babaanne ile diyaloglar

entry89 galeri0
    14.
  1. babaanne: heg, evladım!... gel bakayım, bu kavanozu nasıl açcam? *
    heg: üstünde yazar "buradan açınız" falan diye.
    babaanne: orda "git camdan aşşağa atla" yazsa atlıycam mı?
    ...
    1 ...
  2. 13.
  3. anneanne ile olan diyalog...*
    "b", arabayla anneanneyi evinden alır. yola koyulmuşken anneannenin emniyet kemerinin takılı olmadığını farkeder.
    b: anneanne kemerini takmamışsın, bi takıver... der ve yola bakmaya devam eder.

    bi süre sonra "b" yan koltuğunda bi kıpraşmalar bi boğuşmalar farkeder. bakar ki anneanne kemeri takmayı başaramamıştır. anneanne kemerin altından girmiş üstünden çıkmaya çalışmaktadır. gülsem mi naapsam derken araba sağa çekilir.

    b: anneanne naapiosun? dur ben sana yardım edeyim. uzat sen bana o metal şeyi. heeh. dur kafanı çıkar ordan. tamam. bak kemer önünden doğru gelecek. oldu mu?
    a: *ahahahahh... eşşek hoşaftan ne anlar canıım...

    (bkz: yirim)
    3 ...
  4. 12.
  5. - hani abin nerede?
    + çıktı
    - nereye?
    (zaten yarım saattir soru sormasından bıkarak)
    + içeri çıktı babaanne...
    - içerde yok?
    + ehehe, gel len öpcem.
    13 ...
  6. 11.
  7. bir yaz gününde, sevgili babanem, hastanede yatan dedeme yollamak üzere iki kutu lokum almış, hypnogaja nın şerrinden korumak için de dolaba saklamıştır. ancak bu olaya şahit olan iki kımıl zararlısı kuzen, lokumları gece gece, herkes uyurken-ben de dahil olmak üzere- bir güzel götürmüşlerdir. ertesi gün dolabı açan babanem kutuları bomboş görünce:
    -zırbıt gırtlaklı, eşşek oğlan seni! nası buldun, hangi ara yedin lokumları, çabuk gel bakim buraya!
    -ama babane, vallahi ben yemedim lokumları, top olayım ki yemedim!
    -sus, eşek seni!
    -allaaah, napıyon babane ya, manyak mısın ya, sandalyeyi kafama geçirecek, kadına bak ya, tozuttu!
    kuzenler bu olaya şahittir. kıskıs gülmektedirler. hypnogaja bunu görünce çileden çıkar.
    -zırtopozlar, söylesenize lokumları sizin yediğinizi! lan ölecem burda! tüühh size!
    -sus ben bilmiyo muyum seni! (bkz: adım çıkmış bir kere)
    1 ...
  8. 10.
  9. sevgipitircii ,babaannesi ve diğer aile bireyleri * hatırla sevgili izlenmektedir. sevgipitircii cansel elçin hastasıdır.
    s: sevgipitircii b: babaannesi

    s: ay allahım şuna bak nasıl da şeker canım ya vs vs vs
    b: allah kızıma cansel gibi koca, bize cansel gibi damat nasip etsin. ** * *
    7 ...
  10. 9.
  11. ...

    + iyi valla besmele çekicek kuvveti buluyon kendinde.
    - bikeresinde kedinin üstüne binmiş bir cini çarşıya inerken görmüştüm.
    + yök artık Erdoğan Teziç
    - o kim be.
    + boşver sonra?
    - yine besmele çektim birden kayboldu tabi.
    + töbe ya.
    3 ...
  12. 8.
  13. -ver elini öpeyim babaanne.
    - sen kimsin?
    -ben torunun torunun.
    - hangisinden çıktın sen?
    - ahmetin oğluyum ben.
    - Ahmet kim?
    - tamam babaanne...
    12 ...
  14. 7.
  15. yol üstünde olduğu için babaanne ziyaret edilir. "hava alabildiğine sıcaktır", mide boştur ve babaanne yemek teklif eder;

