yeni ehliyetini almış bir insanı ısrarla yokuşa çıkarıp, yokuşta dur-kalk yaptırmaya çalışan babanın; beceremediğiniz her seferde 'velüvüuuughuughgu blouguivulughuuu' formatında anlaşılamayan sesler çıkararak kükremesi ve akabininde şans eseri stop * ettirmeden kalktığınız her seferinde de 'aferin benim akıllı kızıma' formatında gazlamasıyla devam eden, babanın gidip gelen psikolojisi sizin de gidip gidip gelmenize neden olan zorlu bir süreçtir.
Babanın arabayı kullanmayı öğretememesidir aslı. Teorik eğitimi vermezler öncelikle, Klasik cümleleri
- Debriyajdan ayağını yavaş yavaş çekerken gaza yavaş yavaş bas.
Arkadaş araba öyle kalkar mı?
Adam gibi anlatsana ilk başta çocuğa Debriyajdan ayağını yavaş yavaş çek araba hafif titremeye başladığı an gaza yavaşça bas, araba kendini toplayınca debriyajı bırak diye.
Yok anasını satayım şunu bir kere bile söylemedi vakti zamanında, sonra da azar yedik niye stop ettiriyorsun diye.
sonra nasıl öğrendim?
gittim 2 saat özel ders aldım sürücü kursundan, sonrasında yine babasız bir şekilde kendi başıma izin bile almadan babamın arabayla pratik yaptım.
lanet süreçtir. arabana sokiyim dedirtir en sonunda. bir kaç deneme oldu her seferinde yarım kaldı. Sonuç olarak araba kullanmayı bilmiyorum ehliyetim de yok.
babanın yanında sadece araba kullanmanın gerekli tüyolarını alırsın. arabayı kendi başına kullanmaya başladığında görürsün hatalarının neler olduğunu ve yanında hatanı düzeltecek, seni kurtaracak bir baba olmadığı için hatanla başbaşasındır. kendi kendine hatanın üstesinden gelmeyi öğrenirsin.
yaklaşık 2 yıl boyunca sadece yazları olmak üzere yazlıkta araba kullanmayı öğretmeye çalışmıştı babam bana. neyse ki en azından arabayı hareket ettirip durdurmasını bari öğrenebilmiştim babamın yan koltukta oturup beni gözetlediği ve azarladığı o zamanlarda. o bana yapmam gereken herşeyi anlatırdı, anlardım ama uygulayamazdım bir türlü. hayal kırıklıkları ve stoplarla geçen bu iki yılın ardından ertesi sene sadece hatırlama amaçlı babamla bir iki kez kullanmaya çıkmıştık arabayı. sonraki denemeleri yanımda babam olmadan kendi başıma yapmak istedim. başlarda arabayı parçalama aşamasına gelecek hatalarda bulunmuştum ama başımda durup beni azarlayacak biri olmadığı için kasılmadan hatalarımı görüp düzelttim. araba kullanmayı yanımda o olmadan ama onun verdiği tüyoları hatırlayarak öğrendim.
- oğlum debriyajdan ayağını çekerken, orantılı bir şekilde gaza bas tamam mı?
+ tamam baba.
- ulan yavaş.
+ ne ulanı baba ya öğrenmeye çalışıyorum.
- in ulan eşşek sıpası arabadan in.
- tamam ya...*
asla tavsiye etmediğim bir durumdur. arabayı bırakıp kaçmanıza sebep olur.
+lan çocuğa çarpacaksın yavaş.
-baba ne çarpması çocuk 20 metre önümde ya.
+lan kör müyüm ben?
-baba kör mü dedim ya şimdi sana
+tamam sus konuşma, dikkatini dağıtma.
-tamam baba sustum
+lan yeşil yanıyor hala niye bekliyorsun
-ya yürü git ya , senle araba sürenin de ,sürmeye çıkanın da ....
+babaya küfür mü edilir. dön lan arabaya.
şoför koltuğuna ilk kez 9 yaşımda baba kucağında değil de tek başıma geçmiştim. araba renault toros - uzun kasalardan - babamın o zamanlar çalıştığı şirketin arabası. ara sıra arabayla gelirdi eve. oturduğumuz evin yakınında boş bi arazi vardı. atladık toros'a gittik oraya. girdik araziye, babam durdurdu motoru indi arabadan. bunun ne anlama geldiğini az çok tahmin edebiliyodum ama direktifin baba kişisinin ağzından sözlü olarak verilmesi gerekiyodu şoför koltuğuna geçmek için.
baba : geç bakalım direksiyona.
ben : oleeeey ( gözlerden kıvılcımlar saçaraktan )
baba : bak bakalım vites boşta mı?
ben : nası anlicam?
baba : sertse değildir, gevşekse boştadır.
ben : boşta galiba. ( baba kontrol eder, onaylar)
baba : çevir kontağı.
( motor çalışır. 9 yaşındaki acemi bünye için bu an unutulmaz, ulvi bi andır.)
ben : şimdi?
baba : en soldaki pedalın adı debriyaj. ona basılı tutarak vitesi kendine çekip ileriye iterek 1 e tak.
ben : oldu mu?
baba: tamam. şimdi el frenini indir, debriyajdan ayağını yavaş yavaş çekerken yavaş yavaş da gaz ver.
ben : oooo gidiyo baba gidiyo ehehehe.
baba : hadi ya ciddi misin? vay anasını.
ben : ehehehe.
baba : sırıtma pişmiş kelle gibi önüne bak.
- ilk deneyim bu şekilde meydana gelmiştir. lakin sonra ki yıllarda yaş büyüdükçe babanın içindeki canavar hisler meydana çıkar, direksiyon dersleri çekilmez 1 hal alır -
yıllar sonrasından 1 örnek :
b : gidip gidip çukurlara giriyosun yazıklar olsun!
ben : ya baba yol dar.
b : neresi dar lan kör müyüm ben!
ben : yok baba da dar biraz.
b : yürü hadi yürü! sağlı gel.
b : araba geliyooo!!
ben : ya baba gördüm niye bağırıyosun
b : önüne bak önüne!
ben : bakıyorum.
b : cevap verme önüne bak.
ben : !'^+%&/()=(..
ondan daha iyi kullanır hale geldikten sonra bile '' ulan sana kim öğretti şerroya bak adam gibi kullan şu arabayı '' diyebilen bir babanın çocuğu küçükken yaptığı eğitim öğretim sisteminin adıdır.
+ araba var çek hemen kenara.
- durdum baba. ne oldu ki.
+ tamam araba gitti şimdi devam et.
- e ama ben nasıl öğreneceğim böyle olmaz ki.
+ hadi hadi sür şunu.
...
+ kadını gördün mü bak solda.
- ehehe sen de çapkın çıktın be baba.
+ lan hıyar ne çapkınlığı karıyı görmez ezersin şimdi.
- kör müyüm baba ben ya.
+ sus lan. aha dönemeşş var!
- ne yapayım?
+ çek kenara.
- eeeh al be arabanı.
ehliyet alinmasindan iki sene kadar onceki direksiyon calismalari, bombos duz bir yolda;
- aferin kocuma benim guzel kaldirdin arabayi,
+ ehuhehu sagol baba,
- devam devam devam devam devam devom devom devom dovm dovm dovm dovm....(arabayala birlikte hizlanan bir tempoda)
+ pufff...
- dovm dovm dovm dovm dovm dovm dovm dovm dovm...
+ baba kafami s.tin attin,dumduz yol zaten ne dovm dovmluyon ki?
- konusma lan! onune bak... komut veriyorum ki biseyler ogrenesin sipa! devam devam devam devom devom dovm dovm.....
