idoldur benim gözümde, hayatım boyunca onun gibi olmak istediğimdir, candır fedakardır.( hatta bu yazıyı yazarken evden çıkıyordu gittim kapıya uğurladım).hastadır bu aralar ama doktora götüremiyoruz kendisini inatçıdır yok dedimi yoktur. hiç bir zaman arkadaş gibi olamamışızdır babamla hep baba oğlu gibi olmuşuzdur, zaten sevmem öyle babayla arkadaş olmaları yeterince arkadaşım var zaten o bana baba olsun yeter. bazen aklıma gelmiyor değil iç sesim; ya ona bir şey olursa ne yaparsın diyor. içinden çıkamıyorum işin gözlerim doluyor, 50 sine de gelsem ona hep ihtiyacım olacak biliyorum ve daha çocuklarımla oynayacak.benim başımda beklediği gibi onların başındada bekleyecek hastanelerde hiç uyumadan günlerce.
kendisiyle bu aralar ilişkimiz bir hayli sıkılaşmaya başladı. işten geldikten sonra yemeğinde verdiği uyku hali sayesinde kafamı peder bey'in dizlerine koyup uyumaya başladım. bildiğin 13 yaşındaki kız çocuğu gibi olmaya başladım yaşlandıkça daha bi feminen mi oluyorum anlamadım neyse...
günlerden bir gün gene bu şekilde kendisinin dizlerine uzattım kafamı. uyumak üzereyim. hapşurdu adamcağız..
+**sana gelen bana gelsin babaaağmm
-asıl sana gelen bana gelsin oğlum dedi...
ama kendisinin ses tonu gayet insaniydi benim gibi hınzırlık peşinde koşan bi ses tonu yoktu. babamın karşına çok defa utanarak çıkmışımdır, yüzüne bakamadığım zamanlar olmuştur ama hiç bu kadar kendimi iğrenç bir mahluk olarak görmedim lan onun karşısında. utandım bişey diyemedim zaten o da benim kendimce yaptığım piçliktende bi haberdi, saçımı okşamaya başladı hatta. he ne mi oldu sonra ben hapşurdum ertesi gün yetmedi grip oldum. arkadaşım madem hastasın neden saçımı okşuyosun?
-çocuk iki yaşında"baba cici"
-çocuk yedi yaşında"babam har şeyi biliyor."
-çocuk on yedi yaşında"babam her şeye karışıyor."
-çocuk yirmi beş yaşında"babam ne çok konuşuyor."
-çocuk kırk yaşında"keşke babam sağ olsaydı."
kendimden yola çıkarak, herkeste bir özlem olduğunu sandığım, yaşayan hayırsız baba hikayeleri dinledikçe yüreğime bir taş oturtan ve şahsıma nedense bütün babaları kutsal birer varlıkmış gibi savunduran kişi.
babanızın ölümünden sonra, karşılaşacaklarınızdan korkarak kutu kutu vazelin sürünmeyin, bir şekilde her seferinde acıyor..
sadece msn de görüntülü konuşma yaparak görmenizin yeterli olmayacağını düşündüren kimse. özlenir, sevilir.. şu an iyidir inşallah diye onun için hep dua edilir, hep...
kendi çocuğu büyüse de mahallenin çocuklarına "akşam ezanı okunuyor haydi evinize" uyarısı yapan aile reisi.
"baba 5 dakkaa dahaaaa" diyemez bu veletler. çünkü uyarı yapan baba kendi babaları değildir. "sana ne yarram" demeleri akıllarından bile geçemez. çünkü uyarıyı yapan mahallenin en çılgın babasıdır. benim babamdır. ben bile diyemezdim lan "baba 5 dakka" daha diye. haddime miydi?
şimdi bile akşam ezanı okunduğu vakit evdeyim. o yüzden yaz mevsimini daha çok seviyorum. zira kış aylarında ezan çok erken okunuyor.
