kontörüm bitmişti. bende mecbur ankesörlüden aramak zorunda kalmıştım.
-alo baba ben moruk.
+hangi moruk?
-baba moruk işte.
+işte kim kardeşim kim hangi moruk?
-baba ben oğlun oğlun, moruk.
+ne var lan hatırlayamadım bi an ne bağırıyon.
sen abın gibi üç kağıtla işlerini dödüremezsin. o aç kalmaz yolda kalmaz ama sen
isteyemezsin. onun için senin çalışman lazım. çalışmadan para kazanamazsın sen.
Ne yaparsan yap oglum hayat senin hayatin. Ama asla sana yakismayani, bize yakismayani yapma demisti. Bu laf hep aklimda. Birsey yaparken cok dusundurur beni, bana cok agir geldi malesef.
şu diyaloğumuzda verdiği cevaptır;
ben: baba bitirme projem için 2000-3000 tl civarı sağlam bi makina almamız gerekebilir.
babam: tamam, hele okulunu bi bitir de alırız.
mutluluğunu paylaşacak kimse yoksa, mutlu olmanın hiçbir anlamı yok.
beni istanbul'da okumaya ikna ederken söylemişti.
istersen dünyanın en zengini olabilirsin, ki ben en zengini olmasan da iyi bir yere geleceğine kalpten inanıyorum. ama tüm o rahatlığın içinde, sabah kalkıp da "babacım bugün nasılsın, annecim bugün keyfin yerinde mi" diye bizi soramayacaksan, bizimle aran o kadar açık olacaksa, zengin olmasan da olur. sen kızımız ol.
annemle aramın açıldığı aralar söylemişti.