hararetli bir tartışma yaşanmaktadır.
Baba: "Eğer sen de bu çalışma-ma-yla, bu boşvermişlikle üniversiteyi kazanabilirsen ben 25 yıl yaptığım öğretmenliğin ta...*"
zaman sonra...
oğlan: "eee baba ne diyorsun bu işe ?"*
Baba: "Harbiden de ta..."**
"kimsenin hayatına özenme. hayatına özendiklerin aslında senin hayatına özeniyor olabilir. kimin ne yaşadığını bilemezsin. gerçek görünen göründüğü kadar gerçek olmayabilir."
- bu dünyada çok fazla insanla arkadaş olacaksın, ancak unutma sadece bir tane gerçek dostun olabilir. bu kişiyi iyi seçmelisin.
Teşekkür ederim baba, bu lafı bana söylediğinde 16 yaşındaydım ve hiçbir anlam verememiştim. Şimdi 32 yaşına geldim ve ne demek istediğini çok iyi anlıyorum. bu yaşıma kadar binlerce insanla tanıştım ama sadece bir kişi gerçek dostum olabildi.
-üniversite soba borusu gibidir, bir ucundan girer diğer ucundan çıkarsın. üstün kurum dolar, işte o kurumlar elindeki diplomadır. sen kendini eğitemez isen üniversite sana bir şey katmayacaktır.
bunu dediğin gün, beni kıskandığını düşünmüştüm* ancak yıllar sonra anladım ben kendimi geliştirdiğim sürece elimdeki diplomanın bir önemi varmış. aksi halde diploma hiçbir işe yaramıyor.**
Teşekkür ederim baba, kişiliğime, hayat görüşüme kattığın bütün değerler için teşekkür ederim. iyi ki varsın.
fi tarinde bir yıl ytsb daha ortaokul talebesidir.
hem sınıf öğretmeni hemde matematik öğretmeni olan menopoz teyze ile şiddetli bir kavga eder. akabinde okuldan 1 hafta uzaklaştırma cezası verilir. ytsb o kadar sinirlidir ki okulu bırakmaya karar verir.
sert bir babanın çocuğu olmasına rağmen göz karartılır. her akşam aynı saate yenilen yemekte konu babaya açılacak sonucu ne olursa olsun dayak yese bile okulu bırakacaktır. adettir bizde yemek bitene kadar konuşulmaz aslında. ama yemeğin ortasında ;
baba: bu devletin doktora mühendise ihtiyacı olduğu kadar orospu ile pezevengede ihtiyacı var. senden onlardan biri olursun.
sesizce yemekten kalkılır. odaya kapanılır. bir hafta sonra cezam biter bitmez sabah kimseye söylemeden okula gidilir.
işte böyledir unutulamayan sözleri babanın. tek bir laf yeter her şeye. bu gün rahmetli babam ile meslektaş isek bunu o geceye borçluyum. iyi ki öyle gibi bir babanın evladıyım.
benim için en güzel, en zeki kızsın. kimse seni sevmese de ben ölene kadar kızıma aşık olacağım. her zaman gözümde bebek olacaksın, 40 yaşında bile olsan.
bu bilgisayara bir daha dokunursan yemin ediyorum seni camdan aşağı atarım çocuk. ( bilgisayarı bozduğum ve babamın bütün iş dosyalarının silindiği günün akşamı suçlu olanın ben olduğum anlaşıldığında söylemişti )
tabi sonradan o bilgisayar yasak elma gibin oldu bana. bir oturdum bir daha kalkmadım.
senin güttüğün koyun kadar benim s. iktiğim çoban var demişti bana iskambil numarası yapmaya çalışırken. Adam meğerse biliyomuş numarayı çıkacak kartı şak diye söyleyip afallatmıştı beni. Ne adamsın peder bey.
evlenmek üzere olan kızı için. daha bu iyi günlerin. evet babacım haklıymışsın gerçekten ozaman ki günlerim iyi günlermiş. herzaman ki gibi herşeyi önceden tahmin eden insan.
naomi campel ülkeye gelmiş ana haber bültenlerinde ilk haber ünlü top model bu akşam ve yedi kaç kilo zıçtı gibi haberler kafadan verilmekte. büyük reis pür dikkat bu haberleri dinledi dinledi naomi yi süzdü ölçü biçti ve bomba evin salonuna düştü. lan bunun neresi top bildiğin taş gibi hatun bu.