    - yemek yer misin evladım?
    - yerim valla babanne.
    - çorba ısıtayım sana iç sıcak sıcak, hem için ısınır.
    - evet ya babanne hava da buz gibi zaten. * * *
    3 ...
  16. 6.
  17. babanne, kuzen ve akşam vakti dedikodu yapmaktadırlar.
    bb: öyle oldu, böyle, şöyle oldu, bi de komşunun kızı hedegül, görüştüğü oğlanla ayrılmışlar...
    kuzen: annane, ona "görüştüğü oğlan" denmiyor artık, "sevgili" canım, kızın sevgilisi işte!
    bb: ne bileyim, bizim zamanımızda insnalar sadece görüşüyordu, ondan öyle denirdi. şimdi işler farklı tabee!!!
    av: sen daha iyisini bilirsin babanne.
    4 ...
  18. 5.
  19. çiçekler babanneyi birkaç gün oyalamaya yeter tabii. telefon çalar...
    bb: gel hadi kısır yapalım...
    ertesi gün...
    bb: gel hadi, hastaneye gidicem, oradan seninle yürüyerek döneriz. yalnız gitmeyeyim.
    daha ertesi gün...
    bb: hatice teyzen bize geliyor, gel bir elini öp...
    daha daha ertesi gün...
    bb: ocak bakmaya gidicem, gel, hem öğrenirsin, nasıl ocak seçilir...
    daha daha daha ertesi bi gün...
    bb: nazan hanımlar taşınıyormuş, gel bi ziyaretlerine gidelim...
    ...
    bb: çiçeklere bir şey oldu, gel bi bak...
    ...
    bb: koltuk kılıfı bakmaya gidicem, sen de biraz yürümüş olursun...
    ...
    bb: yok, ben koltuk kılıfından vazgeçtim, koltukları değiştirecem, koltuk bakmaya gidiyoruz...
    ...
    bb: gel de aldığım koltukalrı bi gör...
    ...
    bb: benim teyzemin kayınvalidesinin yeğeni bize gelecek, gel hem bi çay içelim...
    .
    .
    .
    4 ...
  20. 4.
  21. bahar gelmiştir, dolayısıyla, babanne de kışın tozlarını üstünden atmıştır, ona da bahar gelmiştir. evde, alzeimer hastası dede ile tüm gün oturmak babanneyi fena halde sıkmaktadır. a.v.yi arar...
    bb: napıyorsun?
    av: oturuyorum...
    bb: kalk hadi bize gel de kısır yapalım. gelirken maydanozla yoğurt al.
    av: peki babanne...
    kısır yapılır, yenir, oturulur...
    bb: geçen gün işte bilmem nereye gittim, ay bir çiçekler vardı, çok güzellerdi ama alamadım. alsam eve kadar nasıl taşıyacam. ay bahar da geldi, ne güzel olurdu şimdi balkona eksek değil mi... ama nerde bende o torun gidip çiçek alsak...
    av: hadi kalk. mantonu giy, gidip alalım.
    bb: ama uzak ya, ta nerde.
    av: kuzum evin dibinde, yakınlarında 2-3 tane çiçekçi var. birinde değilse, birinde buluruz senin istediklerinden.
    bb: ama yok şimdi. sen ben söyledim diye çıkma. istemem ben öyle ben söyledim diye benimle çiçek almaya çıkacak torun.
    av: bak hava güzel, ben de hava almış olurum. dışarı çıktığım yok. gel gidip alalım şunları, ne dersin?
    bb: istemem istemem...
    av: hadi, naz etme, biraz yürür döneriz hem.
    bb: tamam fakat sırf sen çok ısrar ettiğin için...*
    gidilir, çiçekler her bir çiçekçiye döne döne en az iki kez olmak üzere uğranarak seçilir, alınır, eve dönülür. temizlikçi gelince çiçekleri eksin diye balkona yerleştirilir. a.v. de evinin yolunu tutar...
    ertesi gün olur, akşamüstü telefon çalar.
    bb: napıyorsun?
    av: oturuyorum...
    bb: bize gel de hadi şu çiçekleri ek.
    av: güllü abla ekmedi mi onları?
    bb: bugün çok yorulmuş, diyemedim, gel hadi de bi bak şunlara.
    av: peki babanne...
    gidilir, balkonda çiçekler ekilir, eski çiçekler de gözden geçirilip toprakları değiştirilirken * a.v.nin gözüne, çiçeklerin dibindeki böcekler ilişir...
    av: babanne, bunlar böceklenmiş.
    bb: ne diyorsun? nerde? * ben görmüyorum.
    av: ben görüyorum. bak şu beyaz beyaz pamuk gibi olanlar var ya, onlar işte. ilaçlamak lazım. yoksa çiçeğin suyunu emip kurutur bunlar. ben bir ara gelirken alır gelirim ilaçları, olur mu?
    bb: kalk kalk. 3-5 böceğe yem etmem c'anım çiçeklerimi. * ilaç almaya gidiyoruz...
    ilaç incelikli bir ilaçtır. çiçeklerin sadece azcık dibine sıkılması gerekmektedir. a.v. o akşam çiçekleri de ilaçlar, süper titiz babannesinin balkonunu nerdeyse çitileyerek yıkar, evinin yolunu tutar....
    ertesi gün * telefon çalar...
    bb: * bu ilacı aldırdın, ben sıkamıyorum, elim titriyor, gel şu çiçekleri ilaçla bakalım...
    9 ...
  22. 3.
  23. 2.
  24. *seni çok özledim, yattığın yerde huzur içinde uyu babaannem.
    -.............
    12 ...
  25. 1.
  26. genellikle duyma probleminden ötürü sürekli ikişer kez tekrarlardan oluşan diyalogladır. * *
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük