
  5. "bu hayat babamı bile aglatıyorsa, pek zor olmalı" diye düsündürür. acıtır.
    7 ...
  6. 66.
  7. düşman bile olunsa insanın içini acıtır.
    6 ...
  8. 6.
  9. erkek çocuk için, yıllarca örnek aldığı o süper kahramanın devrilmesi dü$manlarına yenilmesini kabullenmesine $ahit olmak.. uzun bir süre kendine gelemeden duvarlara bakmak gibi yan etkiler olacaktır..
    7 ...
  10. 5.
  11. hele ki bu olay, sorumsuz bir şöförün kullandığı aracın nedeni ile olup da sebepsiz yere kaybedilmiş bir insanın; kardeşinin cenazesinde yaşanmışsa, o anda donup kalmaktan başka bir şey yapamadığını farketmektedir insan. kötüdür...

    edit: o anda baba ağlamaktadır, evet. ama yine de babalığını göstermektedir de aynı zamanda. sadece gözleri kızarmıştır ve yaşlar akar, yine de inatla belli etmemeye çalışır ağladığını, yine de yapar babalığını...
    7 ...
  12. 24.
  13. o heybetli, akıllı kadın ölmüştür ve her zamanki yatağında yatmaktadır, yüzü örtülü. çocukları ve torunları başında ağlaşmaktadır. ani olmasa da ölüm acıdır. hala sıcaktır yanakları, elleri. öper onu herkes, mis gibi yanaklarından.

    geçirdiği kalp krizleriyle ve ameliyatlarla yaşlı anasını epey korkutan, anasının "allah benim ömrümü sana versin" diyerek dualar ettiği ortanca oğul yatağın hemen yanında oturmaktadır. simsiyahtır rengi. ağlamaya ramak kalmış bir ifade yüzünde. sonra bırakır kendini, hıçkıra hıçkıra ağlar. ilktir. içleri yakar, geçer. annesinin başında çocuklar gibi içli içli ağlayan bu adam babamdır ve o hıçkırıklar son olsundur.
    7 ...
  14. 31.
  15. çok sık gördüğüm olay,her acıklı dizide,her acıklı olayda dönüp baktığım babam ağlıyordu meğer gözünde bir tabakada zayıflama varmış adam ağlamıyormuş, gözünden yaş akıyormuş,damla kullandı da geçti.
    6 ...
  16. 2.
  17. deyim yerideyse koskoca dağ gibi adamın, hani gözünüze her zaman güçlü ve görkemli gözüken o adamın çaresizce ağlamasını görmektir şaşırtan. mezuniyetiniz olduğu gün sırf siz üzülmeyesiniz diye dedenizin beyin kanaması geçirdiği o anı size söylemeyen, bir an önce hastaneye gitmek istemesine rağmen o anın keyfini yaşamanız için bekleyen, o dayanıklı adam amcanız öldüğünde de çocuk gibi ağlamaya başlar, mantıktan uzak kalır. serinkanlılığıyla her zaman sizi şaşırtan babanız sizi yine şaşırtmıştır işte!
    6 ...
  18. 21.
  19. dayanamam kıyamam.... hiç karşılaşmadığım ve karşılaşmak istemediğim bir durum olsa gerek o anda bende onunla birlikte ağlarım büyük ihtimalle.
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük