ölü bir gün ağlatır bu hergün ağlatır durumudur. onun yaşadığını bilmek, hele şu anda belini başkasının sardığını düşünmek ölüp diriltir, sonra tekrar öldürür, usanmaz tekrar diriltir, ardından yine öldürür ve bu acı sürüp gider, lakin bir sihirli elin gelip sizi bezmiş omuzlarınızdan tutup çekene kadar...
karşılıksız aşka duyulan yoğun ilgi. dertlenmeye bahane aramak, her akşam içmeye bahane bulmak gibi pek çok açıklama yapabilirim. aslında kısaca saçmalık..
insanın elinde olmayan bir durumdur. icinde oldugunuz durum ic acıvı ve belkide umutsuzdur ama elden bişi gelmediği icin ya oturup uzun yıllar bekleni yada akıl basa alınıp bosverip gidilir. :)
mutlaka yaşanan bir trajedi. sonunda onur kazanır, aşk kalbe insanın kendisiyle birlikte gömülür. ondan sonraki her sevgilinin de canı çıkarılır. oysa onların günahı yoktur, ilk vatandaş hıyarlık etmiş başkasını, siz de hıyarlık etmiş ve onu sevmişsinizdir. ama hayat nitekim böyle birşeydir.
hele bir de başkasını seven sevgili bunu inkar ediyor ve gözünüzün içine baka baka ben seni seviyorum diyorsa kendinizi kandırabilmek için yeterli gerekçeyi elde edersiniz. fakat uzun sürmez bu durum, herşey açıktır, insanın kendi içinden ısrarla gelen 'sevilmiyorsun' seslerine inanması gerektiğini anlayacağı durum belki yarındır, belki yarından da yakındır.
bir daha asla yaşayamayacağı aşkları teget geçerken
hep onu sevmeyenleri severek
hep onu sevenin gözlerinden kalabalıklara akarak
karışarak toplumcu gerçekçi yalnızlıklara...
...
atilla ilhan'ın üçüncü şahsın şiiri'nde çok güzel anlattığı durumdur.
üçüncü şahsın şiiri
gözlerin gözlerime değince
felâketim olurdu ağlardım
beni sevmiyordun bilirdim
bir sevdiğin vardı duyardım
çöp gibi bir oğlan ipince
hayırsızın biriydi fikrimce
ne vakit karşımda görsem
öldüreceğimden korkardım
felâketim olurdu ağlardım
ne vakit maçka'dan geçsem
limanda hep gemiler olurdu
ağaçlar kuş gibi gülerdi
bir rüzgâr aklımı alırdı
sessizce bir cigara yakardın
parmaklarımın ucunu yakardın
kirpiklerini eğerdin bakardın
üşürdüm içim ürperirdi
felâketim olurdu ağlardım
akşamlar bir roman gibi biterdi
jezabel kan içinde yatardı
limandan bir gemi giderdi
sen kalkıp ona giderdin
benzin mum gibi giderdin
sabaha kadar kalırdın
hayırsızın biriydi fikrimce
güldü mü cenazeye benzerdi
hele seni kollarına aldı mı
felâketim olurdu ağlardım.
Sen onu düşünürken ,o başkasını düşünür. Bir türlü aklından atamazsın bütün gece resmine bakarsın. Sana onu nasıl sevdiğini hala unutumadığını anlatırken hayata kaderine şansına milyonlarca kez küfredersin. Ama nafiledir seninki umutsuz aşktır ne çaresi vardır ne de sonu...