(bkz: bu da böyle bi anımdı)
benim için kaleydi baba evi koruyan kollayan o yoksa küçükseniz ve kendinize güveniniz yoksa rahat uykuları unutun çünkü olağünüstü durumlarla ilk siz muhattap olacaksınız siz babanızın devamısınızdır onun kaldığı yerden nöbet tutmaya devam edersiniz. yokluğunun 8. yılı olmasına rağmen tamamen kendime anlatabilmiş değilim kendime baba ne demektir.bazı yanımda olmalı dediğim anlarda olmaması acımdır bir daha telafi olmayacak. mesela ilk traş olduğumda yanımda olmalıydı o oğlununda artık bir adam olmaya başladığını görmeliydi, ehliyet alırken bana yardımcı olmalıydı ne de olsa tanıdığım bildiğim en usta şöfördü o.büyüdüğümde olmalıydı yanımda büyümüştüm artık girebilirdim her zorluğun altına eziliyosa atardım düşünmeden omzumu onun yanında gururla.yokluğu çok büyük eksikliktir.
(bkz: oğlun sigara içiyor baba gelipte bassana tokatı)
ömrüm seni eleştirmekle geçti be baba. Her hareketine, her yaptığına ben daha iyisini yaparım diye iç geçirdim ömrüm boyunca.
Kaç defa sinirle kapıyı çarpıp çıktım evden. Kaç defa karşında oldum haketmediğine rağmen.Okuduğum bölümü dahi, senin işini senden daha iyi yapabileceğimi sana gösterebilmek uğruna seçtim. Sana kendimi ispat etmekte değildi amacım. Ben seni kendime rakip gibi görüyordum be baba.
Sense benden hiç vazgeçmedin! Sadece çok kısa bir süre "sırf ben adam olayım" diye vazgeçmiş gibi davrandın. Ama nerde bende o idrak! Daha çok eleştirir olmuştum seni.
Zamanla adam oldum bir nebze. Her işimi yapan sen, beni bana bırakmıştı çünkü. O zaman anlamaya, hissetmeye başladım hayatın o soğuk yüzünü. Oysa ben senden daha güçlü olacak, senden daha iyi bir baba olacaktım. Sen hiçbir şey bilmiyordun ki.
Allah'ıma şükürler olsun ki bazı şeylerin farkına varabildim zamanla. Hani herkesin babası kendine göre kıymetlidır ama sen gerçekten başkaymışsın be baba. Hayatı 24 yaşında çözmüş gibi davranan ben; senden daha onurlu ve senden daha çok bu dünyada mutlu olmayı hakeden birini tanımadı galiba.
Yaklaşık bir yıldır aramız da iyi çok şükür. Bugün ben dışardayken aradın, nerdesin dedin. Geldin yanıma, gel yemek yedireyim sana dedin. Götürdün beni bir iskenderciye ben seviyorum diye. Tatlı ye seversin dedin. Sen şeker hastasısın ve her geldiğimde ben eve, elinde tatlıyla gelirsin. Nedenini şimdi anlıyorum be baba. O çok sevdiğin tatlılar sana yasak ve anca ben yeyince o hazzı alabiliyorsun artık ne yazık ki!
Bugün bana kendini anlattın, neyi neden yaptığını, hayat tecrübelerini anlattın. Bazı vasiyetler verdin bana. Ölmeden bunları bilmeni istiyorum dedi sanki gözlerin bana. O an anladım işte senin yaşlandığını. Bunu sen daha önce biliyordun zaten ve kendini bana ifade etme ihtiyacı hissetmiştin bu yüzden galiba.
Ne olur daha fazla yaşlanma be baba. Kendine iyi bak, sağlığına dikkat et...
Hep senin omzunda bir kambur oldum ben, hep iteleye iteleye beni bir yerlere ulaştırmaya çalıştın sen. Sık az daha dişini ve yaşlanma artık.
Rabbim'in izniyle sıra bana geliyor artık. Bu sadece bir vefa da değil, bu; hakkını ödeyemeyecegim borcuma karşılık ufak birşey...
Daha sana ilk maaşımla iskender yedireceğim be baba. Bu sefer benden olacak ama. Rabbim seni başımdan eksik etmesin. Herşey, hepimiz ondan geldi ve ona gidecek. Hiçbir şeyi sorgulamaya hakkımız yok. Ölüm muhakkak ve zamanı belli. Rabbimden tek dileğim ise babamı mutlu edebilecek bir insan olabilmem. Allah seni başımdan eksik etmesin inşallah.
